abla tavsiyesi koye gelecekseniz kardeslerinizi getirmeyin
_
[ attila ilhan seven lavuklar ]
jisung:
mutluluğa dair en ufak bir umut beslediğim an hayat onun gerçekleşmemesi için elinden gelen her şeyi yapıyor
dün o kadar heveslendim şimdi hepsi rüyaymış gibi geliyor
o kadar hızlı bitti ki
belki de suç bendedir her olayda umutlanmaya çalışmasaydım şu anki kadar üzülmezdim
chan:
demekten nefret ederim ama ben söylemiştim
jeongin:
yine noldu amk
jisung:
daha kötüsü olamazdı zaten jeongin
dün eun'la konuşmuştum o da bugün ikimize de yemek getirmiş birlikte yemeyi teklif etti neden kabul ettim bilmiyorum ama ettim işte çünkü bugün okulda çıkan yemekler berbattı
sonra birlikte oturduk sohbet ederken minho geldi eun'un kulağına bir şey söyleyip bana seni bir daha onunla görmeyeyim dedi eun gitmek istemeyince kolundan tutup götürdü
hayatımda yaşadığım en kötü andı
jeongin:
özet geçebilecek var mı okumaya üşendim
chan:
kısacası minho, eun jisung'la beraberken kızı kıskanmış
minho'dan adam olmazdı biliyorduk bunu kafana takma be jisung'um
hyunjin:
tekrar diyorum sana daha iyilerini ayarlayabilirim
jisung:
hepiniz o kadar haklısınız ki amk
sizi dinlemediğim için kendimi aptal gibi hissediyorum
minho defterini kapatıp başkalarına şans vereceğim artık
ona bel bağlayıp her seferinde üzülmek istemiyorum
beni mutlu edecek insanlarla konuşmak benim için daha doğru olacaktır
hyunjin:
ha şöyle ya
anlaman uzun sürdü ama biz senin iyiliğini düşünüyorduk kendini boşuna yıprattın
chan:
YES BEE
artık 7 24 eğleneceğiz
jeongin:
hayır chan sen o yaşı geçtin
wattpadde okuduğun ficlere kanıp gay bara özenme lütfen
chan:
özendim bile
hyunjin:
bizim grup birleşince gay bar oluyor otomatik
jisung:
arkadaşlar ben
minho'yu özledim 😔
jeongin:
götten sokarım suscan
chan:
suscan ne türkçe katili
susacaksın diyoruz biz ona
jeongin:
chan suscan kardeşim
_
jisung:
sen kazandın
eun:
ne
jisung:
pes ediyorum artık
vazgeçiyorum minho'dan
eun:
şaka kaldıracak havamda değilim
jisung:
belki de sizin daha çok yakıştığınızı kabul etme vaktim gelmiştir
eun:
jisung dur artık
jisung:
ve sana teşekkür ediyorum
sen olmasaydın hâla bir şekilde bir yerde minho'yla olabileceğimi düşünürdüm
eun:
öylece vaz mı geçiyorsun?
hani dünya bir yana o bir yanaydı
sahip çıksana sevgine
jisung:
bazen zorlayarak geldiğin yer sana ulaşılması zor gibi görünür fakat başkası gelip senin yıllardır uğraştığın yere bir haftada rahatça ulaşınca yolun ne kadar başında olduğunu anlıyorsun
dediğimi anladın mı bilmiyorum ama benim uğraşım bitti gücüm de kalmadı
eun:
jisung ama
eun yazıyor...
jisung:
teselli etmene gerek yok
önüme bakacağım
eun:
ben senden çok hoşlanıyorum
jisung:
ne
eun:
en başından beri sana aşıktım
ve tek ben değil
neyse sanırım bunu sana minho'nun anlatması lazım
beni seçmeyeceğini bildiğimden ötürü söylüyorum bunları benimle eğlenirken onu unutursun sandım ama öyle olmadı aradan çekilmesi gereken bir kişi varsa o sen değil ben olmalıydım
özür dilerim jisung ben sana aidim diye düşünürken senin kime ait olduğunu görmezden geldim
jisung:
ben anlamıyorum
o zaman neden minho'dan hoşlanıyor gibi yaptın
eun:
bütün sorularının cevabı onda
jisung:
ya cevapları merak etmiyorsam
eun:
merak ettiğini ikimiz de biliyoruz
jisung:
doğruyu duymak istemiyorsam peki
eun:
yanılırsın
jisung:
kime göre neye göre
yanılmış halimle mutlu olacaksam bu benim doğrumdur
eun:
emin ol minho'yla konuştuğunda doğru bir şekilde mutlu olacaksın
jisung:
neden onunla olmamı bu kadar çok istiyorsun
eun:
doğru yolu buldum diyelim
bundan sonra beni bir tehtid olarak görmene de gerek yok önünüze çıkmam büyük ihtimalle
ve sana teşekkür etmeliyim
16 yıllık hayatımda bana en mutlu anlarımı yaşattın
jisung:
loser edebiyatı yapma
kararımı henüz vermedim
eun:
sen şimdi bana hâla bir şansımın olduğunu mu söylüyorsun
jisung:
belki de
eun:
ama ben onun kadar
mutlu edemem ki seni
jisung:
en azından beni onun gibi ağlatmıyorsun
_
bunu yazarken aklima "did he make you laugh?" "he doesn't make me cry." geldi yazmazsam yarim kalirdim uzgunum
