III

169 21 9
                                    

uzun sure sonra bolum geldiii!!
ay ne kadar ozlemisim hyunlix yazmayi🥺

biliyosunuz lgs vardi ondan dolayi aktif olamadim bir sure. ondan sonra zaten mezuniyet ve balo icin elbise secimi falan derken epey bir zaman yazamadim.

kusura bakmayin lutfen. neyse ben sizi tutmayayim umarim begenirsinizz<33

Felix's pov;

Başımın ağrısı ile gözlerimi aralamıştım. Koluma takılı olan serumla ne olduğunu anlamasamsa beklemeye başladım.

Geçen zamanın ardından kapı hafif tıklanmış ve aralanmıştı. Gelen kişiye baktığımda dün beni kurtarmış olan Deltayı görmüştüm.

Rahatlatıcı feromon salgılaması ile istemsizce bende salgılamıştım.

Yanıma adımlayıp yatağa oturan Deltaya baktım anlamsızca. Kimdi ve beni neden kurtarmıştı?

Durgun olan Vitam Deltanın sesi ile kıpır kıpır olurken neler olduğunu anlamaya çalıştım bir süre.

HH: Günaydın, daha iyi misin?

Sakin çıkan sesiyle şaşırmıştım. Genellikle hor görülüp işkencelere mazur kaldığım için garip geliyordu açıkçası.

Düşüncelerimi silip yüzüme tatlı bir tebessüm takındım.

LF: Günaydın...İyiyim teşekkürler.

Gülümsemesi içimi rahatlatırken ayaklanmış ve kalkmam için elini uzatmıştı.

HH: Kahvaltı yapacağız, Gelmek ister misin?

Ah gerçekten çok açtım. Yaklaşık bir haftadır hiç birşey yemediğim için çökmüştüm resmen.

LF: Teşekkür ederim. Doğruyu söylemek gerekirse bir haftadır yemek yemiyorum, Ve çok açım.

Söylediğim şeylerden sonra kaşları çatılmıştı. Şuan çok tatlı gözüküyordu.

Tanrım ne diyorum böyle? Açlık başıma vurmuş. Hoş doğru söylemek gerekirse yakışıklıydı, Hemde çok.

Birşey demeden elimi tutup yataktan kaldırınca tökezlemiş ve yatağa tekrar oturmuştum. Başım çatlıyordu resmen.

Gözümün kararmasıyla karşımdaki Deltaya tutunmuştum düşmemek için.

Delta ise tereddüt etmeden iri ellerini belime sarmış kendine çekmişti beni.

İyi olup olmadığımı kontrol ettikten sonra eli belimde merdivenlere yönelmiştik.

Mutfak diye umduğum yere gelince yavaşça beni sandalyeye oturtmuş, kendide oturmuştu.

Herkes sessizce yemeğini yerken hyunjinin telefonu çalmıştı. Özür dileyerek bir hışımla masadan kalkmış, salona doğru ilerlemişti.

Merak edip arkasından kalkmış ve dikkatleri üzerime çekmiştim. Umursamadan salona yönelirken duyduğum cam sesiyle ellerimi yüzüme siper etmiş yere çökmüştüm.

Korkudan ne yapacağımı bilmez bir şekilde koltuğun oraya emeklemiş, bacaklarımı kendime çekip sessizce ağlamaya başlamıştım.

Stresten başım dönerken kendimi tutamadan karanlığa teslim etmiştim bedenimi.

Hyunjin's pov;

Kırılan camlar ile şaşırıp kalmıştım resmen.

Kim hangi hakla sarayıma gelip ateş açabiliyordu? Hangi deli yürek yapar ki bunu?

Olduğumuz ortamı düşünmeden felixi aradım gözlerimle.

Bayılan bedenle odağımı oraya çevirmiş, elimi başıma siper ederek hızla minik bedenin yanına atmıştım kendimi.

Changbinin sesini duymamla felixi ona teslim etmiş, onu güvenli bir yere götürüp yanında kalmasını istemiştim.

Changbin hızla üst kata çıkıp kapıyı ardından kilitlemişti.

Bende chan hyunglara seslenmiş, iyi olup olmadıklarını kontrol etmiştim.

Bir süre sonra kesilen seslerle olduğum yerden hafifçe foğrulmuş etrafa bakmıştım.

Kimsenin olmadığını görünce saklandığım yerden çıkmış diğerlerine bakmıştım.

İyi olduklarını görünce hızla üst kata çıkmış kapıyı resmen yumruklamıştım.

Kısa süre sonra açılan kapı ile kendimi odanın içine atmış, küçük bedenin yanına oturmuştum.

İçimdeki pişmanlıkla güzel vitamın yanına kıvrılmış kokusunu içime çekmiştim.

Hayatımda duyduğum en güzel kokuyla gözlerimi hafif aralamış, baygın olan bedenin kıpkırmızı dudaklarına bakmıştım.

Deltam kendini belli ederken yerimi ona bırakmış küçük bedenin dudaklarına kapanmıştım.

Anımsadığım çilek tadıyla dudaklarım kıvrılmış geri çekilmiştim.

Yanımda yatan beden kıpırdanıp gözlerini açınca resmen aşkla bakıyordum gözlerine.

O da bunu fark etmiş olacak ki kızarmaya başlamıştı.

Kıkırdayıp yatakta doğrulmuştum. Minik vitamda doğrulurken derince nefes alıp ellerimizi buluşturdum.

Sabırsızca gözlerine bakıp aklıma gelenleri dilime dökmüştüm.

"Küçük Vita, daha 2 gün oldu biliyorum ama artık kabullendiğim hisleri saba söylemem gerektiğini düşündüm."

Derince nefes almış, yüzüme tatlı bir tebessüm takınmıştım.

"Sen bir Vita, bense bir Deltayım, Doğamız gereği birbirimize çekiliyoruz. İlk görüşte olmasada ben sana Aşktan öte hisler besliyorum. Sanki 2 gündür değilde seneler boyunca tanışıyor muşuz gibi hissediyorum."

Karşımdaki vitanın gözleri dolarken ellerimi yüzüne çıkarmış akmayı bekleyen yaşları silmiştim.

"Bilmeni isterim ki, Ben sana çok aşığım. Tarif edemem bu duyguyu. Benim Vita'm olur musun Felix? Siyah beyaz olan bu dünyayı hayatıma girerek renklendirir misin? En önemlisi ise, Benimle Evlenir misin?"

Vitam kendini tutamayarak ağlamaya başlayınca kafasını kendime çekip dudaklarına yapışmıştım. Aldığım karşılık ile bence mutluluk göz yaşlarımı serbest bırakırken dilime gelen demir tadıyla geri çekilmiştim.

Parlayan gözlere bana bakan vitama cevabı bekler gibi bakınca tekrardan dudağıma yapışması kısa sürmemişti.

Aldığım cevapla öpüşmeyi kısa tutmuş ve Karşımda olan ve, tamamiyle bana ait olan Vitamın sarı gözlerini öpmüştüm tek tek.

Kendini benden ayırıp sıkıca sarılırken elimi beline atmış kendime çekmiştim.

Kafasını göğsüme yaslamış ve gözlerini kapatmıştı. Uykusunun geldiğini anlamış, bende kafamı boynuna yaslamıştım.

Derin nefesler alıp soluklanırken burnuma folan yasemin çiçeğiyse huzurlu bir uyku çekmek için kapatmıştım gözlerimi.

Uyumadan hemen önce Güzeller güzeli vitama seslenmiştim.

HH: İyi uykular, Minik vitam...


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DeVita/Hyunlix-Omegaverse✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin