1

2.8K 494 335
                                    


🌖

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



🌖

Elimde tuttuğum beyaz renkli ipek mendili dudaklarıma doğru götürürken, dudaklarımdan süzülen kanı silerek gözlerimi kıstım.

"Ekselansları."

Hemen arkamda duran hekimin sakin ancak tereddütlü sesiyle birlikte gözlerim tam karşımdaki balkonuma doğru dönerken, birkaç saniye zaman tanıdım kendime.

Ciğerlerim yanıyordu.

Bedenimdeki bütün kanın ağzımdan dışarı çıkacağını hissederken, hırıltılı bir nefes vererek elimi yatağımın baş kısmına koydum.

Ardından kafamı omuzundan yavaşça geriye doğru çevirerek kısık gözlerle hekime baktım.

"Ağrılarım çok fazla, bunun için verebileceğin bir ilaç var mı?"

Sesim hırıltılı bir şekilde çıkarken, yutkunarak dudaklarımı yaladım ve dik durmaya çalıştım.

Hayatım boyunca her zaman dik duran bir insan olmuştum.

Ve şu an dik duramamak, beni çok zorluyordu.

"Maalesef yok, ekselansları."

Küçüklüğümden beri benimle ilgilenen Austin'nin sesi üzgün gelirken, gözlerimi ondan çektim.

Dudaklarımda alay dolu bir tebessüm oluşurken, bedenimi zorlayarak ayağa kalkmaya çalıştım.

Ancak bu çabam bir hiçle sonuçlanmıştı.

Tekrardan yatağa otururken, Austin hızla yanıma gelerek endişeyle önümde diz çöktü.

Gözlerindeki endişe dişlerimi sıkarak gözleriminin tekrardan balkondan dışarıya çevrilmesine neden olurken, Austin dudaklarını araladı.

"Kendinizi yormamalısınız ekselansları. Bir süre dinlenmek size iyi gelecektir."

Dediği şey öfkelenmeme neden olurken, gözlerimi kapatarak sakinleşmeye çalıştım.

Onun bir suçu yoktu.

Ben kendime sinirliydim. Bu hale düştüğüm için ve toparlanamadığım için kendime büyük bir öfke duyuyordum.

ANKH |BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin