Bunu ben istememiştim.

Bölüm 9

Aynaynın açılma sesini duydum. Dışarıdan bir kadın sesi: "Hoş geldiniz rezervasyonunuz varmıyıdı?"
Çağla:"Evet, Çağla adına rezervasyon yaptırdım. Bir az geç kaldıkta. Selin hanımla konuştum kendisi benim arkadaşım, geleceğimi biliyor.
Kadın:"Bir dakika bekleticeğim sizi"
Çağla:"Tamam"
Ve birden telefonu çaldı.
"Aşkım nasılsın?
İyi bizde Oğuzla beraberiz yine arkadaşlarıyla gezimeye gidecekmiş onu götürüyorum.
Yok merak etme pekde uzak değil bir arkadaşının yazlığında kalacaklar.
Çocuğun annesiyle konuştum onlarla birlikte olacaklar.
Ya bırakta çocuk yazın tadını çıkarsın.
Aşkım şimdi araba kullanıyorum. Varınca ben seni ararım.
Tamam aşkım bende seni öptüm bye"
Yeniden pencereni açtı. Kadının geldiğini görüp telefonu kapatmıştı, babam şüphelenmesin diye.
Kadın:"Selin hanım sizi bekliyor"
Çağla:"Çok teşekkür ederim."
Kadın:"Siz geçin biz öğrencimizi getireceğiz, koridorun sonunda sağdakı kapı"
Çağla:"Tamam, teşekkür ederim"
Çağla arabadan inip gitti.
Kalbim yerinden çıkacak gibi çarpıyordu. Hiçbir şey göremiyordum. Çok korkmuştum. Gözümü açıp etrafa bakmak istiyordum.
O sırada kapı açıldı ve biri kemerimi çözdü. Kolumdan tutatarak arabadan çıkarttı. Çok sert biriydi. Sanki esir alınmıştım.
-"Yürü!" Kadın sesiydi.
Beni içeriye götürdü. "Burada bekle" dedi
İçerisi serindi. Karışık parfüm kokuları alıyordum.
Ayak sesleri duyuyordum. Benden uzaklaşı yordu. 2 saat gözü bağlı kalmıştım. Yön duygumu kaybetmiştim. İstemsizce yere düştüm. Sağ kolumun üstüne kafamı bir yere çarpmadım. Koşarak bana yaklaşan bir ayak sesi duydum.
"İyimisin? Bir şeyin varmı?"
"İyiyim efendim" dedim
"Kendini yere atmak için bu kadar acele etme bence" dedi
"Kontrolumu kaybettimde istemeden oldu" dedim
Uzaktan bir ses duydum:"Esra hanım, getirin"
Yine kolumdan tutdu ve beni srsin geldiui tarafa doğru götürdü. İçeri girdik. Ayağıma soğuk bir bemir değdiyini hiss ettim. Ayağımı kaldırdım. Aliyle ayağımı yere bastırdı. Diğer ayağımada ayı şekilde . Ayaklarımı bağladığını hiss ede biliyordum.Gözlerimi açtı.
Gözümü açtığımda hemen etrafa bakmaya başladım nerede olduğumu anlamaya çalışıyordum. Ama gözlerimin ışığa alışması bir az sürmüştü ve başım dönüyordu. Ayağımda kelepçe vardı. Ayaklarıma bağlıydı ama ortasındakı zinciri bir az uzundu.
Ofis masası tarzı masaydı. Tam önümde uzun kırmızı saçlı, siyah gözlü fit bir bayan duruyordu. Siyah deri elbisesi tam üstüne yapışmıştı, stiletto bir elbiseydi. Gözleri tam üzerimdeydi. Uzun boylu olduğu barizdi.
Çağlaysa tam solumda oturmuştu. Kahve içiyordu beni pek aldırmıyordu. Beni getiren ve gözlerimi açan hanımsa odadan çıkmıştı onu pek görememiştim.
"Demek uslu durmayan çocuk bu ha Çağla? dedi bana bakarak
"Evet Selincim dersini verdim ama pek akıllanmıyor"
"Sen hiç merak etme canım buradan çıktığında, çok uslu olucak"
"Ona hiç şüphem yok ya güzelim" dedi Çağla ve güldü
"Pekte geçmiş, yakışıklıda, kızlar çok sevecek" dedi Selin hanım ve Çağla gülmeye başladılar.
Çağla bana bakarak: "Gel şu evrakları imzala"dedi
Selin hanım önündeki kağıtları bana doğru döndürdü. Ayağımdakı demirden dolayı büyük adımlar atamıyordum. Masaya yakınlaştım. Evrakları okumaya başladım.
Çağla:"Neyi okuyorsun imzala diyorlarsa imzala!"
"Ama.." sözümü kesti
"Ne aması imzala şunları çabuk" diye bağırdı
Selin hanımsa sakin bir şekilde bizi izliyordu.
2 senete imza attım. Ama ne olduğunu bilmiyordum.
"Esra hanım gelebilirmisiniz?"diye kapıya doğru seslendi. Sanki bu anı bekliyormuş gibi kapıyı açarak içeriye girdi.Bir az iri bir kadındı. Saçları at kuyruğuydu. Saçlarını o kadar sert bağlamıştı ki, yüzünün geriye çekildiyi belli oluyordu. Kasları vardı. Gym'e gittiği belli oluyordu. Ve bakışları çok sertti. Bakınca kadın değilmi bu diye düşünürsün öyle bir tipti.
"Ellerini geri uzat" dedi. Hemen ellerimi geri uzattım.Arkada kelepçeledi. Hemde çok sıkmıştı bileğim çok acıyordu. Hiç bir şey demeden dışarıya çıktı.
Selin hanım imzaladığım senetlerin birini aldı ve Çağlaya verdi:"Çağlacım sen gide bilirsin bundan sonrasını hiç merak etme ben seni ararım gelip alırsın"  dedi
"Tamam canım. Ne kadar çabuk olursa o kadar iyi"
"Tamam biliyorum merak etme"
Vedalaştılar.
Çağla çantasını alıp odadan çıktı.
Selinle baş-başa kalmıştık. Çağlayla vedalaşırken elbisesi dikkatimi çekmişti. Stiletto elbisesinin aşağısı dar etek gibiydi. Ayağındakı botları çokta uzun değildi. Boltarından eteyine doğru kemer tarzı bir deri uzanıyordu. Bacakları bem-beyazdı.
Yanıma yaklaştı ve arkama geçti. Gözlerimi bağladı. Sesimi çıkarmadım. Kolumdan yavaşça tutarak beni itti. Onunla birlikte yürüyordum ama nereye götürdüyünü bilmiyordum. Kapıyı anahtarla açtığını hiss ediyordum. İçeriye geçti ve benidd içeriye çekti.
Gözlerimi açtı. Sınıf odası gibi bor yerdi. Ama sadece iki tane oturacak çalışma masası ve bir tane öğretmen masası vardı. Birde beyaz tahta.
"Otur şuraya" dedi
Sakice oturdum. Ellerimi çözdü.
"Solakmısım sağlakmı?" sordu
"Sağ elimi kullanıyorum genelde efendim" dedim
"O zaman soluda kullanmayı öğrenmen lazım!" dedi ve sağ elimi masaya kelepçeledi. Ellerimi arkadan çözdüyü için rahatlamıştım. Çok kötü sıkıyordu. Önüme bir kitap koydu. Pekte kalın değildi.
"Şimdi beni iyi dinle. Biz gelende böyle şeyler yapmayız. Birini bunun için zorlamayız. Sadece itaatkar olanları eğitiriz. Ama üvey annen sana hükm etmek istiyor artık onu nasıl kızdırdıysan. Neler yapa bildiğini söyledi. Potensielin varmış ama sadece bu konuda daha çok bilgiye sahip olman gerekiyor. Kalan her şeyi deneyimleyip öğreneceksin. Senin geleceğini etkileye bilecek bazı şeyleri seçmedi. Ve seni 15 gün içinde eğitmemiz için bize 5000$ para ödedi. Bizim de bunun hakkını vermemiz gerekiyor. Senin için zor bir süreç ama üstesinden gelemelisin. Şimdi bu kitabı okumaya başla ne kadar çabuk okursan bu odadan o kadar çabuk çıkarsın. Yoksa hepsini denemeli şekilde öğrenirsin. Anlaşıldı mı ?"
"Evet anladım efendim" dedim
Hiç bir şey demeden odadan çıktı.
Kapıyı anahtarla dışarıdan kitledi.
Kitabı okumaya başladım.
Konular: BDSM, Kadın hakimiyyeti, Erkek hakimiyyeti, Kadın teslimiyyeti, Erkek teslimiyyeti, Sahibe, Köle ve benzeri şeylerdi.
Okuyor ve ezberliyordum.
Kitaptaki bir paragraf dikkatimi çekmişti.
Şöyle yazıyordu:
"BDSM hem bir cinsel tercih hem de yaşam tarzıdır.

