feelings for him

163 46 6
                                    

🎧°。🎹⋆⸜🍒

"Heyecanlı mısın?" Hem de çok heyecanlıyım.

"Hayır, değilim." Hyunjin'in önerisi üzerine basketbol oynamaya gidiyorduk. Yani üçüncü buluşmamızdaydık.

Öncelikle kahvaltı yapmıştık ve şimdi de sahaya doğru ilerliyorduk.

Havalar estiği için üzerimde bir ceket ve kısa kollu bir tişört varken altıma şort giymiştim. Kombinimin alakasızlığı çok fenaydı.

Hyunjin ise hiçbir şey umurunda değilmiş ki tişört ve şort giymişti, bence hasta olacaktı.

Sahanın içine girdiğimizde telli kapıyı kitleyerek topu bana doğru attı.

"Evet, şimdi aynı takımda mıyız yoksa karşılıklı mı oynayacağız?" Ayrı takımda olursak muhtemelen ezici bir üstünlük gösterecekti ve işime gelmezdi.

"Aynı takımdayız tabii ki!" Gülerek başını iki yana salladı.

"O zaman ne anlamı kalır?" Kaşlarımı çattım hemen.

"Ben senin rakibin miyim Hyunjin? Aşk olsun." Yanıma gelip ellerini belimin iki yanında sabitlemişti.

"Aşk olsun tabii de... rakibim değilsin Seungmin, heyecanlı olsun diye dedim." Kalbim zaten çıkacak gibiydi daha fazla heyecanı kaldıramazdım ki.

"Bu kadar heyecan bana yeter bence." Mırıldanmamla birlikte yanağıma ufak bir öpücük kondurup geri çekildi. Ellerini hâlâ çekmediği için titrediğimi hissediyordum.

Onun hissetmemesini umdum.

"Oynamayı bilmiyorsun, değil mi?" Nereden anlamıştı?

"Biliyorum!" Kaşını kaldırarak başını hafifçe yana eğdi. "Emin misin?"

"Değilim. Bilmiyorum." Spor yapmaktan gerçek anlamda hoşlanmadığım için herhangi bir spor hakkında bilgim yok denilebilecek düzeydeydi.

Eskiden futbol maçları izlerdim ama dediğim gibi ilgi alanıma çok da dahil olan şeyler değildi.

"O zaman temel şeylerden bahsedeyim: atışların iki ve üç puanlık değerleri oluyor ama biz o kadar terimsel gitmeyiz."

"Hyunjin bence ben bugünlük potaya geçirmeyi öğrensem yeter."

"Evet, haklısın. Şuraya geç o zaman." Potanın biraz gerisini işaret ettiği için orada durdum ve topu elime bırakıp arka çaprazıma geçti.

"İlk adım sektirmek, yeteri kadar sektirdiğini düşündükten sonra topu kaldırıp atış yapacaksın. Sen sektirmeye başla, diğer kısımlarda ben sana yardımcı olacağım." Çok kolay bir şeymiş gibi söylüyordu ama benim gözümü biraz korkutmuştu.

Dediğini yapıp topu yere çarpmaya başladım. "Şimdi topu kavra ama çok sıkı sıkı da tutma."

"Böyle iyi mi?"

"Evet, iyi... Şimdi kaldır ve at." Son cümlesini söylerken bileğime sarılmış ve topu tam da dediği gibi atmıştı. Nasıl becermişti bilmiyorum ama gerçekten de potadan içeriye girmişti.

cherry kisses, hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin