ADA (Ara Verildi)

Bölüm 3

Claire gözlerine kaçan kumlara sitem edercesine yerden kalktı. O da diğer herkes gibi kumlarda uyumaya başlamıştı. Fakat hava koşulları yüzünden her gece rüzgar kumları uçuruyor ve Clarie'e zorluklar yaşatıyordu.

Yerinde iyice doğrulup etrafı inceleyen Clarie her sabah balık tutmaya giden ekibi gördüğünde saatin daha çok erken olduğunu anladı. Grupla beraber gidip balık tutmak, denize girmek ve uyumak arasında kalınca kafasını kumlara yaslayıp uykusuna kaldığı yerden devam etti.

Daha fazla uyamayacağını fark ettiğinde doğrulup etrafına baktı. Uyanan birkaç kişi vardı.

Tamamen uyanmak için yüzünü yıkamaya gitmek için kalınca onunla aynı anda gözlerini ovarak kalkan Nadia'yı gördü. Aklına göle gidecekleri geldi. Nadia da onu gördüğünde birbirlerine el sallayıp yüzlerini yıkamak üzere su deposunun önüne geldiler. Claire hızlıca bir tasa su doldurup avuçlarına döktü. Gözlerini rahatsız eden damlaları elleriyle sildikten sonra Nadia'ya döndü.

"Günaydın." Nadia kıza gülümsedi. Yüzünü tam yıkamadığı için yanaklarında hala biraz kum vardı.

"Günaydın Claire, bu gün erkencisin."

"Evet, evet bu gün erken uyandım ve uyuyamadım. Biliyorsun rüzgar kumlarla uykuları bölmekte fazlasıyla iyi."

İki kız buna gülerken su deposundan uzaklaştılar.

"Dün göle gitmek istiyordum ve sen beraber gidebileceğimizi söylemiştin.." Claire, Nadia'ya büyük bir hevesle baktı.

"Hala istiyorsan gideriz! Balıkçılar az sonra gelirler, balığın temizlenmesi ve pişmesi de en az iki saat alır. O zamana kadar yiyecek bir şeyler alırız."

Claire, Nadia'ya büyük bir minnet duydu. Adadaki ikinci haftası bitmek üzereydi ve çoğu şeyi öğrenmişti. Neden tekne yapıp gitmedikleri gibi daha bir çok şey ona söylenmişti. Buna rağmen cevaplar alamayan Cliare adada delirmemenin tek yolunun düşünmemek olduğunu kolayca kavramıştı. Nadia ona düşünmeme fırsatı veriyordu.

***

İlerleyen saatlerde Claire balık temizleme ekibine yardım etmiş ve pişirme işine bakan Emir ile şakalaşmıştı. Nadia ise yemekleri dağıtıyordu. İlk geldiği günlerde iş düzenini bilmese de Oliver ona anlatmıştı.

Ada'da yaklaşık iki yüz kişi vardı. Her biri için en az bir balık tutulduğu için balıkçılar normalden en az üç saat önce uyanıyordu. Temizleyiciler ise balıkçılardan bir saat sonra kalkıp o zamana kadar tutulan balıkları temizliyorlardı. Toplayıcılar ise her öğün balık yenmeyeceği için adanın orman bölümünden yenebilir şeyler topluyorlardı. Çoğaltıcılar adadaki yenebilir şeyleri çoğaltmaya çalışıyor, tarımla uğraşıyorlardı. Erzak arayıcıları yeni gelen kişinin ardından adanın farklı bir yanına –bu yer sürekli değişiyordu- gelen erzakları arayıp adaya ulaştırmaya çalışıyorlardı. Patronlar ise ada ile ilgili önemli kararlar veriyor ve yeni gelen kişileri arıyorlardı. Ama en önemli işi deşifreciler yapıyor ve adanın değişik özelliklerinden kurtulma yolu arıyorlardı.

Claire yemeğini bitirdiğinde Nadia'nın yanına gitti. Alper, Oliver, önceki gün ateşte tanıştığı arkadaşları Jade ve Ezgi kumlara oturmuş sohbet ediyorken Nadia, Claire'ı gözleriye arıyordu. Claire'ı fark eden grup ayaklandığında Claire onlara doğru koştu.

"Göle pikniğe mi gideceğiz yoksa yüzmeye mi?" Ezgi kıvırcık saçlarını topuzuna katarken merakla sordu.

"Bilmem Claire'e sor bu gezi onun için." Claire şaşkınlıktan düşünemezken Alper onun yerine cevapladı. "Oraya gittiğimizde bakarız."