[4]

29 7 0
                                    

🎨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎨

"Sorun değil Hyunjin Bey, daha önceden haber vermeliydim." Gözlerini Jisung'tan ancak cümlesinin sonuna geldiğinde çekmiş ve Hyunjin'e dönmüştü "Salonu inceleme fırsatım oldu ama bir de sizden dinlemek isterim. Sonrasında yapmak istediklerimin olup olamayacağını tartışırız."

"Tabii, buyrun." İki karşılıklı panelin arasındaki boşluğa doğru elini uzattı "Ah unutmadan, sana turnike kartımı vereyim, sergiyi bununla gezebilirsin." Boynuna astığı kartı çıkarıp Jisung'a uzattı. Minho gözlerini karta dikmişti.

Yavaşça uzanıp kartı aldı psikolog "Haber verirsin-"

"Çok sürmez." İki arkadaşın bakışı Minho'ya döndü. O ise Jisung'a bakıyordu. Neydi şimdi bu? Hyunjin haber verirdi zaten kısa da sürse uzun da sürse. Gitmesini falan mı istemiyordu? Aklındaki soruları bir kenara kaldırıp kartı ipini parmaklarına doladı.

"En azından zamanım verimli geçer." Arkadaşına el salladı ve salondan ayrılmak için ilerlerdi. Yüzündeki sırıtış her adımında biraz daha genişliyordu. Minho kısaca peşinden baktıktan sonra ellerini cebine soktu ve az önce Hyunjin'in gösterdiği kısma ilerlerdi.

"Burası galerideki en büyük salonumuz. Toplam alanı 500 m2. Şu kısımda asma kat bulunuyor..."

Minho hiçbir not almadan etrafı inceledi. Zaten elinde not alabileceği bir şey de yoktu. Hyunjin onun kendisini dinlediğinden şüpheliydi ama kalan tüm detayları verip salonun orta kısmında durdu "Geniş pencereleri sevdim." Tanrım bu adam hep böyle ruhsuz gibi mi konuşurdu? "Büyük yuvarlak ışıkları da." Etrafında bir kez döndü "Oynatılabilir paneller olduğunu söylediniz, o zaman içeriyi istediğimiz gibi şekillendirebiliriz."

"Evet." Tabletinin çizim kısmını açıp salonun ufak bir krokisini açtı ve Minho'nun görebilmesi için yaklaştı. Söze giremeden dijital kalem elinden çekilip ekran üzerinde hızlıca gezmeye başladı. Birkaç saniyenin ardından labirente benzeyen şekil ortaya çıkmıştı.

"Bu şekilde istiyorum." Farklı bir renk seçerek birkaç yere işaretledi "Buralara projeksiyon cihazlarını koyalım şu duvarlara yansıyacaklar." Oklar çizerek onları da belirtti. Salonun tam ortası labirentin varış noktası gibi duruyordu. Asma kata çıkan merdivenler de tam ordaydı "Tam ortaya küre şeklindeki eseri yerleştiririz, bu kısımdaki ışıkları kısalım çünkü kendisi ışık yayıyor." Birkaç gradyan ve ufak çizimler ekleyerek kalemi tabletin yanına tutturdu.

Ellerini yeniden cebine sokarak tavana göz atarken Hyunjin gözlerini kırpıştırarak taslağa bakıyordu. Hoş görünüyordu gerçekten de, hayal edebiliyordu "Taslağı mail olarak ulaştırırım."

"Sorun değil unutmam." Hyunjin sırtı kendisine dönük Minho'yu garipseyen bakışlar attı "Ama asistanıma atarsanız iyi olur tabi. Gün içerisinde hangi eserin hangi alana koyulacağına dair bilgilendirmeyi gönderir."

Canvas | HyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin