1: Ölümüm Onun Elinden Olmayacak

22 7 26
                                    

  

 Yağmurlu bir haziran gününün ortasındaydık. Elimde ağır bir valiz, içerinde tüm anılarım. Önümdeki koca okul binasına bakıyordum. Keşke diyordum keşke farklı bir hayatım olsaydı, ya da ablam. Ah ama ne yazık ki bir halta müdahale edemiyordum Neden çünkü ben lanet olası Jeon soyunun son temsilcisiydim ve burada olmak dışında başka yapabileceğim bir şey yoktu.

Etrafıma kısaca göz gezdirdim. Benim gibi yeni olduğu belli olan genç yetişkinlerle doluydu. Karşıda ise üstlerimiz vardı. Hepsi tuhaf tuhaf sanki onların gözünde bir hamam böceğiymişiz gibi bakıyorlardı. Gerçi hamam böceklerine de tuhaf bakmamalıyız sonuçta onlarında duyguları olmalı değil mi? Stresli olduğumda fazla konuşurum ve bunlar sadece söylenmek için olan cümlelerdir. Neyse.

Buraya bundan 4 yıl öncede gelmiştim. Ama o sefer sadece dış kapıdan bakabilmiştim. Ablam. Nerden bilebilirdim onu son görüşüm olacağını. Kim Taehyung. Onun yüzünden başlamak zorunda kalmıştım bu okula ve o zamanlar bilmiyordum hayatımın alt üst olacağını. 

Burada bizler üç gruba ayrılıyorduk: Fısıltıları duyanlar, geleceğe yön verenler, öldürmek için yaratılanlar. Ablam geleceğe yön verebiliyordu ama Kim Taehyung tarafından öldürülmüştü. Sebepsiz yere gerçi bize bir açıklama yapılmamıştı. Ona bile tenezzül etmemişti mükemmel okulu(muz). 

Bu sene okula ve yeteneğimize hazırlık senesi olacaktı. Bizler krallığımızın güçlü insan silahları olmak için yetiştiriliyorduk. Hepimiz güçlü ailelerin çocukları veya durdurulamaz güce sahip insanlarız. İkinci söylediğim kısım azınlıkta kalan taraftı. 20-25 yılda denk gelebilecek bir olaydı. Bu da mükemmel şansım ve beni bulmuştu. Doğrusu ilk önce ablamı bulmuştu. Bingoo doğru tahmin ettiniz Kim Taehyung'un durdurulamaz bir ölüm yeteneği vardı hem de bunu ailen almıyor, doğuştan sahip olmuştu. Bu sene son sınıftı. Tek amacım bu beş yılda onunla karşılaşmamaktı yani en azında öyle ummak istiyordum.

Hepimizi teker teker 5 yılımızı geçireceğimiz odalarımıza götürmeye başladılar. Tüm  şansımı burada kullanmış olmalıyım ki Jimin gibi bir oda arkadaşım oldu. Peki nerden biliyordum Jimin'in iyi olduğunu onu da söyleyeyim. Buraya gelmeden önce birkaç kez karşılaşmıştık. Ortak arkadaşlarımız vardı kısaca. Arkadaşları arasında sevilen birisi olduğunu biliyordum.  İkinci sınıfa başlayacaktı. Bu sene başında yeteneği belli olmuş. O bir fısıltı duyandı. En az tehlikeli olan. Geceleri rahat uyuyabilecektim.

  Ben eşyalarımı yerleştirirken Jimin arkadaşlarının yanına gitmişti. Rahatça yerleşmiş, yeni yatağıma yeni uzanmıştım ki kulaklarımı kanatan bir siren sesi duydum.

"Yeni gelenler ilk eğitimleri için hemen aşağıya"  arkasında duyuru yapıldı. Bu okulun bir sorunun olduğu ilk o zaman anlamalıydım. Daha geleli 2 saat olmuş, hemen ilk eğitimden bahsediyorlar. Onlar benim neler çektiğimi nerden bilsinler ki, burada olmanın benim için ne kadar zor olduğunu istemeye istemeye aşağıya gittim. Uzun bir kolidor sonrasında ise büyük, bomboş, yeni öğrencilerle dolu bir kat. 

"Yeni öğrenciler aramıza hoşgeldiniz. Ben lideriniz Rm bana bu isimle sesleneceksiniz.  Öncelikle buraya bir koyun olmaya değil, kurt olmaya geldiniz. Bunu sakın unutmayız. Benden duyabileceğiniz ilk ve son tavsiye ise sakın bu okul içerisinde arkadaşlık kurmayın, birbirinizle ilişkilere girebilirsiniz, ama bunu sadece ihtiyaç için yapın burada duygulara yer yok."    

O konuşmasını yaparken benim içimden geçer tek şey gerçekten sıçmıştım. Burada zorla bulunmak kötüyken bu adam gelmiş dostluk yok diyordu. Ben nasıl dayanabileceğim, birisi söylemek ister mi ?  Bir taraftan düşünürken bir taraftan konuşmasını dinlemeye devam ettim.

" Bugün ise ilk antremanınızı gerçekleştireceksiniz, kondüsyonunuzu güçlendirmek için bir üst sınıflarla dövüşeceksiniz. " Bir dakika nee? Bana kimse bundan bahsetmemişti. 

" Bugünlük hançer veya kılıç yok. Sadece gücünüz var. Partnerleriniz karşıdaki listede asılı. Hepinize iyi şanslar. "  O an düşünebildiğim tek şey üst sınıflarla karşılaşıyorsak onların yeteneğinin açığa çıktığıydı a bir ölüm canavarına denk geldiysem? 

Panik olmamaya çalışarak listeye baktım, Alison M-15 yazıyordu. Minder 15'te beni bekleyen rakibimi gördüm. Aslında bende küçük ve minyon duruyordu. Kendime boşuna eziyet ediyor olabilir miydim? 

Mindere giderken karşımdaki kişinin aniden durmasıyla kontrolümü kaybettim, biraz sarsıldım fakat düşmedim. O an onu fark ettim. Rm'in yanında Kim Taehyung. Beni izliyor. İzlemekle kalmıyor bana sırıtıyor. Şerefsiz olduğunu o an anladım. Bunun için gecikmedim neyse ki. 

Mindere emin adımlarla çıktım. Kendime güvenmeliyim. Hem de izlenirken.

"Ah, yeni sana zarar vermek istemiyorum bu yüzden hemen pes et. "

"Sanıyorum, fazla gıcık birisiyle muhattabım." dedim 

"Hayır ufaklık, sadece geleceği görebiliyorum ve tahmin et minderin üstünde geleceğe müdahale etmeme bile gerek yok. Senin için hiç iyi şeyler olmuyor."

Ne yalan söyleyeyim, korkmuştum, ama pes edecek kadar da korkak değildim. Düdüğün çalmasıyla karşılaşmalar başlamıştım. Düdük sesinden sonra ise benim duyduğum tek ses bir uğultu sesiydi yalnızca. Alison beni hemen yere sermişti. Benim kafamı kaldırmam ile birlikte bir vuruş daha gerçekleştirmişti. Sonrasında ise tekrar, her kafamı kaldırdığımda nasıl oluyorsa benden önce davranıyordu.

Düşün Jungkook düşün, bir yolunu bulmasın. Babamla karşılaşmalarımızı düşündüm. Sonraki hamlemde onu köşeye çekip ondan önce davranıp onu ayağından kavrayabilmiştim, bu sefer ben ayakta o yerdeydi. Kısa süreli bir zafer gülümsemesi sergiledim.  Ne yazık ki bu hareketim onu sinirlendirmiş, benim sonum ise dediği gibi revirde bitmişti. 

Bizim dönemimiz çoğu revirdeydi. Öğrendiğime göre bu alıştırma her sene gerçekleşiyormuş sadece nasıl bir eğitim alacağimiz bir ön gösterimiymiş. Dönemimiz diğer yarısı ise hemen pes etmiş ve yaralanmamıştı. Onları ise bir ay temizlik cezası ile görevlendirmişler. Her türlü ili ucu boklu değnek anlayacağınız.

Revirden kendimi iyi hissettiğimde çıkmak istedim. Biraz erken çıkmış olmalıyım ki, beklenmedik, duymamam gerek şeyleri duydum. Taehyung ve R'ın konuşması 

"Onun buraya geleceğini hiç düşünmemiştim. " dedi Taehyung

" Jungkook ailesinin son varisi, son temsilci gelmek dışında başka bir seçeneği yoktu. Sende bunu gayet iyi biliyorsun. " diye karşılık verdi Rm

"Onun sonu da diğeri gibi olmalı, hatta ne kadar erken olursa o kadar iyi. Yarın ki karşılaşmalarda beni onunla eşleştirmemin bir yolu bul ki kurallara uygun bir sonu olsun." Bunu söylerken sesinde hafif bir tını ve yüzünde keskin bir sırıtış vardı. Benim yüzümde ise donuk bir ifade ve sırtımda soğuk ter.

"Bu aile ile ne alıp veremediğin var anlamıyorum, sadece sana güvenmek istiyorum. Bir yolunu bulurum. 

Beni yok etmek istiyordu. Daha ilk günümden onunla hiçbir şey yapmamıştım, karşılaşmamıştım bile.  Tek bildiğim ölümüm onun elinden olmayacak ve ben yarın yaşayacaktım. Bir yolunu bulmalıydım.

Ben düşüncelere dalmışken Rm beni fark etti. Korkunun yüzüme o kadar iyi yansıdığını Taehyung sırıtışından anlamıştım. 

"Belki de yarını beklememize gerek kalmamıştır Rm ne dersin? 



Merhaba ballı lokmalarım. Yeni bir dünyaya hoş  geldiniz. Bu hikayenin  tutmasını çok istiyoorum. Dilerim ki beğenirsiniz. Bu bölümü giriş bölümü olarak hayal edebilirsiniz. 



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

A Matter Of DeathHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin