Yediğim engeli sindirememiş bir şekilde yattığım yatakta şekilden şekile giriyordum
Şeytan diyoki kalk git babanın telefonundan yaz numarayı sorgulattığında göt gibi ortada kalsın ama işte yemiyo
Saate tekrar baktığımda dört buçuğa geliyordu her ne kadar sinirimi atamamış olsamda yorganı üzerime çekip uykuya dalmaya çalıştım
Çalıştım diyorum çünkü yediğim engel beni resmen kudurtuyordu
Ama sen bekle yarın seni engellediğine pişman etmezsem bende Lizge su değilim Aybars pusat beyefendi
—————————————-
Sabahın altısında kalkmış hayatı sorgular bir şekilde önümdeki kahvaltı sofrasına bakıyordumAsker çocuğu olmanın en berbat yanı buydu işte sabah horozlar uyanmadan ben kalkıyordum sanki gıdaklıyacak olan bendim
"Yesene kızım şu yemeğini ne bakıp duruyorsun!" Babamın ikazı ile kendime gelip çatalımı domatese batırdım ve ağzıma attım tabi çiğnerlen babamın söylenmelerinide dinliyordum "yani yirmi beş yaşındasın hala alışamadın şu düzene lizge" babamın söylenmelerini kaşlarım çatık bir şekilde dinlerken cevap verdim "ya baba hadi sen kışlaya gitmek için kalkıyorsun onu anladımda ben ne alakayım ya"haykırarak isyan edişime babam gülerek "tek başıma kahvaltı edince sıkılıyorum"dedi.
Evet doğru duydum babamın beni bu saate kaldırmasının tek sebebi yalnız yemek yemeyi sevmemesiymiş
Karşımda pişkin pişkin sırıtan babama trene bakan öküz gibi bakarak konuştum "tek sorun bumuydu cidden baba"
"Kötümü ediyorum kızım ne güzel işte düzenin var hem pusatta hep bu saatlerde kalkıyor çok aşıksan ona alış artık. Malum pusat benden daha kuralcı bi çocuk"
Babam pusat diyince akan sular durmuş gözümün feri gelmişti hatta yarı uykulu ben tamamen ayılmıştım
"Tipe bak tipe pusat diyince gözünün feri yerine geldi" babam gülmeyle karışık bir kızgınlıkta konuştuktan sonra çayının son yudumlarını içmeye başladı
Pusatı sevdiğimi babam biliyordu ondan gizleme ihtiyacı duymamıştım benim yaşımdaki çoğu genç kız aşk işlerini annesine anlatırken benim anlatabileceğim bir annem olmadığı için mecburen babama kalmıştım
Pusatı iki yıl önce babama evde unuttuğu bi dosyayı götürürken kışlada görmüştüm babamın odasında bir şeyler konuşuyorlardı
Odaya girdiğimde onu gördüm ve bu masum kalbim onunla savaşa girmeye tenezzül bile etmeden giremediği savaşı kaybedip aşık olmuştu
Aslında işlerin bu kadar ciddileşeceğini düşünmemiştim ilk bir yıl boyunca sürekli babama yemek götürme bahanesiyle kışlaya gidiyordum bu gitmelerim aşırılaşınca babam benden şüphelenmiş ve beni soru yağmuruna tutmuştu
Sorduğu soruları bir şekilde şüphelenmeyeceği şekilde yanıtlamıştım ama o konu hakkındaki konuşmamızdan iki ay sonra annemin mezarında pusatı anneme anlatırken babam duymuştu ve olay buralar kadar gelmişti
Babam çayını yudumlarken gülümseyerek konuştum "ben pusata yazdım" dediğim an babam öksürük krizine girdi ve çatık kaşlarıyla bana baktı "nası pusata yazdın"
Kızmaması için Yüzümü Masum bir hale sokarak"Annemin numarasından yazdım. Aslında hiç aklımda yoktu ama geçen hafta annem rüyamda bana kendi numarasından pusata yazabileceğimi söyledi bende bunu mantıklı bulup tüm hafta annemin hattını aradım en sonundada bulunca yazdım"dedim
Babam yüzüne buruk bir tebessüm yerleştirerek konuşmaya başladı "anneli kızlı arkamdan iş çeviriyorsunuz demek ha!"
Onun gülüşüne karşılık gülümseyerek bende konuştum "yani senin gibi bir adamı tavlamayı başaran annem sayesinde umarım bende pusatı tavlayacağım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Askerim(texting)
JugendliteraturAnonim olarak yazdığı asker ile hayatı şekillenecek olan kız