KURT ÇOCUKLAR

Ceset

MEDYADAKI ALEYNA,

*Aleyna

Sabah ağlama sesiyle uyandım. Mayışmış gözlerle etrafa baktım, cam açıktı. Güneş parlıyordu, neden ağlıyordu ki? Es ağlıyordu. Ilk anlamadım ama yere bakmamla şokey oldum. Yerde ölü etrafa kan bulaştırmış bir adam vardı. Hemen Sarahın yanına gidip ona sarıldım. Ağlamaları azalmıştı ama hala titriyordu. Üstüme birşeyler geçirip. Hemen gördüğüm ilk öğretmeni çağırdım. Tabi sesle tüm okul neler oluyor diye soruyordu birbirlerine. Hocayla koşarak odamıza gittim. Çocuklarda arkamızdan geliyordu. Odaya vardığımızda Es koridorda ağlıyordu. Hemen ona sarıldım. Hoca Ölüyü kaldırıp götürdü. Burak Yanıma geldi.

"İyi misiniz?!" Dedi Burak

"İ-i-iyiyiz." Dedim

"Neler oluyor?" Dedi bir çocuk.

"Uyandığımızda yerde bir ceset vardı." Diye cevap verdim.

Bunun üzerine Es daha şiddetli ağlamaya başladı. ona daha sıkı sarıldım. Arkadan Miray Koşarak geldi.

"Neler oluyor?!"

"Gel" dedim ve Es den uzaklaştık.

"Uyandığımızda yerde bir ceset vardı." Dedim

"Ne?!!" Diye bağırdı.

"Evet, Es şoka girdi. Onun yanında bunu anlatma."

"Tamam ama Ben çıktığımda hiç birşey yoktu?"

"Bilmiyorum. Hiç bilmiyorum."

Sonra onların yanına geri döndük. Es revire gitmişti. Hoca biz üçümüze Bugün izin verdi. Derse girmek zorunda değilmişiz. Sonra müdürün odasına gittim.

"Affedersiniz, şey biz odamıza gidebilir miyiz? Yani o cinayetten sonra?"

"Hayır size yeni oda verilecek. Aslında o oda öğretmenler içindi ama bu olaydan sonra siz Oray yerleşeceksiniz. Bu da Anahtarı."

Ve bana Anahtarı fırlattı. Hemen bizim odamıza gittim. Miray kapıdaydı. Onunla içeri girdik.

"Başka odada kalacağız. Hoca odasıymış. Ama boşmuş."

"Tamam" dedik

eşyaları valize yerleştirdik. Sarahınkileride topladık. Sonra 3 valizle yeni odamıza çıktık. Odaya girince fark ettik ki bu oda hol gibiydi ve 3 kapı önündeydi. Hemen birer oda seçtik. Benimki ortancaydı. İçinde 1 çift Kişilik yatak, 1 büyük lamba, puf koltuk ve bir gardırop. Hemen eşyaları yerleştirdim. Birkaç saat odalarımızı düzenledik ama ben Kıyafet düzenlemekten hep nefret ederdim bu Yüzden tüm elbiselerimi yatağıma fırlattım. Sonra ben revire inip Es'i getirdim. Hemen eşyaları topladık. Sonra onu yatağına oturduk.

"Ben çok korkuyorum" diyerek bana sarıldı. Sonra odama gittim ve bir oyuncak ayı getirdim.

"Bak bu benimdi. Küçükken korktuğumda ona sarılıp uyurdum. Annem Yanlışlıkla benim valizime koymuş. İstersen bir süre sende Kalsın."

"Çok teşekkürler." Dedi ve yatağa girdi.

Ayıma sarıldı ve uyudu. Bu haksızlıktı. Es çok masumdu, cesedi ben ve Miray Yüzünden koymuşlardı ama bundan en fazla Es etkileniyordu. Bana göre ceset bir uyarıydı. Biz 4'ümüzün kehanete uymamamız gerektiğini söylüyordu. Koridora çıktım, Nadia yine bir çocuğa işkence ediyordu. Onları dinledim.

"Çabuk bana tüm paranı ver!" Desi Ukala

"Olmaz bunu bana annem verdi."

"Bana itiraz mı ediyorsun seni küçük budala!"

"B-b-ben ımmm Belkide vermeliyimdir."

Sonra Parasını çıkardı ve ben araya girdim.

"Çocuklara kötü davranılmaması gerektiğini ne zaman anlayacaksın?!" Dedim sitem dolu bir sesle.

"Biz öylesine anlaşıyorduk tamam mı. Değil mi küçük?"

"Şeyyy ev-evet." Dedi çocuk.

"Bak gördün mü!? Çek git şimdi!" Dedi ukala

"Çok beklersin az önce sizi dinledim. Şimdi gidecek misin ben mi seni götüreyim!?"

"Nasıl götüreceksin?!" Dedi Nadia(ukala)

"Bende bunu sormanı bekliyordum." Dedim ve elimi çıtlattım.

"Neyse ben hiç uğraşamam" dedi ve gitti.

"İyi misin?" Dedim

"Şey evet teşekkürler."

"Önemli değil ama birdahakine ona baş kaldır." Dedim ve kafasını okşadım.

"Tamam." Dedi mutlu bir ses tonuyla ve uzaklaştı.

Sonra zil çaldı. Burak'la Selim Yanıma geldi.

"Şimdi iyi misiniz?" Dedi Selim

"Evet" dedim.

"Miray nerde?" Dedi Selim.

"Gelin oda değiştirdik."

Sonra bizim oda holüne götürdük.

"Wow!" Dediler.

"Es en sağdaki, Miray en soldaki benimki ise ortadaki." Dedim.

"Ben senin odanda bekliyorum." Dedi Burak.

"Bende Mirayın yanına gideceğim."

"Ben Es'e bakıp geliyorum."

Sonra Es'in odasına girdim. Hala uyuyordu. Sonra odama girdim. Burak koltukta uyuya kalmıştı. Bende yanına sıkışıp uyudum. Uyandığımda yatağımdaydım. Kıyafetlerim koltuğumda katlı duruyordu. Ay yerim ben Burağımı. Burak ve Selim geri gitmişlerdi.