Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yağmur şiddetli bir şekilde yağarken pencerenin kenarına oturmuş cama değen yağmur damlalarını izliyordu. Bam bir köşede uzanmış uyurken Yeontan da kucağına kıvrılmıştı. Jungkook düşüncelerinin içinde dolanırken evin kapısının açıldığını duydu. Yeontan kapıda gördüğü beden ile havladı, Jungkook'un kucağından kalktı, yere indi. Taehyung elindeki valizi kenara koydu, bacaklarının etrafında dönen Yeontan'ı kucağına aldı. "Bebeğim beni çok mu özledi?"diye sorarken sesini inceltmiş, sevimli bir tona düşürmüştü. Jungkook hâlâ koltukta oturmaya devam ederken onu izliyordu.
Taehyung çok güzel görünüyordu.
Sarı parlak saçları, kot pantolonu, içine bir şey giymediğine emin olduğu krem rengi hırkası, kolyesi ile baştan çıkarıcıydı. Ayağa kalktı. Taehyung kucağındaki köpeği yere bıraktı. "Benim diğer bebeğim beni özlememiş galiba?" diye sordu Taehyung, Jungkook başını geriye doğru atarak kahkaha attı. Kolları Taehyung'u sıkı bir şekilde sardı. Taehyung'un kokusu çok güzeldi. Hâlâ Jungkook'un ona aldığı gül kokulu duş jelini kullanıyordu. "Seni özlememiş olmam mümkün mü? Seni çok seviyorum Taehyung." Ona karşı hislerini dile getirmeden duramıyordu. Taehyung hislerini biliyordu ama kendini geri tutmak konusunda başarısızdı. "Ben de seni çok özledim Jungkook. Bir an önce kollarına gelmek istedim." Taehyung'un sözleri eski alaylarından uzaktı, sarılmaları sona erse dahi sıcaklığı onu terk etmemiş gibiydi.
Aç olup olmadığını sordu. Taehyung trenden indikten sonra bir şeyler yediğini söyledi. Yeontan onları bıraktı, koltuğa geri döndü. "İçecek bir şey ister misin?" diye sordu Jungkook bu kez, Taehyung reddetti. "Islanmamış olman güzel, hasta olmandan nefret ediyorum. Biraz dinlen." Jungkook sözlerinin Taehyung üzerinde bir etkisi olup olmadığımdam emin değildi. Taehyung gözlerini ona dikmiş durumdaydı. Taehyiung ona doğru bir adım atarak aralarındaki mesafeyi en aza indirdi. "Seninle konuşmamız gerek ama benimle yağmurda ıslanır mısın?" diye sordu Taehyung, Jungkook onun delirdiğini düşünmeden edemedi.
"Aşk itirafı yapacaksan yağmurda ıslanıp hasta olmamıza gerek yok."
Jungkook onun alaylı sözlerine gülmesini beklerken Taehyung oldukça ciddi görünüyordu. "Tamam, burada yapalım." dedi Taehyung, Jungkook onun gözlerinin içine bakarken kahkaha atmasını bekliyordu. Jungkook ile ona ciddiye aldığı için alay edeceğine emindi ama Taehyung'un gergin bakışları yüzünden odaklanamıyordu. "Seninle arkadaşlığımız bebekliğimize dayanıyor. Doğduğum andan beri yanımdasın ve ben hiç olmadığım kadar mutlu hissediyorum. Senjn hayatımda olman kadar beni huzurlu hissettiren bir şey yok." Taehyung konuşmaya başladığında gergin görünüyordu. "Bana gerçekten aşk itirafı yapmayacaksın değol mi?" diye sordu Jungkook, Taehyung güldü. "Tam olarak onu yapacağım. Biraz daha romantik olsun diye yağmur altında yapmak istemiştim ama izin vermedin." derken gülümsemeye devam ediyordu. Jungkook ona sarıldı. Kolları Taehyung'un belini sıkı bir şekilde tuttu, başını Taehyung'un boynuna yasladı.