BDSM nedir öğrenmek yetmez, bu konunun tam olarak ne olduğunu anlamak gerekir. Çünkü BDSM bir tercihten ziyade yaşam tarzıdır. Köle efendi tanımının bir ilişkinin büyük bir çoğunluğuna yerleşmesi demektir. Tabii sanılanın aksine burada esas alınan şey rızadır. Bu konuyu ayrıca açıklamak isteriz. Çünkü herkes BDSM'yi baskın karakterin partnerine her şeyi yaptığı, her türlü acıyı çektirdiği ve sabah akşam kırbaçladığı bir şey olarak düşünüyor. Ancak gerçek bundan çok daha farklı. Unutmayın ki BDSM'de rıza olmazsa olmazdır. Tabii köle ve efendi bu konuda oldukça deneyimli ve çeşitlilikten hoşlanıyor ise o başka." benim rızam yoktu. Deneyimli değildim. O zaman bunu onlara söyleyecektim. Okumaya devam ettim. 
Daha bir paragraf dikkatimi çekti:
"Her şey önceden konuşulmalı ve güvenli kelime belirlenmelidir.

BDSM yanlış anlaşılıyor. Bunun en büyük sebebi ise filmler ve kitaplar. Bu nedenle BDSM nasıl yapılır konusunu okumadan önce izlediklerinizi ve okuduklarınızı aklınızdan çıkarın.

Diyelim ki BDSM sizin için bir cinsel tercih veya yeni bir heyecan. Öncelikle bu ilişki başlamadan önce roller belirlenmeli, sınırlar çizilmeli veya akışına bırakılmalı, en önemlilerinden birisi de güvenli kelime seçilmelidir. Çünkü rol yaptığınız sırada her "hayır" denildiğinde durursanız, bu bir filmi sürekli durdur başlat yaparak izlemenizden farksız olacak ve hevesinizin kaçmasına sebebiyet verecektir. Hayır kelimesini kullanmakta rolün bir parçasıdır. İşte tam burada güvenli kelime devreye girer ve söylenildiğinde rolden çıkılır. Tabii siz çok kullandığınız kelimeleri güvenli kelime olarak kullanmayın.

Bir de yaşam tarzı olarak görülen efendi ve itaatkar ilişkisine bakalım. Bu ilişkide iki taraf tüm duygularını tatmin etmek için belirlenen sınırları aşıyorsa, kişiler her zaman durabilir. Elbette durmak bazen çözüm olmayabilir; bu durumda tarafların BDSM ilişkisini terk etme ve birbirlerinden ayrılma hakları vardır."
Okuyor ve başıma gelenleri düşünüyordum. Öyleyse eğer beni neddn buna zorluyordular? Kitapta her söz bir biriyle çelişiyordu. Hep bir ama vardı.

Tüm kitabı okudum biri gelinceye kadar tekrardan inceledim.

Kapıdan gelen anahtar sesiyle irkildim. Kapı açıldı ve gelen Selin hanımdı. Geçti ve öğretmen masasında oturdu.
"Kitabı okudun mu?" sordu
"Evet efendim okudum"
"Her şeyi ezberledin mi?"
"Evet efendim"
"Şimdi sana bir kaç soru soracağım bakalım ezberlemiş misin "
Soruların hepsini cevapladım. İki saat sürdü. Neredeyse tüm konuları sordu.
"Güzel güzel baya istekli gördüm seni " dedi
"Efendim, bir soru sora bilir miyim?"
Şaşırdı:"Sor bakalım"
"Kitapta her iki tarafında rızası olmalı diyor ama benim rızam yok ki"
"Rızan yoksa buraya nasıl geldin?"
"Zorla getirdi"
"O kızlarla da zorla mı bu şeyleri yaşadın?"
"Beni bağaladılar bir şey yapamadım "
"O zaman bu Brutal oluyor, öğreneceksin hepsini. Ama Çağla'yla bir ilişkin olacak bunun için buradasın.Anladın mı? "
"Anladım efendim"
Zaten ne söylesem söyleyim yine de onlar ne isterse o oluyordu.
Arkama geçti ve gözümü bağladı. Elimi masadan açtı. Arkadan kelepçeledi. Bu sefer o kadar da çok sıkmıyordu. Odadan çıktık. Aynı şekilde kapıyı kilitledi. Başka bir kapıya doğru yürüdük. Önümü göremediğim için yavaş hareket ediyordum. Bir az yürüdükten sonra durdu. Yine bir kapının kilidini açtı. İçeriye geçtik. Gözümdekini çıkardı.
Odaya baktığımda şok oldum. Duvarda çeşit-çeşit sex oyuncakları vardı. Tam duvarın karşısında kafes. Pek büyük değildi ama bir insan rahatlıkla sığabilirdi. Kafesin kapısını açtı.
"Geç içeri" dedi
Ellerimi çözmesini bekledim. Bu şekilde oraya girmem çok zor olacaktı. Çok zorlansam da içeriye girmiştim. Kafesin kapısını kapattı. Kilitledi.
"Artık saat geç oldu yarın gelip sana bu aletlerin ne işe yaradığını anlatırım. Şimdi güzelce uyu yarın aletleri ve seni neler yapacağını anlatacağım. Daha sonraki günlerde uygulamaya başlayacağız." dedi ve odadan çıkıp kapıyıda kilitledi.
Neden bu kadar çok kilitliyordu ki? Nereye kaça bilirdim ?
Bu konu gerçi pek fazla düşünmedim. Oyuncaklara bakıyor ve ne olduklarını ne için kullandığını merak ediyordum.