drew bruce marshall

2.BÖLÜM🔥

Yeşil'den
Emma'yı yanımıza aldıktan sonra bir kaç mağazaya girmiştik. Ama o adam hâlâ takip ediyordu. Nasıl buldu beni aklım almıyordu. Korkmaya başlamıştım ama gostermedim tum gun eglendikten sonra evlere dagilmistik. Look beni evin yakinlarina bıraktıktan sonra gitmişti bende evin önune gelmistim tam eve girecekken bir kol beni cekti ve agzimi kapatti. Adamin yüzü gözükmüyordu çünkü hava kararmaya başlamıştı. Elinde ki bezi koklamamaya calistim ama olmuyordu nefessiz kaliyordum mecburen bezi kokladigimda gozlerim yavasca kapanmisti. Uyandığımda oda karanlıktı nerdeydim ben? Beni kim bayıltmıştı? Kaç saattir burdayım? Ailem beni merak etmiş midir? Bunları düşünürken arkada birinin olduğunu fark ettim ve konuşmays başladı
"Bugün benim misafirimsin!"
"Sen kimsin? Ne istiyorsun?"
"Kapa çeneni ve al şunu"
Bana binim telefonumu vermişti. Yüzünü göremiyordum fakat elindeki silahı görmüştüm. Kafama dayadı silahı!
"Anneni arıyacaksın ve arakdaşımda kalıcam diyiceksin en ufak hatan ölümün olur"
Annemi aramıştı ve annem açtı
"Nerdesin kızım?"
Belli etmek istedim ama ölmek istemedim
"Anne ben bugün emmalarda kalcam"
Emma demiştim çünkü annem emily'in annesiyle arkadaş ona sormasını istemem
"Neden?"
"Anne emma'nın moreli bozuk onun yanında olmak istiyorum tek kalmasın evde"
"Tamam kızım iyi eğlenceler"
Ağlıyordum çünkü korkuyordum. Ya birşey yaparsa ben ne yapıcaktım kimsenin heberi yok.

Emily'den
Evde otururken kapı çalmıştı ve annemin eli dolu olduğu için ben açmak zorunda kaldım. Gelen yeşil'in annesiydi.
"Hoşgeldin abla"
"Hoşbuldum canım"
"Abla yeşil niye gelmedi"
"O emmalarda kalıcaktı"
Üzülmüştüm çünkü biz hep beraber kalırdık. Beni niye çağırmamıştı ki! Hemen elime telefonumu alıp emma'yı aradım
"Efendim canim"
"Bana neden söylemedin"
"Neyi?"
"Yeşilin sizde kalıcağını"
Bunları konuşurken odama geçmiştim
"Yeşil bize mi gelmiş?"
"Evet de sen nerdesin"
"Bir tane malın teki bana dava açmıştı ya oraya gidiyorum"
"Ay gerçekten gidiyor musun?"
Yeşil nerdeydi o zaman? Annesine neden yalan söylesin ki? Acaba look la birlikte miydi?
"Alo look nasılsın?"
"İyi sen oturuyordum."
"Bende öyle ariyim dedim."
"Yeşile ulaşamıyorum emily"
"Telefonunun şarjı yok ha birde telefon evde kendisi misafirlikte"

Emma'dan
Yeşil aklımdayken dava hiç umrumda değildi çünkü suçsuzdum. Mahkemenin önündeydim fakat geri döndüm. Yeşili bulmadan kendimi iyi hissedemezdim. Eve gitmeliydim belki yeşil kapıda beni bekliyordu. Hemen ordan uzaklaştım. Ama o beni dava eden herhalde ismi marcus olan adi herif arkamdan bağrıyordu
"Hey! Çirkin kurbağa hemen buraya gel yokse seni çok pis dava ederim!"
Yürürken ona orta parmak çektim koşmaya başladı. Bende koştum ama yetişti. Kolumdan tutup beni bir yere götürdü. Burası mahkeme yerine yakın bir ormandı. Bağırabilirdim fakat her bağırmamda kolumu daha da sıkıyordu. Ev gibi bir kulubenin bahçesinde durdu. Ağzımı bantladı. Sonra içeri girdik. Bir seniye yeşilde burdaydı yeşili bu adam mı kaçırmıştı yeşilinde azı bantlı eli ayağı ise bağlıydı
Marcus konuşmaya başladı
"Bu kim ya?"
Mal herhalde ben nerden bileyim ki. Beni yeşilin yanına otutturdu. Benimde elimi ayağımı bağladı. Sonra bir adam girdi içeri.
"Senin ne işin var burda marcus?"
"Dün anlattığım kız davadan kaçtı"
"Aç ağzını da öğrenelim"
Ağzımı marcus açınca yüzüne tükürdüm. O adam konuştu
"Neden davadan kaçtın?"
"Sen kimsin bizden ne istiyorsunuz?"
İkisi aynı anda
"Tanışıyor musunuz?"
"Evet!"
Marcus ağzımı bantladı
"Seninle sonra görüşücez çirkin kurbağa"
"Drew bu kim"
"Bu dolunay surat... dışarda konuşalım"
Onlar çınca ben yeşilin yeşil benim ağzımı açtı.
"Kaçamız lazım"
Derken bıçak gördüm ayaklarım birbirine bağlı olduğu için zıplayarak o biçağı aldım. Dikkat etmem lazımdı çünkü ellerim birbirine bağlıydı. Yeşilin yanına gidip dikkatlice elini açtım. Sonra o benimkini açtı. En sonda ayaklarımızı açtık

Not : bu bölüm nasıldı pekii