11 - ashton

52 2 2
                                    

Luke ile kısa bir süreliğine olsa bile konuşmak iyi gelmişti.

Oturduğumuz yere döndüğümüzde Amber birine mesaj yazıyordu.Luke Amber'a bir şeyler söyledi.Bana hızla bakıp gülümsedi ve kafasını salladı.

Luke'la beraber bar masasına gittik.İki boş sandalyeye kurulduktan sonra içki söyledik.Hafif bir şeyler söyledim.

Luke ağır bir içki söyledi.Hızla ona eğildim.

"Dostum dikkatli olmalısın.Seni evine sürükleyerek götürmek istemiyorum.Anneni düşün biraz."

Sırıttı.Şu an annemi düşünecek halde değilim,dedi.İçkilerimiz geldikten sonra bardağı kafamıza diktik.

Luke'un yüzü alkolün tadından dolayı ekşirken ben hala aynı şekilde oturuyor,onu izliyordum.

"Suratın o kadar komik görünüyor ki."

Her bardak bittiğinde tekrar içkiyle dolduruyorduk.Daha fazla içmemem gerektiğini fark edince durdum.Luke daha fazla içmek istiyordu.Kalkıp beni takip etmesini söyledim.Arkama baktığımda elinde kocaman açılmamış bir alkol şişesiyle beni takip eden bir Luke ile karşılaştım.

"Sen bilirsin.Seni götürmeyeceğim."

Bulduğum boş koltuğa otururken sesini değiştirerek benim taklidimi yaptı.İkimiz de kıkırdadıktan sonra bileğimdeki siyah toka ile saçlarımı topladım.Luke da alkol şişesini açıp bir yudum aldı.Ne kadar içmemem gerektiğini bilsem de kendimi durduramadım ve elinden şişeyi aldım.Tam içecekken alaycı gülüşü beni durdurdu.

"Demek kendini durduramadın.Bakalım kim seni götürecek?"

Cevap olarak orta parmağımı kaldırdım ve şişeden bir yudum aldım.Tadı o kadar ağırdı ki yüzümün ne kadar ekşidiğini tahmin edemiyordum bile.

Acı tat boğazımın her yerine işlerken öksürmeden edemedim.Şişeyi Luke'a uzattım.Bir yudum aldıktan sonra bana verdi.

Bu işlemi şişe bitene kadar tekrarladık.Ara sıra ben bir yudumda hepsini yutabilirim,olayından dolayı şişe çabuk bitmişti ve bir tane daha istiyordum.

Başımın ağrımasına aldırmadan biraz sağa sola kayarak barmenden en sert içkiyi istedim.Gülümseyerek şişeyi bana uzattı.Luke'un yanına giderken Amber'ı gördüm.Lilly ile kahkahalar içinde konuşuyorlardı.Kendi kendime gülümsedim ve Luke'un yanına oturdum.Sırıttı.

"Ama bu az önce içtiğimiz içki değil ki şapşal."

"Daha iyisi."

Şişeyi açıp Luke'a uzattım.İçmesi ile yüzünü ekşitip kafasını hızla iki yana salladı.Kendine gülmeye başladı ve şişeyi bana uzattı.

İki yudum aldıktan sonra boğazımı yakan tattan dolayı sertçe ofladım ve yutkundum.Bana gülmesine karşılık kıkırdadım.

Son yudumları da paylaşırken etrafımı bulanık görüyordum.Gülümsedim.

"Luke sıkıldım ben."

Kelimeleri yayarak konuşmak beni güldürmüştü.Luke sırıttı.

"Ne yapalım?"

Omuzlarımı silktim.Bilmem,dedim etrafıma boş gözlerle bakarak.Luke kafasını omzuma koyup bağırarak şarkı söylemeye başladı.Ona eşlik ettim.İkimizin de elleri havada kendimizi şarkıya kaptırmıştık.

Gülerek şarkıyı ortada kestik ve gözlerimi Luke'a çevirdim.Dudağını ısırmış bi' şekilde bana bakıyordu.Hızla üstüme çıktı.Bacaklarını kapalı bacaklarımın yanına yerleştirdi.Adrenalinin bütün bedenime yayıldığını hissedebiliyordum.

Ellerimi bacaklarına yerleştirdikten sonra yukarı kaydırıp kalçalarına gitti.

Resmen ellerim onun kalçası için yapılmıştı.

Luke inleyerek başını geriye attı.Hızla bi' bakış attıktan sonra bana doğru eğildi.Aramızda milimetreler kalmıştı.Tam dudaklarına yapışacakken alnımı öptü.Neye uğradığımı şaşırmış bir şekilde gözlerimi ona dikmemle yanağıma iyi bi' tokat yemem bir oldu.Luke kahkahalarla kollarını boynuma sardı.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun!"

Onu yere atarak üstüne çıktım ve güreşmeye başladık.Birbirimize baskı yapıyor ve gülüyorduk.Yorulduğumu hissedince durdum ve ona baktım.

Kafasını geri atmış derin nefesler alıp veriyordu.Sertliğini kalçamda hissetmek tuhaf şekilde iyi hissettiriyordu.Kalçamı hareket ettirmek istiyordum.

Luke'a baktığımda bana baktığını fark ettim.Kollarından destek alarak düzeldi ve pantolonuna baktı.

"Hareket et."

Düşüncelerimi okumuş olması dediğini yapmam için daha çok cesaret verdi.

Tanrım bunu çok istiyordum.

Yavaşça kalçamı hareket ettirmeye başladım.Pantolonuna bakmaya devam ediyordu.Hızlanmaya başladığımda daha da iyi hissediyordum.

İstediğini verecektim.Hem de en iyi şekilde.

Sert hareketlerle sertliğinde daireler çiziyordum.Kollarından destek almayı bırakıp kendisini yere bıraktı ve ellerini kalçama götürdü.

"Devam et."

Ona doğru eğildim.Bu kadar iyi olduğuma şaşırmıştım.

Ellerimi göğsüne götürüp ellerimi üstündeki kıyafete götürdüm.Yavaşça ellerimi tişörtün üstünde gezdirmeye başladım.Gözlerimi onunkilere diktim.Kararmış gözleri beni daha da heyecanlandırmıştı.

"Seni o kadar çok düzmek istiyorum ki..."

Dediğine karşılık sırıttım.O da kahkaha attı.

"Benim için iyi değilsin Ashton.İstesem seni öldürene kadar düzerim.Ve istiyorum da.En önemlisi..."

Yakamdan tutup beni kendisine yaklaştırdı.Burunlarımız değiyordu.

"Seni istiyorum.Seni istememi seviyorum."

Dudaklarını benimkilere bastırdığında başımın ağrısı katlandı.Dudağındaki soğuk metalin benimkine çarpmasıyla dişlerimi dudaklarına kenetledim.İnlemesini duyduğum anda geleceğimi hissettim.

Tanrım çok iyi hissettiriyordu.

Dişlerimi dudaklarından ayırdıktan sonra dudaklarını ıslattı.Birbirimize baktık.Gülümsedi.

"Yaptığım çok yanlış Ashton.Ama çok iyi hissettiriyor.Çok iyi."

Gözlerinin kapandığını hissedebiliyordum.Hızla ayağa kalktım ve lavaboya gittim.

Çıktığımda bar masasına ilerledim.Müzik o kadar bağırıyordu ki kulaklarımı kapadım.Barmenden bir şişe alkol istedim.Aldıktan sonra ayağa kalktım ve boş bulduğum bir yere iliştim.Duvara sırtımı yapıştırdım ve yavaşça kayarak yere oturdum.İçimi mutsuzluk kapladı.Şişeyi kafama diktikten sonra boğazımda oluşan yumruya inat acı sıvıyı yuttum.

Az önce çok yanlış bir şey yapmıştım.Hem de çok yanlış.

Sol gözümden akan yaşı sildim.Kendimden nefret ettim.Hızla bacağıma sert bir yumruk indirdim ve bağırdım.

"Aferin sana!Az kalsın en yakın arkadaşını düzecektin."

Ofladım ve şişeyi bi' kenara atıp yüzümü ellerime gömdüm ve kafamı sağa sola salladım.Ellerimi yüzümden kaydırıp etrafıma baktım.Herkes bi' pislik yapıyordu.Yanlış ama cazip geliyordu hepsine.Hata yapmıştım.Hem de çok.

"Lanet olsun."

İliştiğim duvara daha da sokuldum ve kollarımı bağlayarak dönen zemine baktım.

"Kendimden nefret ediyorum."

Gittikçe şiddetlenen baş ağrıma inat gözlerimi kapadım.

friendzone • lashtonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin