~12~

186 12 12
                                        

♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.
.

.
.

"Taehyung , sevgilim ben geldim! Odanın kapısı niçin kilitli bebeğim?"

"Çünkü seni görmek istemiyorum şimdi Jeongguk. Lütfen aşağı in. Merak etme koltukta yatmayacaksın, ben yatma zamanı çıkacağım odadan. O zaman gelirsin. Hem benden de rahatsız olmamış olursun. Olur mu Jeongguk?"

Jungkook'un yaptığı hata tekrardan kalbini kanatırken gözlerinin dolmasına engel olamadı beyaz tenli olan. Elindeki çiçek buketi ile havada bekleyen sağ kolunu yavaşça aşağı doğru indirdi ve sol elini kapıdan çekmedi. Eğdiği başıyla tekrardan kelimelerin dökülmesine izin verdi dudakları arasından.

"Hayır sevgilim. Şu an yanlış düşünüyorsun. Ben senden asla rahatsız olmam. Ben dediğim kelimelerden dolayı da çok pişmanım. İnan bana. Sana bu kadar aşıkken , tüm kalbimi seninle doldurmuşken ben nasıl oldu da sana o kelimeleri sarf edebildim inan ben de bilmiyorum aşkım. Bak ben sana en sevdiğin çiçekleri getirdim sevgilim. Kapıyı açta bu güzelleri o sevgi dolu narin ellerine bırakayım."

"Ben kapıyı açamam Jeongguk."

Sadece dört kelimeden oluşan bu cümle Jungkook'un içini kasıp kavuran , göğsünde fırtınaların oluşmasına sebep olan o cümleydi.

"Unuttun mu Jeongguk? Ben yürüyemiyorum."

Hayır , hayır dememeliydi böyle. Böyle dememeliydi. O böyle dedikçe Jungkook gözyaşlarını tutamıyordu çünkü. O böyle dedikçe Jungkook'un pişmanlığı ve üzüntüsü bin katına çıkıyordu çünkü. O böyle dememeliydi.

"Özür dilerim sevgilim."

Kimsenin , hatta kendisinin bile duyamayacağı bir tonda fısıldamıştı Jungkook. En çokta Taehyung'un ona hala kıyamamasına ağlıyordu Jungkook. Bu özürlerini ona sıralıyordu Jungkook.

"Anahtar aşağıda , Yoongi hyungta. Ancak Jeongguk , lütfen saygı duy ve en azından bir kaç saat gelme. Beni tek bırak olur mu?"

"Peki sevgilim. Sen nasıl istersen. Ancak şunu bil ki köpek gibi pişmanım ve kendimi sana affettireceğim."

...

Jungkook aşağıda anahtarı aldıktan ve hyunglarını yatmaya gönderdikten sonra tek başına geçirdiği dört saatin sonunda yukardan gelen yüksek ses ile hemen ayağa fırladı ve yukarı koştu. Düşme sesiydi yukarıdan gelen. Taehyung mu düşmüştü? Deli gibi endişelenmişti. Hiç kapıyı tıklatmadan veya seslenmeden direk olarak anahtarı kapıya takmış ve çevirerek kilidi açtığı gibi içeri dalmıştı. Korktuğundan dolayı hızlanan nefesleri yatakta gördüğü sevgilisi ile yavaşlamaya başlamıştı.

Shot Glass of Tears | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin