"Monsieur"

_- 3 -_

...

𝐍:O olaydan sonra gezgin ve Paimon ile bir davayı araştırırken üç gün boyunca uykusuz kaldım. Aylardır bir tatile ihtiyacım olduğunun farkındayım, ama saraydan ayrılmayı göze alamıyorum.

𝐅:Archonlar aşkına, birkaç gün saraydan uzak kalsan ölmezsin be adam!

𝐍:(iç çeker)

𝐅:Wriothesley ile gitsenize, Navia ve Clorinde'i de alırsınız belki

Bir süre tartıştıktan sonra nihayetinde Neuvillette tatile çıkma konusunda ikna oldu. Wriothesley, Clorinde ve Navia'ya bir mektup yazdı. Telefon ile saniyeler içerisinde onlara ulaşmak yerine mektuplaşmayı seviyordu.

Akşama doğru Mermonia Sarayı'na Neuvillette'e üç mektup ve bir paket geldi. Neuvillette paketi açtı, içindeki notu okudu. Paketin içinde Teyvat'ın her ülkesinden birer şişe olmak üzere toplam yedi şişe su vardı, paketi Wriothesley'in yolladığını görünce sırıtıp paketi bir kenara koydu ve mektupları okumaya başladı. Herkesin teklifini kabul etmesi onu sevindirdi. Birkaç saat sonra evine gidip valizini hazırladı. Saate baktı, nerdeyse gece yarısı olacaktı...

𝐒𝐨𝐧𝐫𝐚𝐤𝐢 𝐠𝐮̈𝐧

𝐓𝐡𝐞 𝐅𝐨𝐮𝐫 𝐎𝐟 𝐅𝐨𝐧𝐭𝐚𝐢𝐧𝐞

𝐧𝐚𝐯𝐢𝐚𝐝𝐢𝐫𝐨𝐬𝐮𝐥𝐚
GÜÜNAAYYDIIINNN
Biz Mermonia Sarayı'nın önündeyiz sizi bekliyoruz.

𝐭𝐡𝐞𝐢𝐮𝐝𝐞𝐱𝐱
5 dakikaya geliyorum.

𝐭𝐡𝐞𝐝𝐮𝐤𝐞𝐞
Ben biraz gecikeceğim.

...

Yarım saat içinde hepsi Mermonia Sarayı'nın önünde buluştu. Navia'nın arabasına binip Sumeru'ya doğru yola çıktılar. Arabayı Clorinde sürüyordu, yanında Navia vardı. Arkada ise Wriothesley ile Neuvillette. Neuvillette, 3 günlük uykusuzluğa daha fazla dayanamayıp Wriothesley'in kucağında uyuya kaldı. Navia kulaklığını takmış, şarkı dinliyor, Clorinde ile Wriothesley ise sohbet ediyordu. Birkaç saatlik yolculuktan sonra Sumeru'ya vardılar. Arabayı uygun bir yere park edip direkt olarak kiraladıkları eve geçtiler. Wriothesley, Neuvillette'i yatağa yatırıp eşyaları yerleştirmeye yardımcı oldu...

𝐍𝐞𝐮𝐯𝐢𝐥𝐥𝐞𝐭𝐭𝐞'𝐝𝐞𝐧
Daha yolculuğun başlarındayken uyuya kalmış olmalıyım. Uyandığımda evdeki yatak odalarından birindeydim. İki yatak odası vardı, her odada da iki yatak vardı. Odadan çıkıp evi turladım. Mutfaktan bir bardak su alıp balkona geçtim. Manzarası mükemmeldi. Dağlar, yeşillikler, gökyüzü... Hepsi birbiriyle mükemmel bir uyum içerisindeydi. Mutfaktan gelen çatırtılarla kafamı çevirdiğimde Wriothesley'i gördüm. Kendine çay demlemişti, yanına atıştırmalık bir şeyler alıp balkona yanıma geldi. Biz sohbete dalmışken Navia ve Clorinde ellerinde poşetlerle eve girdi. Yakındaki bir marketten Sumeru atıştırmalıkları almışlardı. Hepsini balkondaki masaya dizdiler. Biri hariç hepsinin tadı güzeldi: Ajilenakh Kömür Keki.

𝐂̧𝐨𝐤 𝐤ı𝐬𝐚 𝐨𝐥𝐝𝐮 𝐨̈𝐳𝐮̈𝐫 𝐝𝐢𝐥𝐞𝐫𝐢𝐦𝐦
𝐔𝐳𝐮𝐧 𝐡𝐢𝐤𝐚𝐲𝐞𝐥𝐞𝐫 𝐲𝐚𝐳𝐦𝐚𝐤 𝐛𝐚𝐧𝐚 𝐠𝐨̈𝐫𝐞 𝐝𝐞𝐠̆𝐢𝐥𝐦𝐢𝐬̧, 𝐨𝐧𝐞𝐬𝐡𝐨𝐭 𝐦ı 𝐲𝐚𝐳𝐬𝐚𝐦 𝐝𝐢𝐲𝐞 𝐝𝐮̈𝐬̧𝐮̈𝐧𝐮̈𝐲𝐨𝐫𝐮𝐦 𝐚𝐦𝐚 𝐚𝐤𝐥ı𝐦𝐝𝐚 𝐜̧𝐨𝐤 𝐠𝐮̈𝐳𝐞𝐥 𝐛𝐢𝐫 𝐍𝐞𝐮 𝐱 𝐫𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫 𝐟𝐢𝐤𝐫𝐢 𝐯𝐚𝐫𝐫