Han Jisung
Yine aynı havaya, aynı güneşe uyandığım bir gün. Yine kulağımda annemin ve babamın bağırış sesleri, aklımda ise okulda zorbalarım tarafından neye uğrayacağım var. Yavaşça yatağımdan doğrulup kapı kilidini açtım. Odamdan çıkar çıkmaz babamdan yediğim tokat ayılmama sebep olmuştu zaten.
"Ne boka yararsın ki sen! Okula bile geç gidiyorsun tam bir fazlalıksın. Annen gibi. "
Annem sadece sessizce köşede durup hiçbirşey yapamıyordu. Acısını hissedebiliyordum.. Sözde babamın dediklerini umursamayıp yüzümü yıkamaya gittim. Kırık aynaya bakıyorum.. Çok çirkinim.. Beni bunun için sevmiyorlar bence. Daha çok oyalanmayıp odama gidip üstü dövülmekten yıpranmış okul formamı giydim.
Yolda yürürken hala neden yaşadığımı düşünüyordum. Ve yaklaşık 7 dakika içerisinde cehenneme yani okuluma varmıştım.
Koridorda yürürken panolara bakıyordum. 4 gün sonra Jeju Adası'na bir otel kampı yapılacağını gördüm. Bakmam ne malûm gidemem ki her şekilde. Çok pahalıydı ve son ödeme tarihi bugündü.
Sınıfa girdiğimde biri bana seslendi.
"Hey! Sincap!"
Evet. Böyle onun şeytanlıkla sırıtan suratını görmeseniz, onu tanımasanız sadece biri sizi tatlı tatlı çağırıyor sanarsınız. Bende 3 yıl önce öyle sanmıştım..
Bi anlık dondum. 'Siktir' diye mırıldanıyordum. Çünkü bu en pislik en oruspu en güçlü ve en yakışıklı zorbam Lee Minho'ydu.
Arkamdan iki arkadaşı tuttu beni. Ben bu duruma o kadar alışmıştım ki.. Kurtulmak için çaba sarfetmiyordum bile. Sadece kendimi bırakıp o yumruğu bekledim. Aslında birkaç ay öncesine kadar bu zorbalıkları artmadan önce ondan etkileniyordum. Şuanda ilgimi çekiyor desem yalan olmaz. Yakışıklı biri. Ama beni intahara sürükleyip, haftanın 5 günü işkence ettiğini saymazsak.
Yani arkadaşlar ne bokunuza yarıyor birilerini dövmek cidden lan gidin bi kum torbası falan alın birşeye vurmak istiyorsanız.
Bekle..? Hala yumruk yemedim?
Birden düşüncelerimden kurtulup gözlerimi açtım. Karşımda tanımadığım ama çok hoş gözüken bir kız vardı. Minho'ya bağırıyordu. Stresin yorgunluğundan göz kapaklarımı dinlendirmek adına yere bıraktım kendimi.
...
Uyandığımda günde en az 4 defa gittiğim revirde uyandım. Karşımda
en son Minho'ya bağırırken gördüğüm o kız oturuyordu. Uyukluyor gibiydi
Onunla konuşmak ve uyanmasını sağlamak adına uzandığım yerde düzgün pozisyona geçtim. Yapabildiğim kadar yüksek bir sesle konuştum:"Şey kimsin?"
Hemen sesten kendine geldi."Ha ney he ben mi!? Ben Karina. "
"Ne güzel bir isim." Çok yorgundum. Konuşmakta bile zorluk çekiyordum.
"Haha sağol senin adın Jisung'tu demi"
"Evet. Han Jisung. "
"İyi, artık biz kankayız buarada! "
Ne? Kanka mı? Hayatımda hiç arkadaşım olmadı ve şimdi lisemin son yılında kankam mı oldu? Bu kız gerçekten çok cana yakın ve pozitif. Benim tam zıttım..
"Emin misin Karina ben çok sıkıcı biriyim ve hiç arkadaşım yok. "
"Hayır bence çok sevimlisin. Sincap gibi! "
"S-sincap mı?"
Hayır hayır bu kız da bana zorbalık yapmasın yetti bana artık sincap demeyin. Minho bana hep sincap der. Tiksiniyorum sincaplardan.
Bir bir süre sonra revirden çıkıp sınıfa doğru ilerlemeye başladık. Yürürken düşünüyordum. Kanka mı? Kankalar ne yapar? Ona nasıl davranmalıyım? Ona nasıl seslenmeliyim? Çıktığımızda teneffüstü ve o sırada Karina'nın ne kadar popüler olduğunu fark ettim. Gelen geçen ona selam veriyor, el tokuşturuyordu. Kendimi tam bir fazlalık gibi hissediyorum. Aslında onun yanındayken kendimi daha güvende hissediyorum. Daha rahat, sanki uzaktayım.. Çok uzaktayım. Minho'dan uzakta..
3 yılın ardından ilk defa farklı bir günün sonu gelmişti. Eve yürüyordum. Biraz mutlu olmuştum aslında. Bugün pazartesi olduğunu hatırlayıp babamın akşama kadar eve olmayacağı aklıma gelince daha da mutlu olmuştum. Koşa koşa eve geldim. Kapıda beni annem karşıladı. Bu dünyada güvenebildiğim tek insan o. Oda çok mutlu gözüküyordu. Meraktan hemen ne olduğunu sordum. Cevap verdi:
"Jisung çantalarını şimdiden hazırla çünkü Jeju Adası'na gidiyorsun!! "
"N-ne?"
Ben daha ne olduğunu kavrayamadan konuşmaya devam etti."Bir süredir her an gerekir diye para biriktiriyordum ve okulun grubundan gezi olduğunu görünce hemen okulu aradım. Seni de listeye eklediler. Endişelenme tüm masrafları ödedim! Ah senin için çok mutluyum canım oğlum. Ama bundan babana bahsetme olur mu?"
"Anne.. "
"Anne çok teşekkür ederim cidden oha! Çok teşekkürler!! "
Çok mutluydum. Hemen odama koştum.
Dur bir saniye..
Ben kiminle gidicem?
Karina ile git diyebilirsiniz ama hatırlatayım O BİR KIZ! O zaman bir erkekle kalmam gerekir. Ama kalıcak arkadaşım yok. Yalvarırım çekiliş yapılarak seçilmesin. E ben ne giyeceğim? Tüm kıyafetlerim pasaklı yıprnmış şeyler. HER NEYSE! Daha 4 gün var. Sakin olmalıyım.
Yatağa uzanıp 5 dakika şekerleme yapmak adına 11 saatlik derin bir uykuya daldım..
★★★★★★★★★★★★★★★★★★★★
! Karina ile Jisung'u kesinlikle shiplemiyorum. Karina sadece bir karakter, idol olarak dusunmenize gerek yok istediginiz gibi dusunun!
Angst olsa uzulur musunuz:) hahahah (3.ficim)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne İstiyorsun? || •Minsung
Short StorySiz hiç azılı zorbanıza aşık oldunuz mu? Ben oldum ve hala aşığım. Beni ne kadar hayattan soğutsada, intihara sürüklese de bir şekilde beni ona çeken bir şey var. Onu sevmeye devam ediyorum ve edeceğim. Ben Han Jisung ve bu da benim lise hikayem..