Kılıç'ın Ardındaki Kız

HAYAL KIRIKLIĞI

Odada hazır olmama rağmen düğüne gitmek istemiyordum.Hizmetcilerden biri kapıyı çalıp girdi"Efendim, başlamak için sizi bekliyorlar"dedi."Tamam geliyorum"dedim.Hizmetci odadan çıktı.Oraya gitmek istemiyordum, babamın ikinci kez evliliğini görmek istemiyordum.Annem öldükten sonra nasıl ihanet edebilmişti ona,hani annemi delicesine seviyordu... yalancı!babam tam bir yalancıydı.O an sanki annemin omzuma dokunup kulağıma "Hadi aşağıya git kızım" dediğini hissettim arkama baktım ama kimse yoktu.Derin iç çektim ve ellerime eldivenleri ve başıma prenses taçımı takarak aşağıya indim.Herkes oradaydı,bana ayrılan özel tahtıma geçtim,herkesi öylece izledim,babam'la yeni anneme yüzük takılmış resmen evlenmislerdi, ağlamak istemiyordum,annemin istediği gibi gülücektim.Hizmetcilerden biri geldi"Efendim kardeslerinize taçı siz takicakmissiniz"dedi.Başımı onaylayarak yanlarına gittim.Daha yanlarına gitmeden herkes adımı bağırarak söylüyordu herkes beni seviyordu.Kardeslerimin yanına gittim.Hizmetci yastığın içindeki taçı uzattı hepsine teker teker taktım.Herkes alkışlayip gülüyordu,bense hayal kırıklığı, üzüntü ve öfke vardı içimde,ama yinede ben gülümsedim.

Tören bitti herkes odasına gitti kendi odama gidip sıkıcı balo elbisesinden kurtuldum,siyah kısa eteğimi,siyah buluz,ve siyah ceket ve uzun siyah botlarımı giydim.Saçimi açık bıraktım saçımın ortasına siyah kurdale tokamla tam ajan gibi olmuştum.Kızıl saçlarım ve mavi gözlerimle çok güzel ve parlıyordum.Eldivenleri cebime koydum ve ahıra gidip kendi büyüttüğüm at olan inciyi alıp çayırlarda koşmaya başladık.Size kendimi tanıtmayı unuttum ben Mavi Lycris , gözlerimden dolayı annem böyle koymuş,yeni kardeşlerimin aksi aksine hepsinden küçüğüm,15 yaşımdayım.Ama ben mavi değil acıların çocuğuydum...