13

150 8 3
                                    

Taehyung
Bara gelmiştik. Aslında burası bar değilde daha çok klüp gibiydi. Etrafta renkli ışıklar, çeşit çeşit içkiler , özenli giyinmiş ve şık insanlar...
Jungkookla bir masaya oturduk.
Etraf çok kalabalık oldugundan ve renkli işıklar olduğundan dolayı kimse Jungkook'u fark etmemişti.
Jungkook bana sandalyeyi çekti ve sonra karşıma oturdu.

"Pardon ,iki tane bira alabilir miyiz?"dedi

"Jungkook hadi bir şeyler yapalım!"

"Hmm... ne gibi ;) "

"Ya hayırr hyungg!! O anlamda demedimm!"

"Hangi anlamda ? ;)" şuan hiç olmadığı kadar gülüyordu.

"Ya"

Güldü.

"Buyrun içkileriniz"

Neden bilmiyorum ama şuan canım acayip bir şekilde bira istiyordu. Normalde bu kadar istemem. Hemen birayı ictim. Soğuk soğuk... çok iyi geldi.

"Ahh... çok iyiymiş" dedim.

"Evet öyledir , bu kadar bira sevdiğini bilmiyordum daha çok AĞIR şeyler içmeyi seviyorsun sanıyordum."dedi ve yine güldü.

"Aslında onu içerken ağlamamak için zor duruyordum hyung "

Hoperlörde "Still with you " çalmaya başlar.

"AA hyungg!!! Duyuyo musunnn??"

"Ah evet , sevdiğini söylemiştin değil mi..."

"Eve- OHMM" bir anda çok fena öksürmeye başlamıştım. Herhalde bira boğazımdayken konuştuğum içindi.

"T-tae iyi misin?"

"E-evet-ohmm ben bi-ohhm  tuval-ohm-lete gidiyim -ohhmm"

"Tamam bende geliyorum"

Elimle gelme isareti yaptım ve yerimden kalkıp tuvalete koştum.

Peceteyle ağzımı sildim ve yüzümü yıkadım. Tuvaletten tam cıkacaktım ki Jungkook daldı.

"Bir süre gelmeyince endişelendim..."

"Yok bir sey olmadı... gelmişken tuvaletede girdim de ondan biraz uzun sürmüş olabilir gelmem" at yalanı sikim inananı.

"Hmm... tamam"

Still with you şarkısi tuvalette olmamıza ragmen sesi geliyordu .

Jungkook şarkıyı mırıldanmaya başladı.
Sesi gerçekten çok güzeldi.
Bir süre sonra bende ona katıldım.
Suan beraber Still With You söylüyorduk.

"함께 웃고, 함께 울고
이 단순한 감정들이 내겐 전부였나 봐
언제쯤일까 다시 그댈 마주한다면
눈을 보고 말할래요
"보고 싶었어요" "

Jungkook yavaşca bana yaklaşmaya başladı. Aynı zamandada şarkıyı mırıldanıyordu.
O yaklastıkça ben daha gidiyordum.
O kadar yakınlaşmıştı ki artık gidecek yerim kalmamistı vücumdum duvara yaslıydı.

"...still with you"

Dudaklarını dudağımda hissettim.

Saha sonra ellerini yanaklarımda...

Bir süre dudaklarını hareket ettirmeden durdu. Daha sonra ben dudaklarımı onunkilere bastırdım. Bu hareketimden sonra sanki yılların acisını çıkarıyormuş gibi öpmeye başladı. Arada bir dilini hissediyordum. Ağzımı araladım ve dilini ağzıma aldım. Sıcaktı.
Bir yanağımdaki elini yavaşça belime göturdü ve kendine bastırdı.
Ani bastırmasından dolayı kısık bir sesle inledim.

Resmen still with you altında Jungkook'la öpüsuyordum.

Bir süre daha bu pozisyonda devam ettik ve dudaklarımizı ilk ayıran ben oldum.

Ikimizde nefes nefese kalmıştık. O parlak gözleriyle bana bakıyordu. Bakışlarımı ruhumda hissediyordum.

Kısa bir süre bakıştıktan sonra dudağına küçük bir öpücük bıraktım.
Ama o benim dudaklarıma daba sert yapıştı ve alt dudağimı emmeye başladı.
Arada bir dişleriyle ısırıyordu. Bunun verdiği hafof acıdan dolayı inliyordum.

Belimde kaslı kolunu hissettim. Bir çekiyor bir bırakıyordu. Bu hareketten dolayı vücutlarımız birbirine çarpıyordu.
Geri geri yürümeye başladı.
Ve  beni kucağına aldı.
Hemen arkamdaki tezgaha yasladı beni.
Bacaklarımın arasına girdi ve öpmeye devam etti.

O dudaklarıma sahipken bende aynı zamanda onun saçlarını okşuyordum.
Kollarıyla belimi çekiştiriyordu.

"Tanrım... belin.. ne kadar da ince..."

Bir şey demedim ve sırıtarak baktım.

Kapı bir anda açıldı. O anki utancımı 100 yıl anlatsam bilemezsiniz. Hemen oturdugum tezgahtan kalktım ve koşarak tuvaletten  çıktım. Jungkook benden daha sonra geldi.

"N-neden geç geldin?"

"Adamı kontrol etmek istedim. Çok sarhoş. Büyük ihtimalle bizi zor görmüştür endişe etmene gerek yok :)"

"Ah-rahatladım..."

Bir yudum bira dışında hiç alkol icmedim ama neden sarhoş gibi hissediyordum. Acaba neden.
Hala  az önce yaşanan şeyin şokundayken Jungkook sandelyemi tek eliyle yanına çekti.

"Ooho hyung! Düşeceğim "

"Merak etme parmaklarım kuvvetlidir kolay kolay düşmezsin :)"

~

1 saat daha oturduktan sonra gitmeye karar verdik.
Ama...
Bu sefer ben değilde , Jungkook biraz sarhoş olmuş olabilir.

Yürüyebiliyordu ama hiç mantıklı konuşmuyordu.
Onu arabaya bindirdim ve kendim sürücü koltuğuna oturdum. İçkiliyken araba süremezdim ama Jungkook mu sürecekti yani bu halde!

Arabayı çalıştırdım ve otele doğru yol aldım.

Jungkook yanımda "hayırr, telefonu açç, muzlu sütünu ben icmedim, Busan..." diye mırıldanıyordu. Çok tatlı ve komikti.

Otele geldiginizde Chen'e arabayı park etmesi icin bıraktım ve Jungkook'la beraber yukarı çıktık.



-
Bugünkü fotoları

AGAAG yazdigim en uzun bolüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

AGAAG yazdigim en uzun bolüm

Opusmeyi BEKLEMIYODUNUZ DIMII

EHE

mantık hataları varsa gormezden gelin

Sizi seviomm🎀

coincidenceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin