(video not: aşırı bağımlılık yaptı günde iki üç doz alıyoMm)
(öylesine not: bu kurgusuzluk nereye gidiyor hiç bilmiyorum geceleri uyumadan önce aklıma gelenleri not alıyorum tamamen eğlenmek kafamı boşaltmak için yazmaya çalışıyorum aslında her türlü öneri eleştiri yoruma açığım bekliyorum.. buraya kadar okuyan herhangi biri varsa teşekkür ediyoMm 😽💖💖)
İki hafta süren uzun soluklu sınav haftasından sonra nihayet kendime vakit ayırabileceğim bir zaman dilimine girebilmiştim. Bu süreçte kedim sütlaç bile bana surat yapmaya başlamıştı. Onunla yeterince vakit geçiremediğim için birden yabancılaşmıştık birbirimize. En sevdiği yaş mamayı bile elimden zorla yemişti bu durum da beni ayrıca üzmeye başlamıştı.
Ayrıca üst komşuyla da tekrar zorunlu bir münakaşa içine gireceğim durumla karşı karşıya gelmemiştim şükürler olsun ki. Birkaç kere camdan etrafı izlerken onu spor kıyafetlerle gidip gelirken görmüştüm o kadar. Aynı zamanda garip bir şekilde sessizleşmişti. Sanki ilk gün canga yiyen gorile dönüştü de şimdilerde durulmuştu ama yine de bu sessizliği masum tavırları güven vermiyordu bana. Umarım eve sıra sıra mankenler dizilmezdi yakın zamanda (yakışmadı kenan onlyfci beğenmişsin hiç yakışmadı).
Yemek siparişimi beklerken bir yandan da sütlacı sevmeye çalışıyordum. Sanki bunca yıl beraber uyumamışız karnını ben doyurmamışım gibi tıslıyordu bir de benim küçük huysuz kızım. Kafamda kedim bile uğramazken evime çift kişilik yatak benim neyime şarkısı çalmaya başladı bile çoktan. Sahiden hukuk fakültesinde okuyorsanız yatağı geçtim yumuşak herhangi bir yüzey bile bizim neyimize diyebileceğiniz durumlar içerisinde bulabilirsiniz kendinizi. Şarkıyı mırıldanmaya devam ederken kapı çalınca hızlıca fırladım çünkü açlıktan midem kendini yok etmeye başlamış gibiydi. Hiç hoşuma gitmese de en son yediğim güzel şey Kenan Yıldız'ın içli köftesiydi. Tadı damağımda kaldığı için Türk kebap restoranından bir şeyler söylemiştim telafi etsin diye o güzel tadı. Kapıyı açıp kuryeyi selamladım ve karton torbayı alıp girişe koydum.
"Abla kart kabul etmiyoruz maalesef" kurye ona doğru uzattığım karta bakarak konuştu.
"Bir saniye bekler misiniz cüzdanı alıp geliyorum hemen" vestiyerdeki bez çantamın karışıklığı içinde cüzdanımı zar zor bulup çıkardım.
Kapıya geri döndüğümde kurye yukarıdaki merdivenlere doğru bakıyordu ve elindeki diğer siparişi garip bir şekilde öne arkaya sallıyordu yem eder gibi.
"Pisi pisi gel buraya kaçtın gittin kebabın kokusu da mı etkilemedi seni şşşşh"
"Abla italyan kedisi ya bunun koku reseptörleri bizim tekirler gibi değil herhalde kebap işlemiyo" adam kendi kendine gülmeye devam ederken ben cüzdanda sıfır nakitim olduğu gerçeği ile yüzleşiyordum.
Allah aşkına hangi yıldayız da kart kabul etmiyorsunuz ki en azından bunu restoran açıklamasına belirtebilirsiniz. Bunlar hep direkt nakit almak için yaptıkları oyunlardan değilse ben de ne olayım.
"Kedi mi girmiş apartmana? Ben onu aşağıda beslerim birazd-"
"Yok abla bence sizin eve girmiş önce buradan çıktı çünkü"
Adamın rahat ve gevşek konuşması arasında ağzımdan sütlaç diye bir bağırış koptu ve hemen geniş merdivenlere doğru yöneldim. Adam arkamdan da abla para diye bağırmayı ihmal etmedi tabii ki.
Sinirle ellerimi saçlarımın arasına geçirip etrafı taramaya devam ettim. Gerçekten yaptığım büyük sorumsuzluktu. Evde hiçbir kapı ve cam sineklik takılı olmadan açılmazdı buna her zaman dikkat ederim. Aklım o kadar yoğun ve yorgundu ki kaşla göz arasında zaten benden bıkmış huysuz kedimi gözetleyememiştim bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
upside down ♡| yıldız
Fanfictionyou got me like upside down you standing there i swear my whole world is turned around