3) Arkadaş...?

109 14 23
                                    

/Edgar's Pov/
konser gününden sonra Fang'le daha sık mesajlaşmaya başladık. tuhaftır ki tahmin edemeyeceğim şekilde ortak yönlerimiz varmış. ikimiz de aynı video oyunlarını seviyoruz, hatta bana o gün dinlediğimiz şarkılardan atmamı istedi. ama dükkana geldiğinde hiç konuşma fırsatım olmuyor çünkü Colette anında sohbete tutuyor çocuğu. yazdığı fanficler ve kasabadakileri çizdiği resimleri falan gösteriyor. Fang'in yüz ifadesinden sırf onu kırmamak için kibar davrandığını görebiliyorum. yani, onu suçlayamam, bi ara Larry ve Lawrie'yi shiplediğini söylediğinde yüzümde oluşan ifadeyi anlatamam. kardeş olduklarını öğrendiğinde hemen başka bir fanfic yazmaya başlamış, ama kimler hakkında yazdığını söylemedi.

akşam işten çıkmış eve yürüyordum ki, telefonum çaldı.

E: "Alo?"

M: "Selam çocuk, benim Maisie. Fang birkaç gündür işe gelmedi ve Buster da bugün işten erken çıktı, anlayacağın ikimiz de Fang'e uğrama fırsatı bulamadık. Fang için endişeleniyorum, telefonlarımı açmadı. Evine gidip bakabilir misin? Samimisiniz diye biliyorum"

E: "uh- yani arkadaş sayılmayız ama-"

M: "Teşekkür ederim, bitanesin!"

E: "ah aslında -"

*dıt dıt dıt*

offf, ne alaka ki şimdi ya? banane Fang'den amk geberiyorsa.
annemi arayıp biraz geç kalacağımı söyledim ve Fang'e gitmek için yola çıktım.

Tabii ki daha önce gitmediğim için R-T'den adres bilgisini aldım. Sokaklar biraz karanlık olduğu için sokak lambaları yolumu görmem için bana yardımcı olan tek şeydi. Küçük, mütevazı bir eve getirdi adres beni.

biraz tereddüt etsem de, bunca yolu geldim artık. kapıyı tıklattım ve birkaç dakika sonra kapıyı açtı.
bu tip ne lan?

hastalıktan şaftı kaymış, dağınık uzun saçları omzuna düşmüş, teni soluk, burnu kıpkırmızıydı.
burnu tıkalı olduğu için sesi komik çıkıyordu;

F: "Aaa...selam.."

E: "selam.."

F: "içeri gelsene.."

biraz çekingen adımlarla içerir girdim. evi beklediğim gibi dağınıktı.

F: "Kusura bakma, ev biraz dağınık... hapşırmaktan burnumun direği kırıldı."

E: "çok.. kötü gözüküyorsun, noldu?"

içeri doğru yürüyüp bi peçete parçası aldı.

F: "Geçen hafta spor yaptıktan sonra soğuk su içmiştim..Ne içersin bu arad- hapşuuu!"

E: "haa, anladım...Maisie beni aradı da, telefonlarını açmıyormuşsun. meraklanmışlar.."

F: "Buster'a hasta olduğumu söylemiştim, unutmuştur gerizekalı. Kahve, çay, bira?"

E: "yo-yok ben gidicem şimdi.."

F: "Hadi yaa, günlerdir canım çok sıkılıyor evde tek başıma.."

E: "ya bilmem ki...neyse.."

Fang, hapşırmaktan nefes almaya bile fırsat bulamazken kalmayı kabul ettiğinde kocaman gülümsedi. mutfağa doğru ilerlediğini görünce peşinden gittim.

E: "sen dur, ben yaparım-"

F: "Olur mu öyle şey- hapşu! ilk defa evime gelmişsin, ağırlamayacağım da napıcam"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Fang x Edgar -Türkçe- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin