oy verip yorum yapmayı unutmayınız!
-
[23.02.2018]"Daha iyi hissediyor musun?"
"İyiyim hyung, verdiğin karışım iyi geldi gibi."
Namjoon hyung saatlerdir bizimleydi, onun ardından Yoongi hyung ve Jimin de gelmişti. Taehyung ve Namjoon hyung benimle ilgilenirken Yoongi ve Jimin ikilisi de hasta olmamla ilgili bir sürü senaryo kuruyordu. O sırada benim aklımda sadece geleceği düşünmek vardı. Çünkü başaramamaktan, her şeyi batırmaktan deli gibi korkuyordum. Korktuğum başıma gelirse ne yaparım, bilmiyorum.
"Saat on ikiyi geçiyor, nerede bu Hoseok ile Seokjin?"
"Hoseok, Lee Chan'laymış." demişti Taehyung'a cevap olarak Namjoon hyung elindeki telefona bakmaya devam ederken. Onlar bize geldiğinde, ikisi de evden çıkmış ve üzerinden neredeyse dört saat geçmiş olmasına rağmen ortalıkta yoklardı. Seokjin hyung hep kafasına estiği gibi davransa da Hoseok hyung asla haber vermeden hareket etmezdi. Anlaşılan aşk onun da dengesini bozmuş.
"Aradınız mı Seokjin hyungu yine?" diye sormuştum elimdeki sıcak kupayı kucağımda sıkıştırırken. İçtiğim milyonuncu ıhlamur olmasına rağmen Taehyung verip verip duruyordu. "Arıyorum sevgilim," Taehyung, telefonunu yanımdan almış, "Bir de ben deneyeyim." demişti. Bir saat arayla sırayla arama olayı bizde çok olurdu ve genelde aranan Seokjin hyung olurdu.
Hepimizden büyük olmasına rağmen sorumsuz biriydi, gece kulüplerinde sık sık sarhoş olup bir olaya karışırdı. Bu yüzden adam akıllı haber almadan kimse rahat edemezdi. O ısrarla beni kafaya takmayın dese de, Amerika'da birbirimizden başka kimsemiz yoktu ve birbirimizin ailesi olmuştuk. Aile kavramı aramızda en çok bana ve Seokjin hyunga uzaktı, ikimiz de ailelerimizden kaçmak için gelmiştik okumaktan çok. Ben odağımı korusam da - yine de depresyondan kaçamadım- Seokjin hyung koruyamıyordu, sarhoş olmak ve eğlenmek onun kafasını dağıtıyordu.
"Açtı."
Hepimiz Taehyung'a odaklanmışken o telefonu hoparlöre almış ve orta sehpanın üzerine koyup eğilmişti. Şu an ben hariç herkes masanın etrafında telefonu dinlerken ben koltıkta battaniye altında elimdeki kupayla uzaktan kulağımı vermiştim.
-
Seokjin - Taehyung
hoparlör açık"Hyung nerdesin? Neden açmıyorsun telefonu!" (Taehyung)
"Taehyung, bin defa aramışsınız. Darl+ing'deyim, takılıyorum.".
"Ayık mısın Seokjin?" (Namjoon)
"Bir de hepiniz orada mısınız lan? Korkmayın, takılıyorum boş boş, içki yok! Gelirim yarım saate, hem Hoseok ve müstakbel manitası da burada."
"Tamam hyung, gel çabuk. Bak seni bekliyoruz!" (Jimin)
"Yooo, Seokjin, ben beklemiyorum kanka." (Yoongi)
"Susun, Seokjin gelin artık." (Namjoon)
"Ulan burada değilsin diye kıskanıyorsan çık gel, darl+ing iki adım!
+Seokjin, gelsene!
Bekleyin!""Hyung, o ses jack-..." (Jimin)
arama sonlandırıldı.
-
"Galiba yüzümüze kapattı."
"Galiba."
Namjoon ve Yoongi hyung birbirlerine bakarak şaşkın ifadeleriyle konuşunca Taehyung, "Biz diyeceğimizi dedik, sürekli peşinden koşamayız ya." diyerek telefonunu kenara atarak konuyu kapatmıştı. "Pizza söyleyelim, Dave'in yeri açıktır." diye ekleme de yapıp çöktüğü yerden kalkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Days Of Our Lives | Taekook
FanficNew York'da yalnız yaşayan Jeongguk, bir sabah uyandığında hayatın tadı 2018 gibidir. Aynı telefonuna gelen mesajlar gibi... zamanda yolculuk ✨️ ︎!!! Tokyo Revengers'dan esinlenilmiştir !!! • düz yazı ağırlıklı texting • Fantastik / Mizah / Dram / G...