☆ 17 ☆

78 12 7
                                    

Her şey mükemmel ilerleyecek diye bir şey yok değil mi? Mutlu mutlu uyumaya çalışacaktım karımın yanında annemin herşeyin içine edeceği tuttu.

Mesajı Işıl'a gösterdikten sonra büyük bir şok yaşadı. Ardından annesine haber verdi ama iki saat olmasına rağmen cevap yoktu.

"Anneni arasak?"

" Uyuyordur şimdi o uyandırırsam bana kızabilir."

"Off ne acelesi vardı şimdi senin annenle tanışmanın ya. Acaba anladı mı ki bizi?"

"Stres yapma. Anlamamıştır merak etme annemi arayayım olmadı kızarsa da yapacak bir şey yok. "

Işıl annesini ararken merakla telefonun açılmasını bekliyordum.

"Alo? Bir sorun mu var tatlım?"

Telefonun diğer tarafından hoş, güzel bir ses geldi.

"Ee, anne şey diyecektim. Şu sana bahsettiğim arkadaşım, Dilara vardı ya annesi senle tanışmak istiyormuş. Okul çıkışı annesi bize gelmek istiyor."

"Peki, tamam gelebilirler. Sorun olmaz gibi. Kısa sürse iyi olur."

"Çıkışta ararım derse gireceğim sonra görüşürüz."

Tüm konuşma açık açık duyulmuştu. Işıl telefonu kapattığı gibi benle konuşmaya başladı.

"Annem genellikle arkadaşlarımı tanımayı sevmez. O yüzden uzun tutmak istemedi annenle iyi anlaşırsa belli olur herşey."

"Pekala. Bizim elimizden bir şey gelir mi?"

"Sessizce onları izlemek düşer bize."

Saatler birbir aktı. Ve okuldan bir an önce çıktık. Işıl elimi sıkı sıkı tutuyordu.

"Heyecanlı mısın?"

Sorumla birlikte yere odakladığı gözlerini bana çevirdi.

"Hayır, sadece annemin ne tepki vereceğinden korkuyorum."

"Sakin ol bir şey olmayacak emin ol."

"Umarım."

Bizim araba okulun kapısının önünde durduğunda bir an önce Işıl'la birlikte arka koltuğa geçtik.

"Hoşgeldiniz. Nasıldı bakalım gününüz?"

Annemin sorusuyla birlikte zorla yutkundum.

"Nasıl olsun her zamanki gibi. Sıkıcı dersler işte."

Annem küçük bir tebessümle karşılık verip yola odaklandı. Arada bir ne taraftan gideceği ile Işıl'a soru soruyordu. Başka hiçbir diyalog dönmüyordu. 

Neden bu kadar stres yaptım bir türlü anlayamıyordum. Sadece tanışacaklardı başka bir şey olmayacak. Hem olsa en fazla ne olurdu ki?

Araba yavaşlamaya başlamadan önce Işıl elimi sıkıca tutup geri bıraktı. Hızlıca arabadan inip kapıya doğru ilerledim. Annem beni gördükten sonra derin bir nefes alıp iki kez kapıyı tıklattı. 

Kapının açılmasıyla Işıl'ın annesini ikinci kez gördüm. Ama şok içinde. Gözleri büyümüş yerinden çıkacak gibiydi. Annemin yüz ifadesini göremiyordum. Işıl, bana 'Noluyor?' dermişçesine bir bakış attı. 

Aniden birbirlerine sarıldılar. Işıl'ın annesi hıçkırıklar içinde deli gibi ağlamaya başladı. Hala ne olduğunu bir türlü anlayamamıştık. Annem kadının sırtını sıvazladıktan sonra içeri geçtiler. 

Işıl'ın kulağına doğru fısıldamaya başladım.

"Işıl, bir boklar dönüyor."

"Bunun farkındayım. Ama bizi ne kadar etkileyecek bilemiyorum."

İkimiz arkalarından ilerledik. Çantalarımızı bir kenara bırakıp Işıl'la yan yana oturduk. Kadının ağlamaları asla durmuyordu. Annem birer birer gözünden akan damlaları siliyordu. Bir süre onları izlemeye başladık. Annem bizi unutmuş olsa gerek konuşmaya başladı.

"Elçin, sakin ol. Bir şey yok, bak buradayım."

"Neden şimdi? Daha önce de gelebilirdin Buse. Gittiğinden beri hiçbir haber alamadım bile öldün sandım."

"Işıl aynı sana benziyor. Yemyeşil gözleri var. Onu görmemle aklımda canlandın. Senin kızın olabileceğini düşündüm ve şuan yanındayım."

"Hiç mi merak etmedin beni? Öylece gittin ailenle bir daha da gelmedin."

"Merak ettim Elçin'im. Çok merak ettim ama ulaşamadım. Seni benden sakladılar. İzin vermediler sana ulaşmama."

Şaşkın şaşkın ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Ama ortaya çıkan hiçbir şey yoktu. Işıl'la kısa bir süre göz göze geldik. Annemlere tekrar döndüğümde birbirlerine sımsıkı sarıldıklarını gördüm. Işıl daha fazla dayanamayacakmış gibi konuşmaya başladı.

"Biriniz burada neler olduğunu açıklayabilir mi?"

Işıl'ın annesi (Elçin) burnunu çeke çeke yanımızdan uzaklaştı. Tahminimce elini yüzünü yıkamaya gitti. İşi ben devralıp anneme baktım.

"Anne bir şey demeyecek misiniz?"

"Sonra anlatacağım bana güven. Hadi Işıl'ın odasına gidin siz."

Küçük bir çocukmuşuz gibi bizi kovması hiç hoşuma gitmemişti. Olayın daha fazla uzamaması için ikimizde kalkıp salondan uzaklaştık. 

Önden Işıl ilerlerken koridor da eski bir fotoğraf gördüm. Çerçeveyi elime alıp incelemeye başladım. Işıl arkasını dönüp bana baktı.

Fotoğrafta iki genç kız vardı. On beş, on altı yaşlarındaydılar. Birbirlerine sıkı sıkı sarılmış, kameraya gülümsüyorlardı.

"Annemin bir arkadaşıyla fotoğrafı. Kim olduğunu bilmiyorum ama annem onu çok sevdiğini her zaman söyler. Araları bozulmuş, bir daha da görüşmemişler."

Kafamın içinde büyük bir hortum oluştu. Daha fazla beklemeden konuşmaya başladım.

"Işıl o küçüklük arkadaşı, annem."

☆☆
f

inal yapicam sanırım az kaldı

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tüm Güzel Yıldızlar •GXG•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin