2.BOLUM

3 0 0
                                    

gözümü güneş ışıklarına lanet ederek açtım.

ARTIK SİYAH PERDE ALICAM YA

ama karanlıktan da korkuyorum.

neyse

kalkmadan önce telefonumu aldım ve instagramda dolaştım. ikbalden gelen 182 tane dedikodu mesajlarını okuyup tek tek cevap verdim.

sonra kalkıp hızlıca tuvalete girdim. oturma odasına baktığımda üvey annem, ece ve babamın beraber uyuduklarını görünce dolu gözlerimle bakıp tekrardan odama döndüm.

üzerime beyaz tişört, altıma siyah kot şortumu giydim. saçlarımı tarayıp açık bıraktım. sonra kulaklığımı cebime atıp telefonumu aldım çıktım. 

mutfağa geçtim ve kendime sandviç yaptım. poşete koydum, babamlara tekrar bakıp evden çıktım.

genellikle evde kahvaltı yapmıyordum.

ezbere bildiğim yolları yürüyerek sahile oturdum.

müzik dinleyerek sandviçi yedim.

zordu.

hayat gerçekten çok zordu.

NEYSE BEN MÜKEMMELİM.

galiba bi tık seviyorum kendimi.

e ama şimdi kendimden başka sevecek kimsem olmadığına göre kendimi sevmem çok normal.

bugün düne göre modum yerindeydi. Aslında dışarıdan bakıldığında hep aynı görünüyodum. sahildeki bütün esnaflar beni artık tanıyordu.

yemeğim bittiğinde sahilde yürüyüş yapmaya başladım. 

______________

saat dörde gelirken eve doğru yürüyordum, yani geldim.

zaten on ikide uyanmıştım. yaklaşık dört saattir sahildeydim.

eve geldiğimde babam yoktu, işe gitmişti galiba.

üvey annem yani handan ablayla ece vardi.

-şükür eve gelebilmişsin. varlığınla yokluğun bir gibi zaten. napıyorsun dışarıda bunca saattir?

sanane kardesim.

handan zillisi yine kendini annem yerine koyarak saçma sapan sorgular yapıyordu.

-canim seni uzaktan yakından gram alakadar etmeyen konulara karışma. çok işim yok bilgisayarı alıp çıkıcam tekrar.

-bak bak bide cevap veriyo. ANNEME KARŞILIK VEREMEZSİN.

-of ece Allah için sus cırlama. çekemem.

onlar orda yine arkamdan bağırırlarken odama girdim. bilgisayarımı ve şarj kablosunu almaya giderken sandalyeye çarparak yere 1.80 yapıştım.

ANANI YOĞURTLADIĞIM YA HER SABAH BU İŞKENCEYİ ÇEKMEK ZORUNDA MIYIM

yerde serinmiş aslında. neyse dolaba giderek bilgisayar çantamı aldım ve içine telefonumun şarj aletini, bilgisayarımı ve bilgisayarın şarj aletini koydum. çantayı aldım ve çıktım.

tekrardan oturma odasına geldiğimde bağırmaya devam ediyorlardı.

-oh keyiflere gel. o bilgisayarıda elinden alıcam. Allah bilir kimlerle yazışıyorsundur.

handan konuşunca kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladım.

ben gülmeye başlayınca handan ve ece beni psikologa götürmeyi, sonrada ona vereceği paraya acıyıp alışveriş yapmaya karar verdiler.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kopuk Sevinçler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin