3. Bölüm Tim

36 2 0
                                    

Selamm. Öncelikle bir açıklama yapmak istiyorum. Hafta içi bölümleri yazacağım en geç iki günde bir gelecek fakat hafta sonları yazmayacağım. Haydi bölüme geçelimm.

Sabah alarmımın sesiyle uyandım. Tuğba'da yanımda olduğu için o da uyanmıştı. 'Sabah sabah niye bu saate kalkıyoruz ya. Askeriye bile açılmamıştır kızım. Of yaa.' 'Söylenme hadi kalk. Daha kahvaltı edicez.' Üstüme ince bir tişört siyah pamuk hırka,altıma da krem rengi kot pantolon giydim. Askeriyeye gideceğim için abartı giyinmiyordum. Üniformamı da orada giyecektim zaten.

 Üniformamı da orada giyecektim zaten

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

'Kahvaltı hazır Selin!' Bu kız ne ara bu kadar hızlanmıştı ya

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

'Kahvaltı hazır Selin!' Bu kız ne ara bu kadar hızlanmıştı ya. En son iki saate hazırlanıyordu. Üstüne benim gibi beyaz bir tişört, krem rengi bel hizasında bir ceket ve aynı renkte salaş bir pantolon giymişti. Bu kız bence dünyaya fazla güzeldi. 'Kız nerede kaldın ya. Vallaha çayı sen demleyeceksin. Kollarım koptu bunları hazırlarken.' Başımla onaylayıp çayı demleyeme gittim. Evet, Tuğba Hanım yine şaşırtmamıştı.

 'Tuğba sen geri zekalı mısın?' Hanımefendi çayı demle demiş ama kendisi demlemiş zaten. Aklı sıra benimle uğraşıyor mal. 'Yioo. Sabah sabah beni dört buçukta kaldırmadan önce düşünecektin sen.' Kıkırdadım. Mal da olsa benim ailem, canım oydu. Çayları koyup kahvaltıya oturduk. Nereden aldıysa bu malzemeleri baya iyiydi.

 Tuğba dolaba gitti. Ne zamandan beri çalışıyordu bu dolap? Bir şey aldı ve dilimledi. 'Ezine peyniri mi o?!' Peyniri tabağa koyup önüme bıraktı. Ben tam bir peynir aşığıydım. 'Afiyet bal böcek olsun aşkımm. Enerji verir sana. hemen yiyorsun.' Peynire çok düşkündüm ve bunu biliyordu. Yaklaşık 15 dk sonra kahvaltıyı bitirmiştim. Normalde konuşurduk ama erken gitmem gerekiyordu. 

Siyah maskemi taktım ve küçük bir çanta aldım. Yanıma çok az makyaj malzemesi ve astım ilacımı da aldım. Tuğba da yüzüne hafif bir makyaj yapmıştı. Yine söylüyorum, bu kız fazla güzeldi. Normalde vaktimiz olsaydı saçını ben yapardım ama maalesef gitmemiz gerekiyordu. Beyaz ayakkabımı giymeyecektim, yoksa çok pis kirlenecektiler. Hemen önümde duran siyah botu aldım ve arabaya doğru ilerledim. Tuğba da birazdan gelmişti.

İlk önce ben askeriyede indim. Arabayı Tuğba'ya verecektim. Kendine dikkat et faslından sonra Volkan abinin odasına gittim. 

'Hoş geldin kızım' Sarılmam için kollarını açtı. Benden ikiletmeden kollarımı ona doladım. 'Hoş buldum Volkan abi. Bakıyorum yine formundasın. Çok erken kalkmışsın. Gerek yok bu kadar erken kalkmana.' 'Olur mu kızım.  Boşver sen beni. Nasılsın bakayım?' 'İyiyim çok şükür. Sen bana askerlerin olduğu dosyayı verebilir misin?' Başıyla onaylayıp çekmeceden  bir dosya çıkardı. Çantama koydum, yakında bakardım zaten.

Geçmişin İzleriWhere stories live. Discover now