9

442 29 7
                                    







Bu bölüme başlamadan önce oy vererek hikayenin devam etmesine katkıda bulunmanızı rica ediyorum.

Tepkilerinizi merak ediyorum.

Herkese iyi okumalar :)


-

Engin: Gitmeyin

Engin: Konuşalım

Engin: Tamam bazı şeyler istemediğimiz gibi yaşanmış olabilir ama üstünden çok zaman geçti

Engin: Bu defteri kapatmak için yüzleşmemiz gerekiyorsa yüzleşelim

Engin: Çiçek orada mısın?

Engin: Geleceğim

Çiçek: Anahtarların dış kapıdaki ayakkabının içinde

Çiçek: Alırsın

Engin: Gitmeyin diyorum

Engin: Tamam konuşmayı kabul ettim işte

Engin: Yüzleşme istiyorsun kabul

Engin: Hem Güneş daha iyileşmedi nereye gidiyorsunuz

Çiçek: Sana çok yalvardım

Çiçek: Konuşalım dedim istemedin

Çiçek: Ne bekliyordun ki

Çiçek: Çıktık evinden

Engin: Çiçek

Engin: Görüşelim diyorum tamam

Engin: Siktiğimin her şeyini kabul ettim işte

Engin: Trafikteyim

Engin: Neredeyseniz gelip alayım konuşalım tamam

Çiçek: İstemiyorum artık

Çiçek: Evine git

Çiçek: Bizim defterimiz de kapanmamış olsun

Çiçek: Yarım kalan tek aşk bizimkisi değil

Çiçek: Kabul ediyorum

Çiçek: Ben sana ihanet ettim karşılığında da lanetlendim

Çiçek: Tamam kabul

Engin: Eve dönün geliyorum

Engin: Lütfen

Engin: Çocuk hastayken gitmeyin

Engin: Yeniden bir şey olursa ne yapacaksın tek başına

Engin: Dışarıda deli gibi yağmur yağıyor

Engin: Sen yağmuru sevmezsin (gönderilmedi)

Çiçek: Eve git Engin

Çiçek: Biraz hatırım varsa evine git

Engin: (görüldü)

-

Engin'in eve gelmesini beklerken Güneş'i salondaki oyuncaklarının yanına koymuştum. Son konuşmamızın üzerinden bir buçuk saat geçmişti ve heyecanlı bekleyişim devam ediyordu.

Evden çıkmamıştık.

Gitmeyi istesem de onunla gerçek bir yüzleşme yaşamadan, olanları anlatmadan bir yere gitmek istemiyordum. Yaptığım bencillikti belki bilmiyorum. Ben zaten yıllardır ne yaşadığımı da bilmiyordum.

'An-ne'

Güneş'in ince sesine gülerek oyuncaklarını hareket ettirmeye başladım. Tedirgindim ve bunu çocuğuma yansıtmamak için elimden geleni yapıyordum. Yüzümdeki gülümsemeyi bozmadan onunla oynamaya devam ettim.

İki saatin ardından kapıdaki anahtarların sesi duyuldu.

Kalbimin atışını kulaklarımda hissettiğimi fark ettim. Yıllar sonra bana bu kadar yakındı. Onun kapıyı açmaktan korktuğunu anahtarı deliğe yerleştirdikten sonra çevirmemesinden anlamıştım. Muhtemelen başını kapıya yaslayıp derin nefesler alıyordu. Bunu görmesem de biliyordum.

Birkaç dakika boyunca kapı açılmadı. Sesi duyan Güneş'in kapıya doğru adımladığını fark ettiğimde yerimden kıpırdayamıyordum.

(Güneş'in bu zamana kadarki fotoğrafları birkaç yıl  öncesine aitti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Güneş'in bu zamana kadarki fotoğrafları birkaç yıl  öncesine aitti.)


Yıllar geçmişti. Bizden çok şey götüren yılların üstüne şimdi defalarca kez kavuştuğumuz bu evde bir yüzleşme için vardık. Ben ve o.

Bir de küçük kızımız.

Kapı yavaşça aralandığında onu yıllar sonra ilk kez gördüm. Güzel gözleri ilk önce Güneş'i buldu.  Titreyen ellerine baktım ne bir adım ileri atabildi ne de geriye dönebildi. Kalbim hızlandı, zamanın durduğunu hissettim. Aşkından öldüğüm ve onun için yıllarımı verdiğim adam karşımda duruyordu.

Gözleri beni bulduğunda dolan gözlerimiz birbirine kitlendi. Ne yapmam gerektiğini bilmediğim için hareket edemedim. Aşkların her türlüsü zordu ama bizimkisi çok daha fazla sınavdan geçmişti. Gözümden bir damla yaş düştüğünde göz bebeklerinin yaşı takip ettiğini anladım.

Değişmişti. Yüzüne bir ciddiyet gelmişti. Orada öylece kaç dakika kaldığımızı bilmiyordum ama sessizliği bozan Güneş oldu.

Güneş'in ağzından ilk kez çıkan o kelime geniş salonun içini doldururken beni de kendime getirdi.

'Baba'





-

KAVUŞTUK!!!

Yeni bölüm için oy sınırımız 30 :) 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

12 GÜN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin