Bölüm 6: Gecenin Lütfu

23 3 0
                                    

Selam dostlarım umarım iyisinizdir. hızlıca okuyun bakem.

Geceyi aysız ,bu kitabı yıldızsız bırakmayın seviliyorseniz. 

-----------------------------------

Evet en son testten geçmiş partiye dönmüştüm. Daha fazla durmadan odama çıkmış aldığım eşyaları dizmiştim. 

Peki şuan ne yapıyorum . Tabi ki balkonumdaki havuzun hakkını yememek için ayaklarımı sokmuş kahvemi almış gecenin bize lütuflarnı  izliyordum. 

Bir yandan da düşüncelerime hakim olmaya çalışıyordum. Yeni telefonumdan yıldızların altında dinliyordum. 

Uykumun gelmeye başladığını hissetmemle yatağıma doğru ilerledim. 

Tuzaklı halımı kapıya serdim ve Oğuzu da yanıma alıp uykunun tatlı kollarına kendimi bıraktım.

-------------------------------------------

Sabah kendimi bulutların üzerinde uçuyormuş gibi hissediyordum. Çünkü gerçekten de uçuyordum. 

Hafifçe gözlerimi aralamaya kalmadan kendimi buz gibi  suyun içinde bulmuştum.

 Evet sabah resmen buzlu suya atılarak uyanmıştım sorun hem bu hem de ben tuzaklı halı yapmıştım birilerinin ayaklarına batması gerekmiyor muydu ?

Mehmet beyin pis sırıtışının nedenini ilk geldiğim gün yanına çağırdığı çocuğun ayağından gelen kanlar açıklıyordu. Evet demek ki o beni suya atmıştı.

dediğim tek şey " elbet bir gün ben de-" dememe kalmadan suratım düşmüştü çünkü bana gelen not aklıma gelmişti. 

Galiba bunu fark eden çocuk " adım Poyraz  Güngör ve neden attın diye sorma ilk günün dersiymiş " deyip Mehmet beye döndüm 

"hadi kalk hızlı hızlı nasıl sen Rıza Parlak-" demesine kalmadan lafa girdim

" ne babam mı babamı nerden tanıyorsunuz neler oluyor "

adam söylememesi gereken bir şeyi söylemiş gibi morardı.

ben hala bakarken Poyraz bir anda öksürdü ve bu konu bir daha açılmak üzere kapanmadı.

Hızlıca odama çıktım kilitle açtığımda ayağımdaki acıyla yere düştüm. Evet kendi kazdığım kuyuya kendim düşmüştüm.

Hay böyle işe lan daha spor mpor diyorlardı haydi Helin koş koşunu gazi gazi " söylenirken hem ağlıyor hemde içeri geçmek için halıyı ayağımla kenara geçmek için itmeye çalışıyordum ki aniden uçtum. Evet yine

"Senin şu tuzağının tadına ben de baktım ve revirdeki kadın bile morardı "derken beni içeri götürdü ve L koltuğa oturdum.

Girişteki tezgahın altından ilk yardım çantasını getirdi. 

"Tamam gerisini ben hallederim çok sağol" dedim. bana döndü

"daha ilk günden sen ne yaşadın da böyle bir tuzak kurdun belli bir şey olmuş"dedi

Biraz ellerimle ilgilendim ardından " alışverişe gitmiştim döndüğümde yatağımın üzerinde ayıcığım elinde kanlı bir bıçak ve bir not vardı notta elbet bir gün senin de sonun gelecek yazıyordu ben de korktum ve bıçağı falan yıkadım sakladım " dedim çaresizce. 

Beni ilgiyle dinledi sonra başını sallayıp dışarı çıktı.

Tam o sıra telefonum çaldı. Cebimden çıkardım ve açtım.

"Buyrun Mehmet bey "

"1 saate 1.kata yemekhaneye gel ve 484 numaralı menüyü al kahvaltını yaptıktan sonra 9. kata gel spora başlamalısın acilen "dedi ve suratıma kapattı .

HAYATIN ANAHTARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin