Tüm Güzel Yıldızlar •GXG•

☆ 14 ☆

Dersler bittikten sonra koridorda Işıl'ı bekliyordum. Anneme Işıl'ın geleceğinden haber vermemiştim. Ki haber verseydim izin vermezdi.

Işıl sınıftan çıktıktan sonra hızlıca yanıma geldi. Her tenefüs yanına gelmeme rağmen sıkıca sarıldı.

Beline elimi koyup merdivenlerden birlikte teker teker indik. Dışarı çıktığımız gibi derin bir nefes aldım. Okulun duvarları arasında kalmak boğuyordu insanı. Bir de en üst katta olunca dışarı çıkmaya bir zahmet üşemiyorduk.

"Çok mu gideceğiz yoksa az mı?"

"Az az. Neden ki?"

"Hem çok acıktım hem de dediğim gibi çok uykum var."

"Şapşal şey seni. Ne yemek istersin?"

"Makarna?"

"Güzel hızlıca hallederiz sonra da yatış."

Yolu yarılamışken sarı sevimli bir kediyle karşılaştık. Işıl kediyi gördüğü gibi üstüne çullandı. Başını okşadı, bir ara yerde bulduğu otla oyun oynattı. Kediyle vedalaştıktan sonra aklıma gelen ilk soruyu hemencicik sordum.

"Işıl, kedi olsaydım beni sever miydi?"

Bana ilk garip garip baktı. Daha sonra güzel bir kahkaha attı.

"Nerden geldi aklına şimdi bu soru?"

"Kediyi sevince acaba beni de böyle sever mi diye düşünmeden edemedim."

Evet, biraz kızarmış olabilirdim. Sonuçta Işıl kedisi olduğumu hayal edince bir farklı oluyor her şey.

"Ben zaten seni seviyorum ya bebeğim. Kedi olmana ne gerek var! Aklını yorma böyle sorulara."

"Düşünsene bir ben kedinim hep senin yanındayım sen böyle başımı okşuyorsun, benle oyunlar oynuyorsun. Ne kadar güzel olurdu. Kedi olmak istiyorum!"

"Manyak ya! Ben bunları sana yapmıyor muyum Dilara'm? Sen bana sevemiyorsun mu demek istiyorsun?"

"Ya ne alaka ya! Tabii ki seviyorsun, sevmezsen seni tutsak ederim zorla seversin. Ama kedi olsam-"

"Tamam ben anladım anlatacağımı!"

Kollarını bağlayıp önden önden ilerlemeye başladı. Kendince bana trip atıyordu Deli Kız. Arkasından hızlıca koşturup sıkı sıkı sarıldım.

"Bırak ya beni!"

"Sus bücür, trip atma bana vallahi ısırırım seni!"

"Hadi ısır bakalım!"

Yanağından kocaman ısırdım. Geri uzaklaştığımda otuz iki dişiminde izi çıkmıştı. Elimle yanağını okşadım.

"Oyy yavrum benim acıttım mı canını!?"

"Yok ya ne acıtması. Sinek ısırığı gibiydi."

"Dalga geçiyorsun di mi?"

Yanağına küçük bir öpücük bıraktım.

"Dilara sen çok fenasın güzelim. Kendimi kaptırmadan duramıyorum."

"Bir daha mı ısırayım ne istiyorsun?"

"Sus be iyi ki cilve yaptık."

Ben kahkaha ata ata yolda ilerlerken Işıl kendi kendine konuşuyordu.

"Benimle dalga geçiyor ya bildiğin! Azcık romantik olsa nolur ki? Deli mi ne ya!?"

"Arkamdan mı konuşacaksın bitanem?"