4

629 67 37
                                    

"güneş!" kerem'in sesi odamın yakınlarında yankılandığında göz devirip sakince ayna karşısında kırmızı rujumu sürmeye devam ettim. "geliyorum abi, bekle!"

"ağaç oldum bekleye bekleye çok güzelsin abisinin gülü, hadi!" rujumun kapağını kapatıp odadan çıktığımda siyah mini elbisemle bakıştı kerem. "onu giymeyeceksin herhalde?" göz devirip ensesine vurduğumda o da beni ensemden bir kedi misali yakaladı. kısasakısastürkoğlu.

"niye ya çirkin mi?"

"biri sana asılırsa çıplak ellerimle boğarım haberin ola." topuklularımı da giyip kerem'i umursamadan çıktım evden, arkamdan geliyordu.

"kız!" ona doğru dönmemle anahtarı bana fırlattı, havada yakaladım. "sen sür."

"yaaaaa!" dedim sahte bir şaşkınlıkla. "canım abim gel öpim." bu sevimsiz samimiyetime yüzünü buruşturarak tepki verdi. çok sever beni, aynen.

dudaklarımı büzerek arabaya binip kemerimi bağladım.

"küstün mü çitlembik?" konuştukça çirkinleşiyor bu adam.

"abi sus, önüne bak, benimle muhattap olma."

yanaklarımdan tutup yanağımdan öptü. abi yüreği işte... mekana geldiğimizde arabayı park ettim. hiç istemiyordum aslında buraya gelmek çünkü partinin ama teması 'mert hakan'ın doğum günü' idi.

gitmemek için oldukça haklı bir sebepti bu. evde yaklaşık üç saatte hazırlanmıştım, epey de güzel olmuştum. hoş, mert hakan'ın yanında sevgilisi varken umrunda olacağını düşünmüyordum elbette. biraz da bu yüzden istememiştim fakat abiniz kerem aktürkoğlu ise itiraz etme seçeneğiniz kalmıyordu. zaten gitmesem takım illa bir şey olduğunu anlardı.

kapıdan içeri girdiğimizde gece kulübünü andıran bir mekan karşıladı bizi. sıra sıra localar vardı, birkaç tanıdık yüz görmüştüm şimdiden.

kerem beni belimden tutup takımın olduğu locaya yönlendirdiğinde heyecandan avuç içlerimin terlediğini hissederek siyah elbiseme sürttüm. "hoş geldiniz!" diye karşıladı bizi irfan abi. gülerek sarıldım ona, gözde abla da vardı elbette.

takımdaki herkesle kucaklaşıp locaya oturduğumda, gözlerim tek bir kişiyi arıyordu fakat ortalarda değildi henüz.

"doğum günü çocuğumuz nerede?" dedi kerem, ağzın bal yesin ağabeyciğim.

göz devirerek elini salladı altay. "pelini almaya gitti, gelir şimdi."

sevgilisinin doğum gününe taksiye atlayıp gelememiş miydi yani hanımefendi? yanağımı dişledim. seni ilgilendirmiyor güneş, insanların ilişkileri hakkında yorum yapmamalısın.

konu mert hakan olunca yargılamadan edemiyordum işte! elimdeki hediye paketini masanın altına itekledim, mert hakan gelince verecektim. futbolcu bir adama ne hediye alınabilir diye düşünmekten canselle bir haftadır kafa patlatsakta en sonunda ortak bir sonuca varıp the weeknd plağını kararlaştırdık.

mert hakan'ın sadece çok yakınlarının bildiği bir bilgiydi bu, the weeknd'e bayılırdı.

çok yakını olmasam da abim kontenjanından ulaşmıştım bu bilgiye de zaten.

"bücürük, pek bir sessizsin bugün?" dedi çağlar abi sorarcasına. "bana kızdı o bana." dedi kerem gülerek. her seferinde farkında olmadan beni ipten almasına bitiyorum şu çocuğun.

"ne halt yedin yine de kızdırdın güzelimi?" dedi bu sefer çağlar abi. dediğine gülmeden edemedim.

"valla hiçbir şey yapmadım kanka inanır mısın, çok eserli bu aralar kendisi."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 31 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ne fark eder? | mert hakan yandaş. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin