Karşımda çocuk misali zıplayan Ernest'i izliyordum.
Bu mutluluğunu görmek her şeye bedeldi. Ellerini belimde hissedince duyduğum mutluluk bir anda utançla yok oldu.
Gülen gözlerim bir anda şaşkınlık ile Ernest'i süzdü.
Ellerimi nereye koyacağımı bilemediğimden ellerimi serbest bıraktım. "Bella, çok mutluyum! Çok o kadar heyecanlıyım ki şu an! Bak, kalbim nasıl atıyor." Ah Ern, benim de kalbim deli gibi atıyor.
Ernest geri çekilip iki eliyle ellerimi tutup ellerimizi kalbine bastırdı.
Gözlerimi gözlerine çıkarınca gülümseyerek bana baktığını gördüm.Aman tanrım! Kalbi çok şiddetli atıyordu. Benim kalbim daha şiddetli atmaya başlayınca ellerimi çekmeye yöneldim.
Sanırım Ern bunu yanlış anlamış olacak ki gülen yüzü asılmıştı.
"Ern, seni tebrik ederim! Başardık, başardın!" diyerek sertçe sarıldım. "Bella, kalbim hala çarpmaya devam ediyor!" Benim de, Ernest, benim de.
"Benim kalbimde aynı, senin için çok mutluyum, bak" diyerek ellerini sol yanıma koydum. Ern hızla atan kalbimi hissedince, şokla gözlerini bana çevirip,
"Bell, bence senin sakin olman gerekiyor. Bu kalp atışları hiç normal değil!'' dedi."2 ay olmuştu Ern ile bu süreçte sadece bir kere buluşmuştuk.
Yoğun olduğunu düşünerek kafaya pek takmak istemiyordum.
Ama davranışları kötü hissetmeme sebep oluyordu. Düşüncelerimi bölen şey çalan kapının zili olmuştu.Kapıya ilerleyince Ernest'i elinde poşetler ile görmeyi hiç beklemediğimi açıkça belli etmiştim.
' Ern?'' Ernest bana kısa bir bakış atıp, Aynı benim gibi,
'Bella?' Yapmıştı elindeki poşetleri alıp içeri geçmesini söyleyip içeri geçtik.
"Eee aç mısın bari?'' Aslında daha az önce yedim ama olsun.
"Hayır! Kurt gibi açım hiç bir şey yemiştim. Seni bile yiyebilirim şu an!" diyerek gülüştük."Ee ne yapacaksın bana?" poşetten çıkardığı malzemeler ile ona döndüm. "Aslında sadece sandviç yapacağız.'" Ern ciddi misin?
"Şaka yapıyor olmalısın, gece 2'de sandviç yapmaya mı geldin Ern, evinde yapsan daha iyiydi, hem yorulmazdın."Diyerek şaşkınca konuştum.
"Nolmuş yani seni özlemiş olmaz mıyım?" Diyerek bana yaklaştı.
Kalbimin ritmi benden bağımsız olarak bozulmuştu.
Ern yavaşça bana yaklaşınca içki koktuğunu hissetim ?
İyide ern icmezdi ki?
"Sen içki mi aldın ern?" Kafasını aşağı yukarı sallayıp ellerini belime doladı.
"Bella seni çok bosladım bunun farkındayım ama kendimi afetiricem." Diyerek kafasını boynuma gömdü.
Güldü güldüm.
Boynuma ufak bir öpücük kondurup geri çekildi.
Ellerim hâlâ boynunda yerini koruyordu.
Deli cesareti ile ern'e yaklaşıp çenesine bir öpücük kondurdum.
Sonra uzaklaşıp sandviçleri hazırlamaya başladık.
"İki ay cidden çok yoğun geçti bella." Ern yavaşça sandviçini masaya koyup gözlerini gözlerime dikti.
"Takıma alışmak Arnavutlugu özledim bell. Ailemi İstanbul'a gelmesi için nasıl ikna edicem hiçbir fikrim Yok." Ern yüzünü buruşturup sandviçini yemeye devam etti.
"Annen ile konuşmamı ister misin ern?" Ernest şaşkınlıkla yüzüme bakmıştı.
O son olaydan sonra ailesi ile pek görüşmez olmuştum.
20 yaşındayım nerdeyse 20 yıldır annesi beni tanıyordu laura teyze iyi birisiydi ama son olay yüzünden aramaya korkuyordum.
"Bella lütfen o olaydan sonra.. yani ne diyecegimi bilemiyorum açıkçası ama cidden.. öz-" ern iyice saçmaladıgını fark edince bakışlarını yere eyip sustu.
"Ern boşver bunları ben unuttum bile hem birazcik hak veriyorum geo'dan belkide özür dilemem gerekiyordur." Ern sinirli bir şekilde gözlerin üstümde gezdirdi
"Saçmalama bunu bir daha duymak istemiyorum." Bir kaç dakika daha gözleri üzerimde gezindi ve bir ısırık aldığı sandviçini masaya bırakıp kalktı?
Bir süre ne yaptığını anlamaya çalıştım fakat duyduğum son şey kapının kapanma sesi olmuştu.-
Son olay üzerine 1,5 ay geçmişti koca 1,5 ay.
Ernest ile çok uzaklaşmıştık nerdeyse.
Daha sezon başlamamıştı.
Arada birkaç antremananina gitmiştim fakat beni görmezden gelince ağlayarak tesislerden ayrılıp birdaha antremananina gitmeme kararı aldım.
Bana böyle davranması garipti sahi aramızda ne geçmişti ki?.
Hiç birşey acaba ağzımdan yanlış birşey mi kaçırdım of.
Cidden of ernest.
Aklıma dolan fikir ile gülümsedim.
Nolursa olsun annesi ilk maçında yanında o sahada olacaktı.
Ve ernest mutlu olacaktı şuan tek istediğim buydu
Belkide haklıydı tavırlarında son olaylar çok karışıktı.
"Laura teyze benim Bella." Hiç uzatmadan direk lafa girdim.
"Açıkçası sizinle birşey konuşmak için aradım. Konu ernest öncelikle sonraki konumuz geo ve ben." Laura teyze sadece"hmm" diyor konuya giriş yapmamı bekliyordu
Kısacası beni geçiştir gibi bir hali vardı
"Öncelikle tüm olaylar için özür dilerim" istemeye istemeye özür dilemiştim.
"cidden çok üzgünüm." Cidden üzgünüm "Ve ernest'e öyle. Kendim için birşey istemek için aramadım sizi özlüyor.. hayır laura teyze ernest kimseyi kimseye tercih etmedi ve birini tercih edicek olsaydı o siz olurdunuz ernest sadece kaçtı. Ve ilk maçı çok yakında ve görmek istediği kişi sizsiniz. Babasınıda çok özlüyor ve size dicegim şu ki lütfen ilk maçına gelin yalvarırım birazcik hatrım varsa" arka arka hızlı hızlı kelimeleri takılmadan söylemiştim BAŞARI.
Sahi ailesi nasıl bu kadar bencildi?
Bencil insanlar her yerde her zaman aynıydı..
"Bunu düşüneceğim." Laura teyze ifadesini bozmadan telefonu yüzüme Kapattı.
"Allahım umarım ilk maçında orda olurlar."
Umarım ernest yalnız kalmazdı
Beni görmezden gelmesini başka neye yorabilirdim ki tabiki son olaya.
-
İLK MAÇ GÜNÜ;
Gidip gitmemek arasında kendim ile çelişiyordum.
Son karar gidiyorum. Hiç değilse uzaktan izlerdim.
Stadyuma adımı atınca derin bir nefes çektim.
Çok kalabalıktı tıklım tıklımdı.
Buraya ernest ile gelme hayallerim vardı..
Kendim için ayrılan yedek kulübesine yakın en öndeki kısma geçtim en önü alırken ne düşünüyordum? Şapkam ile yüzümü iyice gizledikten sonra sakince ernestin ilk maçına çıkmasını bekledim.
10 dakika sonra takımlar sahaya çıkmaya başlamıştı.
İstiklal marşı okunurken sadece saygı duruşunda bekledim.
Çünkü Türkçe bilmiyordum(bu.karida.arnavutluklu.olsun mu)
Gözlerimi ernest'e kitlemis onu duruyordum heyecanı 10 metre öteden belliydi..
İlk maçındada böyleydi yüzünde aynı ifade vardı ondan hiçbir şey değişmemiş gibi duruyordu.
Yüzünü suzunce ela gözlerin özlediğimi fark ettim.
Herkes yerlerine geçince maç başlamıştı.
Ernest oldukça mutluydu ve sürekli gözleri bir yerde takılı kalıyordu.
Sürekli baktığı yöne bakınca vip bir locada laura teyzeyi geo'yu gördüm evet istediği olmuştu mutluydum.
Laura teyzeye bakarken ernest gol atmıştı herkesten "muci" sesleri yükselirken bir o yana bir bu yana zıplıyorlardi.
Çok mu ses vardı? Aşırı bağırıyorlardı kulaklarım...
Ernest tabiki gol sevincini kayarak kutladı ve kalp yaptı.
Gözlerimi tekrardan vip locaya çevirince lia gülümsüyordu? Bir dakika bunun burda ne işi vardı?Kestik hocam
Uykulu uykulu bölüm yazdım
Saclamama ihtimalim %99
Bu hikayeyide çöp etmem inşallah
Her Zaman herşeyi çöp etme gibi bir
Huyum varda.. bu böyle olmicak inanıyorum.
Yada tutsun kiii büyük mutluluk ile
Sürekli Yeni bölüm atayımmm💞
BU ARADA İSMİME TAKILMAYIN.
O YANKI'NIN BABASINI SİKEYİM.
Teşekürler okuduğunuz için
optuummm
Bu seferlik sinirr yoook
1002kelime 😭😭