bölüm ; sekiz | "yanıyorum."

1.1K 99 57
                                    

konuyu anlatırken mühürlenmeden bahsetmemişim. eşleşme veya işaretlenme olarak da geçiyor. türlere göre ayrıldığında alfa, omeganın ense çevresini ısırdığında bu mühürlenme gerçekleşiyor. bizim kurgumuza göreyse kızlarımız... malum iş sonrası diyelim efendim...

ve son olarak

yangın vaaaaaar

bu bölüm yokmuş gibi hayatımıza devam edersek sevinirim ballarım






.










10 gün sonra,,

hem sergi haftası bitmiş, hem ara tatil bitmişti. bu süreçte yurt dışına gidip gelmiştim. tabi hemen hemen tüm okul tatile gitmişti. biz annemin paris sevdası yüzünden fransa'ya gitmiştik. yoğun geçen bir tatil haftası olmuştu benim için. hande'yle konuşmayı bırak arkadaşlarımla bile doğru dürüst konuşamamıştım. şimdiyse okulun tatilden sonraki günüydü ve ben yine hande'yi görme heyecanı ile okula gelmiştim. üst sınıfların katına tek başıma çıkmak istemediğim için karşı sınıftaki elif'ten benimle gelmesini rica edecektim ama ilkin'le bahçede olduklarını öğrenmiştim ebrar'dan.

"ben geleyim ister misin?" diye sormuştu cansu. omuz silktim. "boşver ya, ben çıkarım tek başıma. derse geç kalırsam müzik odasında falan diyin." küçük aynama bakarken kırmızı rujumu tazelemiştim. kırmızının bana yakıştığını söylemişti paris'te attığım storyde. sürmekten zarar gelmezdi bence...

büyük bir heves ve heyecanla merdivenlerden yukarı çıktım ve sınıfını buldum. insanların bana bakıp konuşmasını umursamadan hande'nin sırasına doğru yürüdüm. yasemin'in kafasına vurmayı bırakıp arkasını dönmüştü. kaşlarımı çatarken ondan gelen yoğun kokuyla şaşkına dönmem bir olmuştu.

kızgınlıktaydı...

"çok tehlikeli sulardasın valla git bence." yasemin gülerek konuştuğunda arkası dönük hande onun kafasına vurmuştu. simge gülümsüyordu, saliha gülüyordu.

"niye geldi okula?"

"annesi hocalara rüşvet teklif ettiğini öğrenmiş. ufacık, minicik bir ceza gelmiş mommy baladın'dan. hande zaten günlerdir, pat diye söyleyeceğim kızmayın, sevişmiyor. yani seninle konuşmaya başladığı ilk günden beri. şu an dünyanın en tehlikeli varlığı." dedi yasemin özet geçerek. dudağımı büzüp elimi hande'nin omzuna koydum. ona yardım etmek istiyordum ama elimden bir şey gelemezdi. elimin üstüne elini koyup alnını duvara yasladı.

"tamam ben gideyim o zaman... bir şey ister misin yapabileceğim bir şey var mı?" hande başını iki yana sallamıştı. yüzünü bile görememiştim doğru dürüst... elimi omzundan çekerken saliha konuştu.

"aslında var ama işte..." diye mırıldandı. simge gözlerini büyüterek baktığında başını sallayıp omuz sikmişti.

"teneffüslerde uğramaya çalışırım." diyerek sınıftan ayrıldım.


hande'nin yanına gitmek için yemeğimi aceleyle yiyordum. yemeğim biter bitmez suyumu içtikten sonra ayağa kalktım. "gideyim ben bir bakayım benimkine..." diye mırıldandığımda ilkin çatalını havada salladı. "git canım git. seninki ölmesin sensizlikten."

"of ilkin. acımasız olmayın hem o çok tatlı biri diyorum düzeliyor da... çok sorunlu atlatıyor şu an ve sebebi benim."

"gelmeseydi okula ne yapalım biz?"

how deep is your love,, hanzehHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin