"mutsuz oluruz biz seninle."
"Mutsuz Olalım. Ne var ? Bizde mutsuz oluruz."
~•~•~•~
Hyunjin'denToplantı odasından hızla çıkıp odama doğru giderken assagiya jeongin'in masasına baktım. Jeongin orda yoktu şüphelendim ama tuvalete gitmiştir diye gecistirdim. Yarım saat sonra tekrardan baktım ama hâlâ yoktu artık iyice şüphelenmeye başlamıştım ve assagiya indim. Diğer çalışanlara sordum ama görmediklerini söylediler. Şirketin her yerine baktıktan sonra adamlarima haber verdim ve her yerde jeongini aramaya başladık odama giderken babamla karşılaştım.
"Nereye böyle? Hızlı hızlı yürüyorsun ! Çalışanları endiselendirme hyunjin."
"Baba bir şey yok ve onlara ne ? Bir şeyden de endiselenmesinler artık. İşimizi yapıyoruz burda sonuçta."
"HWANG HYUNJİN ! NE ZAMANDİR BENİM SOYLEDİKLERİMİN UZERİNE SÖZ SOYLER OLUDUN?"
Gene başladı. Her yerde aynısını yapıp beni rezil ediyor.
"Tamam baba haklısın. Ama işim var."
Hızla yanından geçip odama gittim. Sinirden damarlarım gözükmeye başlamıştı. Telefonumu alıp rehberden minho'yu aradım.
"Alo minho naber?"
"Müsait değildim ama..iyiyim hyunjin noldu ?"
"Sonra konusabiliri-"
"Hyunjin mi sevgilimm<33"
"Evet bebeğim ! Olm çabuk söyle de içinde kalmasın"
"Jisung mu o.. ondan uzakta konuşalım bana sovebilir."
"İyi tamam bekle. Geçtim söyle "
"Jeongin kayıp galiba bütün herkes onu arıyor ama.."
"Ney ! Jeongin mi kayıp ?! Olm eşya mı bu nasıl başardin aq"
"Ya bilmiyorum ya babam da zaten telaşlı dolaştığım için kızıyor aq morugu"
"PUAHWHWHAHA deme lan seviyom babanı"
"Sana para attığı içindir"
"Sus lan oraya girme eee lazım mi bir şey benim adamları da gönderirim"
"Yok da jisung'a çaktırma tamam mi"
"O iş bende aslanım"
"Teşekkürler hyung~~~"
"Bokunu cikartma tamam."
Telefon kapanma sesi bip bip
Telefonu kapatıp masanın üzerine koydum ve kafamı arkaya yasladım.
Birden bir mesaj gelmişti. Bilinmeyen bir numaradan.
Bilinmeyen numara
Lavinia restoran
Saat 20:00'da
3 gün sonra
Yong adına.
(18:39)
(Görüldü)~•~•~•~
3 gün sonra~Uzerime sade beyaz bir gömlek altıma da siyah biraz dar bir pantolon giyip çıktım evden. Kimdi ve ne istiyordu acaba ? Aklımda bu sorular ile restorana gittim.
"Merhabalar hoşgeldin efendim."
"Hoşbulduk.. yong adına bir rezervasyon var mı acaba ?"
"Ah tabi ki buyrun şu deniz kıyısındaki masa efendim."
"Teşekkürler."
Burası bana tanıdık geliyordu sanki geçmişte buraya gelmiş gibi hissediyordum. Deniz kiyisinda duran üzerinde bir mum yanan masaya doğru yöneldim. Sandalyemi çekip oturdum ve beklemeye başladım.
~yarım saat sonra ~
Geleli yarım saat olmuştu ve hala kimse gelmemişti. Artık kalkmayı düşündüm, tam kalkacakken önüme kapşonlu birisi oturdu.
"Geldim işte Otur."
Küçümseyici bir gülüş attıktan sonra geri yerime oturdum.
"Kimsin sen ?"
"Çok yakından tanıdığın birisi tatlim
"Açık açık konuş benimle"
"Peki."
Kapşonunu açıp sarı saclarini geriye attı Felix. Hyunjin'in gozlerinin içine baktı birbirlerini ilk gorduklerindeki gibi baktı hunjine.
"Felix.."
"Hyunjin."
"Anlamıştım zaten."
"Neyi anladın ki hyunjin ?"
"Bu restorant deniz kıyısındaki masa. Uff kimlerle uğraşıyorum ya !"
Hyunjin masadan kalkıp hızla çıkış kapısına yöneldi.
"Jeongin'i merak etmiyorsun galiba hyunjin."
Duraksadı hyunjin ve arkasına döndü.
"Jeongini nerden biliyorsun sen !?"
"Bilmem belki yerini biliyorumdur
Hyunjin sinirle Felix'in yanına gelip geri yerine oturdu.
"Ne istiyorsun ? Hm ? Ev araba para ?? Hepsini veririm yeter ki yerini söyle!"
"Seni."
"Ne ?"
"Seni istiyorum hyunjin verebilir misin?"
"Sacmalamayi bırak Felix"
"Niye bana öyle davrandin o zaman ? Niye bana ümitler verdin hyunjin niye bana düşman kesildin."
"Felix kes artık! Senin saçma duyguların ile ilgilenecek değilim."
"Tabii bana zamanın Ilgın yoktu ama jeongine vardı dimi hyunjin!"
"Haddini asıyorsun Felix."
"Asmiyorum bir kere ! Biz lisedeyken çok mutlu değil miydik?? Bizi kardeş bile sandılar be ! Ama üniversiteye geçince sana bir şeyler oldu hyunjin değiştin ve bana eskisi gibi bakmiyordun artık ne yaptıysam olmadı sonra küstük kavga ettik düşman belledin beni. Şimdi? Şimdi eline ne geçti hyunjin jeongin ile çok mutluydunuz AVM'de sizin bir cocugunuz bile olacakmış."
Felix'in gözlerinden Yavaş yavaş yaşlar akıyordu ve ses tonu iyice incelmisti
"Sevgiliymissiniz bide hyunjin bunları bizde yapabilirdik madem beni kardeşin gibi goruyordun niye bana ümit verdin ?! Açıklasana !! Senin için katil olmayi bile göze almışken nasıl yaparsın bunu bana hyunjin ! "
"FELİX YETER ARTIK CİDDEN HİC BİR ŞEYİ HAK ETMİYORSUN KEŞKE TANİSMASAYDİK TAMAM Mİ ? TAKİNTİLİ PİSLİK BİRAK ARTİK PEŞİMİ CABUK JEONGİNİN YERİNİ SOYLE KÖTÜ OLUR !"
"NE YAPARSİN HYUNJİN ?? BABANA Mİ SOYLERSİN ? KORKAK KORKAKSİN SEN HİC BİR SEY YAPAMAYAN BECERİKSİZSİN SEN ÇÜNKÜ HYUNJİN ! AMA SENİ GENE DE SEVİYORUM ANLADN Mİ ? YA BEİM OLACAKSİN YADA JEONGİN OLECEK !"
Hyunjin Felix'e sert bir tokat atmıştı. Felix'in yüzü yana dönmüş bir şekilde kirazmisti Bir kaç dakika sessizlik olmuştu.
"Bu tokatı asla unutmayacağım hyunjin."
Felix bir kağıt uzattı ve kalkıp gitti.
~•~•~•~
YETO bu kadardı