so close,yeah so far away / chanmin

okul (düzyazı)

Okula erkenden gitmeyi hep sevmişimdir. Kimse olmaz, sessizdir hava hafif karanlıktır ve müzik dinlemek için uygundur. Bugünde öyle yapmaya karar vermiştim. Evden uzak hatta herkesten uzak ama aynı zamanda güvende hissediyordum burada.

Yine kulaklıklarımı takıp cam kenarına yöneldim ancak bu sefer beklediğim gibi bomboş değildi sınıf. Eski okulumun aksine benim gibi erkenden gelen öğrenciler vardı. Tek fark onların derdinin benim gibi dışarıyı seyrederek müzik dinlemek olmamasıydı. Bu okula geldiğimden beri pekte hoşlanmadığım kız grubu okula erken gelmişti. Yine planlar yapmak ve okula kimse gelmeden kendilerine bulacakları eğlenceyi seçmekle meşgullerdi.

İlk defa okula erken geldiğime pişman olarak geri dönmek istedim. Yine de onları umursamadan cam kenarındaki yerime yerleştim. En azından onlar gidene kadar kafamı sıraya gömüp uyuyabilirdim.Günün geri kalanında yapacağım gibi.

Kafamı kaldırdığımda sınıfın çoğunluğu gelmişti. Uykumdan tam ayılamamıştım. Ders başlamadan tuvalete gitmek için kalktım ama kapıdan geçecekken sınıfa girmek üzere adımlayan Cho Hee'ye bağıran cırtlak sesli kızla durdum.

"Cho bekle! kapıdan geçme. Birazdan Chung gelecek. Bunu sende görmek isteyebilirsin."

Olayı az çok anladığımda bende geri çekildim. Az sonra Chung'un gelmesiyle kafasına suyun boşalmasını seyrederek kahkaha atan kızlara bir kere daha tiksintiyle baktım. Başları Lee Yu-Ra hala sırılsıklam olmuş kıza bakıp alay ederken daha fazla dayanamayacağımı anlayıp kapıdan dışarı adımladım.

Tuvalete vardığımda yüzümü yıkayıp az daha olsa ayıldığımı hissettim. Dersin başlamasına az kaldığından geri sınıfa dönmüştüm. Chan'da dahil olmak üzere bir çok kişi buradaydı. Aslında benim canım dostum Jisung bana bügün geleceğini söylemişti. Tabi son dakika fikrini değiştirmeseydi.

Chan'a bakmak için arkamı döndüğümde Cho Hee ile konuştuğunu gördüm. Cho Hee'de hoşnut olmadığım kızların arkadaşıydı. Sadece diğerlerine göre biraz daha...sakindi? Chan Cho Hee ile konuşurken bir anlığına bana baktı. Anında gözlerimi gözlerinden uzaklaştırdım. Odağın kendisinden kaydığını gören Cho'da bir anlığına bana bakmış ve geri Chan'a dönmüştü.

Tekrardan kulaklıklarımı takıp başımı sıraya yasladım. Yeniden uykuya dalmayı beklemiştim ancak pekte düşündüğüm gibi olmadı. İçimde nedensiz bir huzursuzluk vardı. Arkamı döndüğümde Cho Hee'nin hala Chan'ın yanında oturduğunu ve kendi yerine yani Lee Yu-Ra'nın yanına dönmediğini gördüm. Chan'ın yanında Hyunjin'in olmayışını fırsat bilerek orada durmaya karar vermiş gibiydi. Bu sefer gözlerimizin buluşmasına izin vermeden hızlıca önüme döndüm ve iç çektim.

Derslerin çoğunu arada arkama dönüp Chan ve Cho'ya bakarak ve aldığım garip mesajı sorgulayarak geçirmiştim. Şimdi ise öğle arasından önceki son derste yani kimya dersindeydik.Geçmek bilmeyen dakikaların sonunda zilin çalmasıyla yerimden oyalanarak kalktım.

Yemekhaneye vardığımda o kadar oyalanmama rağmen pekte sıra olmadığını gördüm. Chan ile birlikte yiyecektik içimde istemeden de olsa bir kıpırtı oluşmuştu. İlk değildi belki ama benim heyecanım hala ilki gibiydi. Yemeğimi alıp oturacak yerlere bakınırken Chan'ı gördüm. O da oturduğu yerden birini arıyor gibiydi. Ona doğru yaklaştım ancak tam o sırada Cho çoktan onun yanına oturmuştu.Geri dönecektim ki onun beni görmesi ve eliyle gelmemi işaret etmesiyle durduğum yerden ona doğru hareketlendim.

Hafiften hızlı bir şekilde yanına adımlamıştım. Yanına ulaştığım anda oturduğu yere yerleşmeye çalışan Cho'ya döndü Chan.

"Kusura bakma Cho beklediğim kişi geldi. Başka yere oturabilir misin?"