Jungkook:
Galiba hala şokdaydı. Sadece yüzüme bakıp duruyordu.
Sadece kemerini çekerken bile nefesi kesilmişti benimle aynı yatağı paylaşırken napacaktı kim bilir?Fazla bakmamaya çalışıp önüme döndüm ve arabayı çalıştırdım. Küçüğümse sessizce yanımda oturuyordu. Aslında bana borçlarını vaktinde vermeyenleri öyle bi hala salıyordum ki anneleri bile tanıyomuyordu. Ama bu çoçuğun fotoğrafını gördüğümde onun diğerlerinden farklı olduğunu anlamıştım.
Minicik bedeni, küçücük gözleri, o bal dodaqları, kıvrımlı kalçası o artık tamamen benim olucaktı. Başaka bi şansı da yoktu zaten.
Hala konuşmuyordu kafasını cama dayamış boş gözlerele yola bakıyordu.
Eve doğru geldiğimizde arabadan hemen kalktım. Onun da kalkmasını bekledim ama o hala oturuyordu. Daha fazla sabredemeyip kapısını hızlıca açtım.- Artık inicek misin? Yoksa benmi indireyim?
- B-beni eve g-götür lütfenn.
Bi anda ağlamaya başlıyınca napıcağımı şaşırdıç. Hıçkırarak ağlıyordu ve o ağlıyınca kalbimde bir sızı hisstedim fakat önemsemedim. Ağlayan insanlara pek tahammülüm yoktu ama bu çoçuk için tüm sınırlarımı yıkmaya hazırdım.
Yavaşca kucağıma alınca ilk başta şagirdə sonraysa gözümü sokulup ağlamağa başladı.Eve doğru gidince Baekhyun beni kapıda karşıladı. Çok şaşkındı. Çünki ilk defa bizden başka biri bu eve geliyordu hemde kucağımda. Ağzını kapıyıp peşimden gelmeye başladı bense bebeğimi odama doğru götürüyordum evet o benimle kalıcaktı.
Yatağa yavaşca bıraktım. Ağlaması durmuş gibiydi. Kendimse yatağın kenarına oturdum. Gözlerini açıp etrafa bakınmaya başladı. Sonunda gözleri bende durunca gözündeki o korkuya şahit olmuştum. Daha sonra gözıerini benden kaçırıp kapıya doğru bakmaya başladı kaçacağını sanıyordum. Bende kapıya bakınca orda Baekhyunu gördüm.
- Merhaba ufaklık. Ben Baekhyun bu evin çalışanıyım. Sen kimsin?
Gülümseyerek sorğusu soruyla beraber Yoongi rahatlamış gibi gözüküyordu. Galiba onu sevmişti, ama beni daha çok sevmeliydi sonuçta artık her an yanında ben olucaktım.
- B-ben Min Yoongi.
Baekhyun gülümseyerek kafasınl sallamıştı artık bende konuşmalıydım bu yüzden el hareketimle Baekhyuna çıxması gerektiğini gösterdim.
Çıxınca ayağa kalkıp konuşmaya başladım.- Min Yoongi evine hoş geldin güzelim. Bundan sonra bana aitsin. Borçlarımı ödemeyenleri mahvederim bebeğim ama senin gibi bir afete bunu yapamazsım değil mi?
- Peki ben napıcam?
- Bu evdeki her şey gibi sende bana ait olucaksın. Sinirimi asla bozma yoksa sana cəza vererim. Ben çok eğlenirim ama senin canın yana bilir bebeğim.
- N-ne cezası?
- Öğrenmek istemezsin bebeğim.
Üzerine eğilip onu iyice altıma aldım. Kafamı boynuna gömünce o güzel bebeksi kokusunu iyicü içime aldım tıpkı bir bebek gibi kokuyordu.
Üzerinden kalkınca nefes almadığını farketdim. Yüzüne yaklaşıp dudaklarımı yanağına bastırdım, biraz bekledikden sonraysa çekildim.
- Babacığınl sinir etme bebeğim tamam mi?
- T-tamam
Yataqdan kalkıp odadan çıktım. Kapıyı kapatıp kendimi kapıya yasladım bu kalbim sanki maratona çıkmıştı. Onu görüncə dokununca hep böyle oluyordu. İstemsice gülümsemeye başladım.
- Salam aşkılar gibisin Jeon.
Kafamı sağa çevirdiğimde Baekhyunun bana bakıp güldüğünü gördüm. Salak patronu olduğumu hep unutuyordu.
- Seni de gördük.
- Ama bak ben yapınca direkt yapıyom sense mal gibi sırıtıyorsun.
- Ben senin patronunum, bunu unutuyorsun.
Bir anda ciddileşmiş ve gitmişti. Yoongiye alışmaya başlıyordum. Kim bilir daha neler yaşıyıcaktık.
Evet bölümümüzün sonuna geldik. Şimdidün tüm okurlara teşekkür ederim. Daha sık bölüm atmaya çalışıcam. Bay bayy♡♡