🐞

37 5 78
                                    

Telefonu kapatıp masanın üstüne koymuştum. Ellerim bilinçsizce saçlarıma gitmiş ve kafamı kavramıştı, gözlerim ise yaşlarla dolmuştu. Bir bardak su içmek için yeltendiğimde tekrar mesaj gelmişti.

X: Beni bekletmeye devam edecek misin yoksa bir cevap verecek misin? 

X: Geliyor musun? Gelmiyor musun?

Bir bardak suyu zar zor içerek düşünmeye başlamıştım ki Jisung girdi içeriye. Ona belli ettirmemeye çalışsam da her nasılsa ne hissettiğimi anlıyordu. Buna altıncı his mi yoksa başka bir şey mi desem bilememiştim, sevdiği kişilerin ne durumda olduğunu saniyesinde hissediyordu.

"Soomin, neden gerginsin?"

"Yok bir şey Jisung, yanlış anladın galiba..."

"Hayır, gayet doğru anlıyorum. N'oldu?" diyerek yanımdaki sandalyeye oturdu. Dikkatle beni dinliyordu ama bundan ona bahsetmek istemiyordum, şu anlık hiçbir şey bilmemesi onun için en iyisiydi. 

"Bak Jisung, anlıyorum kötü hissettiğimi düşünerek yardım etmeye çalışıyorsun fakat önemli bir şey yok. Ayrıca bunu sana ya da teyzeme anlatamam, bu özel bir konu..."

"O zaman Minho'yu çağıralım, ona anlat."

"Jisung, özel diyorum! Kimseye anlatamam, sadece beklemelisin..."

Ağzını bıçak açmadan eline telefonu almış ve birini aramıştı. Korkarım Minho'yla konuşacaktı. Biraz çaldıktan sonra telefon açılmıştı.

"Alo... Eve ne zaman geleceksin?.. Ben şuan ciddiyim hyung!.. Önemli... Peki... Bekliyoruz..."

"Minho'yu aradın değil mi!?"

"Evet..."

"Sana aramamanı söylemiştim Jisung! Lanet olsun, kimseye anlatamam dedim!" Biraz durmuş derin nefesler almış ve sakince devam etmiştim. "Jisung, lütfen... Bana yardımcı olmak istiyorsan dediğimi yap ve Minho'ya gelmesine gerek kalmadığını söyle. Lütfen... Küçük bir mesele zaten halledeceğim."

Dudağını ıslatıp nefes vermiş ve önemli bir açıklama yapacakmış gibi masaya yaklaşıp ellerini kenetlemişti.

"Küçük bir konu olsaydı çağırmazdım..."

Duraksamıştım. 

Önemli olduğunu da mı çaktırdım!?

"Soomin, küçük konularda bu denli gerilmezsin. Büyük konuları da kendi başına halletmeye kalkma. On sene öncesini hatırlatmak istemem..."

"On bir... Dün on bir yıl oldu."

İkimiz de susmuştuk. Sessizlik yankılanıyordu evde. Sanki zaman durmuş gibi hissetmiştim bir an. Ne apartmandan ne de dışarıdan en ufak bir ses geliyordu. Sadece sessizlik... Bazen arayıp bulamadığım bazen de şimdiki gibi rahatsız olduğum o sessizlik...

Bu tüylerimi diken diken eden, sıkıldığım ve bunaldığım süre, zilin çalmasıyla son bulduğunda Jisung kapıyı açarken teyzem salondan bağırıyordu.

"Jisung! Gelen kim!?"

Minho, salona doğru geçecekken beni mutfakta görmesiyle hemen yanıma gelmişti.

"Jisung gelen kim dedim!"

Minho ayağa kalkıp teyzemin yanına gidecekken teyzem bir hışımla gelip karşısında Minho'yu görünce şok olmuştu.

"Oğlum? S-sen yarın gelmeyecek miydin?"

"Jisung gelmem gerektiğini söyleyince bugünkü işleri sonraya erteledim anne..."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 02 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝓔𝓝𝓓 𝓞𝓕 𝓔𝓣𝓔𝓡𝓝𝓘̇𝓣𝓨 -𝓚𝓲𝓶 𝓢𝓮𝓾𝓷𝓰𝓶𝓲𝓷-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin