Bölüm 2 'Unutulmuş anı'

18 3 2
                                    


Esther göle düştüğü günden beri her gece aynı kabusa uyanıyordu. Her defasında doğum gününe gidiyor ve her kabus silah sesiyle sonlanıyordu. Kabusları onu uyandırdığında penceresinin önüne gidiyor ve güneşin ışıkları suyunu aydınlatana kadar gölü izliyordu.

Ressam, Wanderlot evini haftada birkaç gün daha ziyaret etti. Her ziyaretlerinde göle gittikleri ve çimenlerde oturup konuştukları minik kaçamaklar oluyordu. Fakat göle yaklaşmak yasaktı. Sadece sohbet ediyorlardı ve her sohbet nasılsa Esther'in mutsuz hallerine geliyordu. Bu arada da tablo yavaş yavaş tamamlanıyordu. Özellikle boş olan bir kısım vardı: kızın yüzü. Gözleri, burnu ve dudaklarının olması gereken yer boyanmaya henüz başlanmamıştı bile. Wanderlot ailesi gitgide bu aşırı uzayan çizim sürecinden olsa gerek iyice huzursuzdu. 'Şu velet işini çabucak halletse iyi olur'

'İyi sabahlar' dedi genç, boyalarını paletine sıkarken. Esther yine uykusunu alamamış, kabuslar görerek sabahı sabah etmişti. Bu halsizlik hali, kafasının karışıklığının bir nedeni olduğunu düşünüyordu. O ilk göle gittikleri günden bu yana düşünceleri tümüyle geçmişe takılmıştı. Bu ölü hissin nedenini, doğum gününde ne olduğunu düşünüyordu. O günden sonra Anna'dan hiç haber almış mıydı? Buna bu kadar kafayı takması aptalca mıydı?

Hatırlayamadıklarını ailesine sormayı denedi. Fakat ailesi her zamanki soğukluğuyla bu konuda konuşmayı gereksiz bulmalarından olsa gerek reddetti. Ailesi eskiden bu kadar soğuk değildi. Sanırım Esther en küçük çocukları olduğu içindi bu durum ama onu hep el üstünde tutarlardı. Parayı düşünmez, ona en pahalı en şık elbiseleri alırlardı. Esther'in bir de abisi vardı. Bu tür durumlarda Esther'i kıskanmaz, tam tersi o da Esther'e çok değer verirdi. Her zaman seyahatlere çıkardı fakat Esther'e hediyeler getirmeyi ihmal etmezdi.

Bir süredir Esther o günleri özlüyordu. Ailesini böyle değiştirenin ne olduğunu düşünüp duruyordu. Şımarık mıydı? Hayır. Yoksa böyle ruhsuzluğu mu etkilemişti ailesini? Artık ne Esther'i dinliyorlardı, dinlemeyi bırak yüzüne bile bakmıyorlardı. Esther yanlarına gelince huzursuzlanıyor, sohbetlerine ara veriyorlardı. Esther'le vakit geçirmek, gittikleri çay partilerinden bahsetmek ya da kontlar ve konteslerle ilgili duyduğu yeni dedikoduları anlatmak için sürekli odasına gelen annesi artık kapısının önünden bile geçmez olmuştu. Onu hep yanına çağıran ve en son okuduğu kitaplardan bahsetmesini dinleyen babası, Esther'in varlığından rahatsız olur olmuştu. Abisi ise... Esther onu uzun zamandır görmemişti. Belki de doğum gününde beklediği kişi ağabeyiydi.

Genç tuvalde yine Esther'in yüzüne hiç fırça değdirmeden saçları üzerinde uğraştı. Esther'in kızıl bukleleri üzerinde uğraşılması gereken bir alandı. Yaklaşık bir saatlik boyama ve pozun ardından beraber her zaman yaptıkları gibi gölün yanına gittiler. Esther gölü izleyip neden anılarının bulanık olduğunu düşünürken genç ressam minik defterini Esther'in portreleriyle dolduruyordu. Fakat hiçbiri istediği mutluluğa sahip değildi. Kızın düşüncelere dalmış yorgun bakışlarını zaten yüzlerce kez çizmişti. Ve şimdiye kadar ne kadar sormuş olsa da kız onu neyin mutsuz ettiğini söylememekte ısrarcıydı. Kızın tek istediği çimen yeşili gözleriyle gölün akıntılarını izlemek ve düşüncelere dalmaktı. Yanına yaklaşması göle düştüğü gün ailesi tarafından yasaklansa bile sadece uzaktan izliyordu. Gerçi bu, gencin işine geliyordu.

Genç ressam, tekrar her zamanki monoton konuşmasına başlamak adına defterini ve kalemini kenara koydu. 'Sizce sizi mutsuz eden ne?'

Esther, gözlerini gölden, kızıl buklelerini de gözlerinin önünden çekerek oğlana döndü. 'Ah, gökte parlayan güneş aşkına, bu soruyu kaç kere cevapladığımı unuttum fakat siz sormaktan bıkmadınız.'

'Biliyorsunuz ya, mutluluğunuz işim için önemli. Ancak siz resmin bitmesini istemiyorsunuz anlaşılan,' oğlan tatlı tatlı gülümsedi. Esther, gülümsemenin ona etki etmemesi için gözlerini devirdi sinirle. Kendi dertleri yetmezmiş gibi bir de bu aptal ressamla uğraşması gerekiyordu. Aptal resim.

Mutluluğun tablosuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin