1

11 5 0
                                    

Selamlarr. İlk bölüm ile karşınızdayım.

Hadi bölüme geçelim artık çok uzatıyorum yoksa ben bu şekilde.

                                  ***

Jimin'den|

Yine sabah olmuştu ve yine lanet alarmın sesiyle yeni bir güne uyanmıştım. Karnım açlıktan gurluyordu. Telefona elimi uzatıp aldıktan sonra alarmı kapattım ve gelen bildirimlere baktım.

        *3 cevapsız arama
        *+99 Instagram
        *+57 WhatsApp

İçlerinden biri hariç hiçbiri ilgimi çekmiyordu. Evet çevrem çok genişti. Ancak o kadar kalabalığın içinde çok yalnız hissediyordum. Çok fazlalardı ama bi o kadar da yoktular. Bu yüzden bakasım bile gelmiyordu.

Sadece Taehyung'dan gelen mesajı cevapladıktan sonra yorganı üstümden çekerek zorla kendimi kaldırdım.

Lavaboya gidip aynanın karşısına geçince kendime baktım. Hep böyle mi olucaktı. Sadece çıkarları için beni kullanmaya çalışan insanlar sıkmaya başlamıştı.

Ders başlamadan okula yetişmem gerektiği için düşüncelerimi bir kenara bırakıp elimi yüzümü yıkadım.

Üstümü giyinip hazırlandıktan sonra sandalyeden çantamı aldım. Tam çıkacakken bir şey yemediğimi hatırladım. Eğer bir şeyler atıştırırsam geç kalıcağımdan öğlene kadar yememeyi tercih edip evden hızlıca çıktım.

İlk ders zili çaldığında bir kişi hariç herkes sınıftaydı. Taehyung yine geç kalmıştı ve yine yanım boştu. Bu çocuk ne zaman okula geç kalmamayı, vaktinde gelmeyi öğrenecek. Bu yıl son yılımız olmasına rağmen hala her gün geç kalıyordu. Sanırım bu hiçbir zaman olmayacak.

Dersten bi süre geçtikten sonra rahat bir şekilde kapıdan içeri girdi ve yanıma oturdu. Artık hoca bile onun geç kalmalarına söylenmiyordu.

"Günaydın civcivim naber"

"Günaydın uzaylım, iyi ama bi kere geç kalmasan sanki daha iyi olurum"

İkimiz de güldük. Ben sessizce o ise normal (anırarak) bir şekilde gülmüştü. Hoca duydumu diye kontrol edip elimle sus (🤫) işareti yaptım. Elinin birini başıma koyup saçlarımı karıştırdı.

"Eğer geç kalmıyorsam o ben değilimdir. Kaç saklan hemen buradan."

"Ben seni bakışından tanırım be. O da birşey mi"

"Biliyorum civciv. Tanımazsan küserim zaten."

Tam o sırada ders bitiş zili çaldı. Hoca dersten çıktıktan sonra yanımıza sınıfta olan diğer arkadaşlarım (?) geldi.

Bir kaç gün sonra sınavlar başlıyordu. Herkes her zaman olduğu gibi yine kopya/not tarzı şeyler istemek için ellerinden gelen tüm yalakalığı yapıcaklardı. Aslında bu bi yandan işime geliyordu. Ne istesem hemen oluyordu. Biri yapmazsa bir diğeri illa ki yapıyordu.

Okul bittikten sonra çıkmadan önce gözüm etrafta Tae'yi aradı

Kenarda kızlarla konuştuğunu görünce çantasını alıp yanlarına doğru gittim. Hiçbir şey söylemeden kolundan yakalayıp çekmeye başladım. Hala kızlarla konuşmaya çalışıyordu.Biraz yürüdükten sonra bana döndü.

"Ya iki dakika daha bekleseydin. Tam numarasını almıştım."

"Oldu paşam başka emriniz"

"Geçen kafe de gördüğümüz kızın Instagramını bulsana"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 29 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Lilac on the street  -jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin