İyi okumalar canlarr
Zaman dilimi: ilk tanıştığı zamanlar
Boriyo'dan :)
Yeni tanışmış olsam bile aramızda bir bağ var gibiydi urgh ne diyorum ben?
Aklıma gelen troll fikrinden sonra kameramı kaptım ve hamachi'den bobby'e yazdım.
Bobby dünyama gelmeyi kabul etti, ben de düzeneği kurdum ve Bobby'i beklemeye başladım.
Bu düzenek sayesinde Bobby blok koyar veya kırarsanız dünya patlar.
Bobby dünyaya geldi ve bir sürü zoglin spawn olmaya başladı. Bobby zoglinleri sevsede zoglinler ona saldırmasın diye bir blok koydu.
Vee....
DÜNYA PATLADI!!
Birkaç dakika sonra Bobby tekrardan spawn oldu. bana ters bakışlar atarak:
- sen Benim zoglinlerimi öldürdün!
Hak ettiğini alacaksın!
-onları ben öldürmedim Bobby, onları kendi ellerimle öldürdün!
-hayır! Zoglinlerimi senin o aptal oyunun yüzünden kaybettim! Bana 45 zoglin bulmazsan dünyana veda et!
Resmen beni tehtit etti... Neyse sanırım ona zoglin getirmeliyim.
Hile ile zoglinleri alıp bir zoglin çiftliği inşa ettikten sonra beklemeye başladım...
Bobby'i gördüğümde oradan uzaklaştım ve bir ev inşa ediyordum.
3 saat sonra~
Evimi inşa etmeyi bitirmiştim. Birazdan bobby'e evime gelmek isteyip istemediğini soracaktım.
(İnşa ettiği ev: )
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bobby evime geldi ve benimle yaşamak istedi...
~3 ay sonra
Bobby'm den~
Madenden geliyordum, kafamı dağıtmak için o kadar çabalıyorum ki madene bile gittim.
Ama o güzel gözleri her zaman aklıma geliyor ben bu adamdan kurtulamayacağım...
Evin kapısı kitliydi anahtarımı almayı unuttuğum için zile bastım. Birkaç dakika sonra BoraLo üstünde tatlı bı pijama ile kapıyı açtı.
-uyuyor muydun?
-eveet...
Gülümsedim. İçeriye girdim ve telefonumda kaydırmaya başladım. daha sonra yemek hazırlamak için mutfağa gittim.
Yemekleri hazırladım ve bora'yı çağırmaya gittim. Uyuyurdu...
Uyandırmaya kıyamadım, odasındaki koltuklardan birine oturup onu izlemeye başladım.(sapiK bobBih)
Bora uyanınca beraber yemek yemek için aşağıya indik. Karşılıklı oturduğumuz masada sadece onu izliyordum...
~2 ay sonra
Borio'dan~
Bir yandan kurabiye hazırlayıp bir yandan güzel gözlerini düşünüyordum, hiçbir zaman aklımdan çıkmıyor zaten...
Kurabiyeleri fırına atıp bahçeye çıktım. Bobby'de oradaydı.
Bobby'e bakıp sessizce iç çektim. Birden Bobby yanıma geldi.
-bir sorun mu var Bobby?
-bir sorun mu olması gerekiyor, bora?
-oh, hayır tabii birden gelince şaşırdım sadece...
-anladım, beraber bir şey yapmak ister misin?
-oh, tabii ama ne yapacağız ki?
-orasını bana bırak.
Dedi ve mutfağa gitti. Yaklaşık 5 dk sonra elinde bir sepetle döndü.
-beni takip et, hadi gidelim!
Garip ama güzel bir kıra geldik. Bobby'e sorgular gözlerle bakıyordum.
Hiçbir şey demeden örtüyü serdi ve yemekleri dizdi.
Sonra, bir fotoğraf Makinesi aldı ve...
-bora, senden hoşlanıyorum
Bunu dediği anda yanağımdan öperken bir fotoğraf çekti.
Gözlerim bobby'den ayrılmıyordu o anda ne düşündüğümü bilmiyorum dudaklarım Bobby'nin dudaklarını buldu...
PİTTİ(SONUNDA)
