Dayanamıyorum

11 5 0
                                    

Açelya dan anlatım :

"Erdinç biraz geriye git sana açıklayacam ne olduğunu neden o işi yaptığını ama böyle üzerime kenetlenirsen ben korkup çığlık atmaya başlıyacam yakında"dedim. Erdinç bir adım geriye giderek iki elini cebine kattı ve benden bir açıklama yapmamı istedi "Şimdi küçük hanım nereden anlatmaya başlıyorsun yada en başından anlat yoksa anlatmazsan bende anlatman için fikirler var ki bu fikirler canını yakabilir söylüyorum şimdi anlat biran önce şu konuyu" dedi Erdinç.

Allah'ım neden bu adam bu kadar sabırsız ki ruh hastası pislik ne yapalım mecburen anlatıcam ona anlattıktan sonra da bir an önce bu evden kaçma lıyım bu ruh hastası ile burda kalsam ya o benim sonum olucak yada ben onun sonu olucam ama görünüşe göre Erdinç Ataman açık ara farkla benden güçlü o benim sonum olmadan ben anlatmaya başlayayım en iyisi.

"Bu işi 15 yaşımda yapmaya başladım yani o zaman eğitimini aldım bir ara  gittiğim kafeteryada benimle birlikte çalışan bir genç vardı can ben ondan öğrendim önce bilgisayar kullanmayı sonra sistem akışı ve ardından yavaş adımlarla hacker olmaya aday gösterdim işte öyle iki yıl da öğrenmiştim 17 yaşıma ilk bastığımda kendime masa üstü bilgisayar almıştım böylece kendi sistemimi kurabilirdim"  dedim bir bardak su içmek için tezgahın yanına gittim .

Ben şu içerken o benden devam etmemi bekliyor du mecburen bir işe girdik devamını getirelim anlatmaya başladım "o yıl yani kendi sistemimi kurduğum yılın son baharı en yakın arkadaşım ezgi vuruldu yani öldü 6 Kasım dı unutmuyorum Ezgi ' nin ölüm günüydü sabah ekmek almaya çıkmıştı ben de o sırada kahvaltı hazırlıyor dum işte sonra dışardan iki el silah sesi geldi iki polis memuru bir suçlu karşı karşıyaydı ezgi de hiçbir şeyden habersiz aldığı ekmekle birlikte eve geliyordu" ben bunları söylerken o günü tekrar yaşıyordum sanki gözümden yaş aktığını dahi sonradan o bana peçete verince fark ettim .

Ayaklarım sanki çok ağır bir şey taşıyormuş sanki bedenim çok ağırdı yada bana öyle geliyor du en sonunda daha fazla ayakta  dayanamadım yere oturdum ayaklarımı kendime toplayıp iki elimi kentledim işte sonra anlatmaya başladım:

"Ezgi tam bir adım atmış tı ki polis memurlarının elinden çıkan iki kurşun Ezgi nin bedenine isabet etti genelde polisler işlerini en az hasarla ve bir çatışma halindeyken o ortamda vatandaşın olmamasını göz önünde bulundurur lardı ana bu iki polis bunu yapmadı direkt sıktılar sözde suçluyu vurmaları gerekirdi ama onlar hiçbir şeyden haberi olmayan hayatı boyu suçsuz günahsız olan bir kızı öldürmüşler di ben evden bir hışımla çıkıp Ezgi nin yanına gittim biliyor musun bedeni çok soğuktu bu kadar çabuk bir insanın bedeni soğumazdı öldükten sonra dahi ilk 10 dakika sıcak kalması gerekirdi ama Ezgi ye gelen kurşunlar biri boyun şah damarına diğeri ise tam kalbine denk gelmişti gittiğimde çok kan kaybetmişti ve..." Yutkundum o kelimeyi diyemiyordum kendime bile ama şuan anlatırken dayanamıyordum .

"Onun kalbi atmıyordu Erdinç ne kadar kalp masajı yaptım atmıyordu gelmiyordu o gitti Erdinç o da beni bırakıp gitti ve sonra ne oldu biliyon mu o polisler ilk yardım yapmadan gittiler ben sokağın ortasında Ezgi nin cansız bedeninin başında oturmuştum ve sanki o hayattaymış gibi onunla konuşuyordum etrafımıza o kadar insan toplanmasına rağmen biri bile ambulansı aramadı Erdinç hepsi izledi ben orda kendimde değildim Ezgi ye yalvarıyor dum Ezgi kalk lütfen burası çok soğuk sen çok soğuk sun hadi eve gidelim seni ısındıracak bir şeyler giydirelim hem neden son baharın ortasında böyle ince giyindin söyler misin hadi Ezgi kalk lütfen bak herkes bizi izliyor kalk lütfen gidelim artık neden kalkmıyor sun sonra başımı yerden kaldırdım Etrafındakilere bağırdım ambulansı çagırsanıza lan Ezgi uyanmıyor oradaki herkes sanki yeni fark etmişler gibi hemen ambulansı aradılar ambulans yaklaşık 5 dakika içinde orda oldu". Çok sonradan fark ettim Erdinç de yere oturmuştu tu ve beni izliyordu çaresizce çünkü yapacağı hiç bir şey yoktu o da belki ben sakinleşirim diye bir elini arkamdan geçirerek başımı omzuna yaslamamı sağladı bu hareket içimde bir yerlerde bir huzur hissettirdi... Anlatmaya devam ettim:

"Ambulans geldi ve ne yaptı biliyor musun Ezgi ye hiç dokunmadı lar bile bana kaybettik dedi öldü dedi başınız sağolsun dedi ama biri bile onu geri getirmek için uğraşmadı genelde hastayı kaybetmemek için herşeyi yaparlardı oksijen tüpü bağlarlardı kalp masajı falan yaparlardı ama bunlar hiç bir şey yapmadı onlara göre artık ölmüş biri hayata döndürülmezdi ama Erdinç onlar yardım etseydi eğer Ezgi yı hayata döndürmek isteseler di her şeyi ellerinden geleni den fazlasını yaparlardı ama onlar bunu yapmadı geldikleri gibi deri ceset torbasına koydular ve götürdüler sonra ne dediler biliyon mu cesedi hastane morg undan alırsınız sanki mal mış gibi bahsettiler Erdinç işte o gün yemin ettim ben o polisleri bulup öldürecem ne olursa olsun Ezgi yı vurup kaçan piçleri öldürücem bana bunu yapmamalılardı Ezgi ye bunu yapmamalılardı ve ne oldu biliyon mu Ezgi nin cenazesine kimse katılmadı biz zaten kimsesizdik kimse de bizim kimsemiz olmak istemedi o cenazeye bir tek ben katıldım işte o gün ben yeminimi ettim ve ondan sonra o polisleri bulmak için ant içtim" dedim ve daha fazla dayanmadan gözlerimi kapattım uyanmamak istiyordum o karanlıktan...

Nasıl buldunuz yeni bölümü oy vermeyi unutmayın canlarım sizce Açelya intikam alacak mı ?

Erdinç ona yardım mı edicek yoksa şikayet mi edicek?

Erdinç in tepkisi neydi?

Açelya erdinç ona sarıldığında neden huzurlu hissetti?

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere bir sonraki bölüm hakkında tahminlerinizi söylemekten çekinmeyin teşekkürler okuduğunuz için oy vermeyi unutmayın... ❤️;)

Karım Olucaksın Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin