🎶3.Bölüm: Gitar🎶

20 3 23
                                    

Yağmur yağıyor
Pencereden dışarı bakıyorum
Çoktan orda oturmuş beni bekliyorsun
Göklere dua ettim
Seni kaybetmeyeyim diye
Ölümsüz bir karşılaşma
Kaçınılmaz bir aşk...

Bölüm şarkımız>>onewe:Rain to be<<

yi okumalar...

KARAN DEMİR''DEN DEVAM

'Coda... ' iki dünyayı da birbirine bağlayan bir kapı. Ben buydum, ailemin dış dünya ile iletişimini sağlayan bir kapıydım. Annem doğuştan işitme engelliydi, babam ise geçirdiği bir kaza sonucu işitme yetisini kaybetmişti. Ben ise küçük yaşta hayatı öğrenmiştim. Onların dış dünya ile bağlarının kopmaması için kendimden ödün verip onlar için çabalamıştım.

Bazen zorlandığım, pes ettiğim zamanlar olmuştu. O zamanda kendimi müziğe vermiştim. Müzik tek kaçış yolumdu. Piyano benim için hayat demekti. Piyanoyu çalarken notalar ile dans etmeyi seviyordum. Her tuş benim için farklı bir hayat hikayeai demekti ve ben o hayatlara dokunabildiğim için mutlu oluyordum.

Babam karşı çıkmıştı ilk başta, müziğe yönelmemi istememişti. Sonumun da kendisi gibi olmasından korkmuştu belki de. Sonradan işitme yetisini kaybetmek ağır gelirdi insana. Babam da hâlâ atlatabilmiş değildi. Ne zaman bir müzik grubu görse hüzünlenir, eski günlerini anımsardı. O kazadan sonra grup dağıldığı için de iletişimleri kopmuştu zaten Menajerleri de işi bırakmış kendi yolunu çizmişti. Gruptaki üyeler de arkalarında bırakmışlardı müziği çünkü evren, tek bir gezegen dahi eksik olsa evren tam olamazdı.

Ajansı açabilmek için çok çabalamıştım. Bu yüzden Evren'in menajerini yıllarca aramıştım ama hiçbir iz bulamamıştım. Gökhan Akar, grup menajeri. Ama şu ana kadar ismi ve kızından başka hakkında hiçbir bilgiye sahip değildim.

Ta ki bu güne kadar...

Ajansta oluşturulacak yeni gruplar için seçmeler başlatmıştık. Amacım sadece bu da değil, onu bulabilmekti.

Onu ilk kez çocukken görmüştüm. Evren konserinde, babamın o feci kazayı geçirdiği konserde. En ön sırada, babasının yanında heyecanla Evren'i izliyordu. O çimen gibi yeşil gözlerinde hayranlık vardı.

Babasını zaten tanıyordum. Gökhan Akar, babamların menajeriydi. Normalde vipler harici ön sırada bilet verilmezdi ama söz konusu Gökhan Akar olunca kızı için bilet almak kolay olmuştu.

Bir anda konser alanında yükselen çığlıklar gözlerimi kızdan ayırarak yönümü sahneye taraf çevirdim. O an baba diye bağırmak istedim ama beni duyamazdı. Muhtemelen onlarda bu çığlıkların eğlenceden olduğunu düşünüyorlardı.

Gökhan Akar'a taraf baktığımda onunda kaşlarını çatarak sahneye baktığını gördüm. O an onun yanına gitmek istedim, 'git indir grubu o sahneden demek istedim. ' ama tam gidecekken birinin kolumu tutmasıyla o kişiye taraf döndüm. Ne kadar çırpınsam da nafileydi. Gökhan Akar da kızını konser alanından çıkarmak için uğraşsa da o da benim gibi inat ediyordu.

Ne olduysa o an oldu. Tam babamın üzerinde olan ve sallanmakta olan dev ekran babamın üzerine düştü. O an tüm sesler kesilmiş, zaman durmuştu Gruptakiler hızla babamın yanına doğru ilerlerken bende kolumu tutan kişiden kurtularak sahneye doğru koşmaya başlamıştım. Sahneye vardığımda beni gören Ali abi, hızla yerinden kalkmış beni oradan uzaklaştırmaya çalışmıştı.

Gözüm bir anda küçük kıza kaydı. Şok olmuş gözlerle babama bakıyordu. Gökhan abi her ne kadar onu oradan çıkartmaya çalışsa da yerinden dahi kıpırdamıyordu. Gözünden akan tek damla yaşla kalbim atmayı bırakmıştı. Nefesimi tutmuş, kızın gözlerine bakıyordum. O anda kendi acımı unutup yanına giderek ona sarılmak istemiştim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aşkın SesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin