"git başımdan adi herif git hadi!"
"Bir beni dinlesen neyini kaybedersin ki?!"
"Seni dinlemek istemiyorum dedim"
"Seung lütfen"
"Hahahh..anlamatamadım sanırım ha? Ben seni çoktan bıraktım christopher chan seni tanımıyorum artık!"
"Her şeyi burada bitirecek misin yani seungmin?"
"Bu zaten bitmişti chan sen bunu çok uzun zaman önce bitirdin"
"Bu benim istediğim bir şey değildi seung anla artık şunu seni isteyerek bırakmadım zaten"
Seungmin bu duyduğuyla acı içerisinde gülmüştü yaş akan gözleriyle chan onu böyle gördükce içi parçalanıyordu
Peki chanın dedikleri? Babası ilişkilerini gerçekten bitire bilirmiydi? Asla ayrılmamak üzere kurdukları bu ilişkiyi..
Ama seung daha çok harcamıştı kendisini ama artık bi şey hissetmiyordu
Sevgi? Ya da aşk? Hahahh..zaten en doğru yol her ikisine karşı duvar hörmekti
Aşk ve ya sevgi..ne farkeder sanki? Her ikisi de boşa zaman kaybıydı..aşk diye bir şey yoktu sadece insanlar kendilerini zorla ona inandırıyorlardı
Asla gerçek olmayan bir efsane gibi..
Aşkla harcıyacağı bir hayatı yoktu artık
"Ah doğru ya saygı değer baban seni benden almıştı üzgünüm unutmuşum"
"Seungmin..."
"Ama ben senin için bütün ailemden geçtim bilmem anlata biliyormuyum?!"
"Seungmin ben zaten geri döneceğim hakta bir söz verdim ve geri döndüm değil mi?"
"Bırak şu boş boş konuşmaları lütfen..ben sen gittikten sonra neler çektim biliyor musun hiç?"
"Ne?"
"Yaa ne..sadece ne..hahahh tanrım sanırım kafayı yiyicem"
"Seungmin sakin ol ve anlat lütfen hadi güzelim hm?"
Ona doğru yaklaşan adamla sadece elleri değil bedeni de tir tir ediyordu
Geri çekilmek istedi ama bir kuvvet onu oraya kitlemişti sanki kıpırdayamıyordu
"Uzak dur benden!"
Sonunda kendine gelmiş elleriyle başını tutarak bağırmıştı
"Şşştt..tamam..tamam..yaklaşmıyorum sakin ol güzelim"
Anıları canlanıyordu gözünde..ailesinin ve "arkadaşlarının" yaptıklarını hatırlıyordu yavaş yavaş
Seni doğurmakla bu aileye bir fazlalık kattım sadece küçük sürtük
Ufaklık yine altına girecek erkek arıyor sanırım arkadaşlar hahahh
Çok acınası bir insansın seungmin baştan aşağı zavallının tekisin
Konuşmasan daha iyi seungmin çünkü sesini duydukça sayıkladığımı sanıyorum
"Seungmin iyi misin?"
Duyduğu ses onu kabusundan uzaklaştırmaya çalıştırıyordu ama ne cabası..
"Geçicek hepsi güzelim bak ben yanındayım seungmin hadi bana bak"
"Yalvarırım susun artık susun!"
Elleriyle kulakrını kapatmış yere çökmüştü ağlayarak
Chan yavaş yavaş irelliyordu yerde yığılmış ağlayan küçüğüne doğru
"Bana bak hadi boş ver onları min bana bak sadece bana.."
Huzurlu ve sakin sesi seungminin acısını hafifletmişti ama yine de o boşluğa doğru itildiğini hissediyordu
Siyah ve sonsuz o iğrenç boşluğa
"Bana bak hadi bana bak minik karenfilim"
Minik karenfilim?
Flashback
Seungmin:
Getirdiği gül buketi çok güzel kokuyordu..güller sanki bana bakıp bir söylemek istiyorlardı sanki
"Chan"
"Efendim bebeğim?"
"Bu güller.."
"Sevmedin mi yoksa? Önemli değil güzelim sen istediğin çiçeği söyle ben onun buketini yaptırayım sana"
Hahahh..onun bu telaşlı halini bir kere olsun ciddiye alamamıştım çünkü çok tatlı oluyordu bu zaman
"Bu güller hayatımda gördüğüm en iyi güller"
"İnan bana sen onlardan çok daha güzelsin seungmin"
"Ha?"
Yüzüm kızardı işte yine off..beni utandırmak hobisiydi sanırım bu adamın
"Doğru duydun en güzel insansın sen minik karenfilim?
"Minik karenfilim?"
Karenfilleri seviyordum açıkcası çok güzel çiçeklerdi hep mutsuzluğun simgesi olsa da benim içini ısıtıyorlardı onlar
"Bir karenfil kadar narın ve eşsizsin seungmin bir karenfil gibi benim minik karenfilim.."
Bundan sonra bu sözü aklıma kazıyıcam
Minik karenfilim..
Benim minik karenfilim..
Flashback sonu
"Bana bak hadi bana bak minik karenfilim"
"C-chan?"
Sanki tüm o kabuslar uzaklaşmıştı ondan..
O eşsiz anısı gözünde canlandı yeniden o tatlı yüzü ve duygu dolu bakışları
Chan ona daha da yaklaşmış ve aralarındakı mesafeni sıfıra indirerek sarılmıştı
Güçsüz bedeniyle daha ne kadar dayana bilirdi ki
Gardını indirmek en iyi seçenekti
Kendini onu sarmalayan kolların arasına bıraktı seungmin
Nedensizce uzun zaman mahrum kaldığı o huzuru o zaman hissetmişti seungmin
Yavaş yavaş uykunun ona üstün geldiğini anlayıp bu sefer hiç karşı gelmeden kendini uykuya teslim etmiş və gözleri istemsizce çoktan kapanmıştı
Nefesinin düzenli olduğu farkeden chan onun uyuduğu o zaman anladı
Küçüğünü kolları arasına aldı ve dışarıdakı arabasına kadar götürdü
Şanstan akşam olduğu ve mesai bittiği için şirkette tek tük adam vardı
Hiç kimse göremezdi onları
🥀🥀🥀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hep eskiler..../ chanmin
Fanfiction"sana verdiyim bunca yıl bir hiçe fedaymış meğer.." "üzgünüm seung..bu yüzden gidiyorum artık"