0.3

70 21 18
                                    

Herkese selam. Yazım yanlışları olduysa affola. Şimdiden oy ve yorumlarınız için teşekkürler.

Sabahki gelişmeden sonra vakit kaybetmeden salona geçmiş akşama kadar antrenman yapmıştım. Akşama olduğunda ise salondan çıkmış motoruma gidiyordum. Antrenmandan dolayı fazla terlemiştim.Hızlıca duş almıştım ama saçlarımı kurutmaya vaktim olmamıştı. Saçlarımın alnıma yapıştığını hissediyodum. Ellerim ile hepsini geriye attım. Deri ceketimi ve kaskımı takıp motora bindim. Bu gece yanımda kimseyi istememiştim.

Kim Taehyungun maçı vardı ve bende onu izlemeye gidiyordum. Canlı olarak ilk kez izleyecektim. Hep maç sonrası videolardan izlerdim, onu gerçekte görmeye tahammülüm yoktu. Kendime hakim olamayıp kavga edebilirdim fakat bugün istisnaydı. Kamp çağrısından sonra özel olarak davet edilmiş sayılırdım . Davete icabet etmek gerekirdi.

Hızımı arttırdım. Rüzgarin vücuduma baskısı şiddetlenmişti. Bu anı seviyordum işte. Motor sürmek beni rahatlatıyordu. Ama bu rahatlık hissi kısa sürdü, aklıma siyah gözleri gelmesiyle öfkelendiğimi hissettim. Motoru sıkıca kavradım ve hızımı imkanı varmış gibi daha da arttırdım. Bu olay fazla bile uzamıştı.

***

Mekana geldiğimde yavaşladım. Motordan indim. Kaskımı çıkartım saçımı parmaklarımla geriye doğru taradım. Yolda kurumuştu saçlarım. Mekanın dışına göz attım. Etraf boş sayılırdı. Herkes içerde çoktan yerini almış olmalıydı. Ceketimi çıkartmadan kapıya ilerledim. Kapıdaki güvenlikle kısa bir an bakıştık. Çatık kaşları beni görünce düzeldi. Listeye baktı ve ardından eliyle içeri buyurdu. Hiçbir şey sormadan direkt içeri aldı. Sırıttım, güzel bir gece beni bekliyordu.

Salondan çıkarken şortum yerine siyah dar pantolonumu giydiğime şükür ettim. İçeride herkes şık giyinmişti. Sanki az sonra dövüş olmayacakmış da kutlamaya gelmiş gibilerdi. Değişmeyen şey ringin etrafındaki ufak demir sınır, sisli ortam, alkol ve sigara kokusuydu. Ring kızları yerini almış ellerinde raunt belirten pankartlar ile bekliyorlardı. Mini etekler ve kocaman topuklular giymişlerdi. Bazıları şimdiden geceyi geçireği kişileri bulmuş gibiydi.

Görevli beni fark edip acele ile yanıma geldi. "Hoşgeldiniz Bay Jeon. Yeriniz hazır buyurun." Duyduğum cümle ile kaşlarım havalandı. Demek yer ayırtmıştı. Yanılmamıştım kamp duyurusu tam da düşündüğüm gibi uyarıydı.

Görevli ringin tam önündeki masayı işaret ettiğinde yutkundum. Korkmanın sırası değildi toparlan Jungkook. Yüz ifademden ödün vermeden gösterdiği masaya yavaş adımlarla geçtim.

Etrafımdaki birkaç insan beni görmesiyle fısıldaşmaya başlamıştı çoktan. Bokstan haz etmesem de bu ünü seviyordum. Yanımda hareketlilik hissettim. Kafamı çevirip baktığımda bakışlarım Jinwo ile kesişti. "Hangi rüzgar attı seni? Uğramazdın buralara" Sarı saçları ile tezat oluşturan koyu renk gözlerindeki merak eğlenmeme neden oldu. "Noldu korktun mu beni görünce?" Sıradaki maçımı yapacağım kişiydi.

"Ne korkması. Tadını çıkarıyorum." Baştan aşağı süzdü. Bakışları kalçamı saran siyah pantolonumda fazla oyanalandı. "O gözlerini oyar eline veririm." Sinirle çıkışmam onu daha da eğlendirmişti. "Senin bu asabi hallerine bayılıyorum. Gerçi başkaları da bayılıyor sanırım." Bakışları arka tarafımda bir noktaya sabitlenince kafamı çevirip baktım. Kim Taehyung köşe ekibi ile birlikte salona giriş yapmıştı. Gözlerini üzerimde fazla tutmadı. Umursamazca bakışlarını çevirdi. Üzerinde çıplak tenini örten siyah kürklü pelerini vardı. Yanındaki ekip arkadaşları hararetle bir şeyler anlatıyordu. O da sakince dinliyordu. Önüme döndüm. Zaten ringte yeterince katlanacaktım o suratına. Fazladan bakmaya lüzum yoktu.

Ringe çıktı ve köşe ekibinin önüne oturdu. Etrafındaki adamlar kendi aralarında konuşuyorlardı. Ring kızlarından biri yanına gitmiş gülümseyerek elini Taehyungun omuzlarında gezdiriyordu. Bakışlarımı ondan çekip rakibine baktım. O da köşede oturmuş ısınıyordu. Karşı rakip iri yarı bir adamdı. Tek gözünde bandajı vardı. Daha önce görmüştüm bazı maçlarda. Ardından hareketlendiler ve sahanın ortasına geldiler.

Sayaç ekranı geri saymaya başladı ve hakemin düdüğün çalması ile maç başladı. İlk hamleyi tabiki Taehyung yaptı. O kadar çok izlemiştimki kasetleri ezbere biliyordum artık hareketlerini. Önce sol ayağını hücum yaparken destek almak için öne atardı. Eş zamanlı olarak yumruğunu indirirken gövdesini daha hızlı geri atak yapmak için geride tutmaya çalışırdı. Yumruğunu ilk olarak karnına indirdi. Karşı tarafın nefesini kesmek için yapıyordu.
Tek göz kendini toparlayıp karşı atakta bulundu ve jab yaptı. Taehyung kolayca savuşturdu.

Yumruğunu bu sefer tek gözün yüzüne indirdi. Çenesini artık hissetmiyordu muhtemelen. Ağzından kırmızı sıvı akmaya başladı. Taehyunda baktığım zaman yüzünde fark ettiğim detay soluğumu kesti. Akan kanı gördükten sonra aldığı zevk gülümsemesine neden olmuştu. Gözlerinı kısmış. Yine o alayla sırıtışını yapıyordu.
Kanı gördükten sonra daha hevesle vurmaya başladı.

Kim Taehyung öldürecek derecede adam dövmekten büyük zevk alıyordu. İçindeki bir gram merhamet kırıntısı bile yoktu. Bu onu yenilmez yapıyordu. Bir an bile düşünmeden karşısındakini öldürebilirdi deli herif.

Bir süre sonra adam yere yığıldı, hakem ona kadar saymaya başladı. Adamın kalkmasının imkanı yoktu çünkü Taehyung şuan üstüne çıkmış kolu ile nefesini kesiyordu. Hatta maç bitmezse adamın nefessiz kalıp gebermesi an meselesiydi. Hakem fark etmiş olacakki sayma işini hızlandırdı. Maçın bitme düdüğü çalmasına rağmen Taehyung kalkmayınca hakem gelip kaldırmaya çalıştı. Taehyung tekrardan gerçek hayata dönmüş gibiydi. Zaferinin gürlemesi tüm ringi inletmeye yetti. Kızların adını tezahürat yaptığını duyabiliyordum.

Ve bakışlarımız kesişti. Hızlıca nefes alıp veriyordu. Saçları sırılsıklam olmuştu. Ter damlaları göğsünden aşağı süzülüyordu. Diliyle dudağını yaladı. Ağzını oynatarak adımı fısıldamıştı "Naber Jeon." Sahnenin en önünde oturduğum için fark etmem kolay olmuştu. Kaslarımın gerildiğini hissettim. Dişlerimi sıkıp gülümsemeye çalıştım. Daha fazla burada durmaya niyetim yoktu. Sesli bir şekilde masayı ittirip sırtımda bir çift gözü hissederek arkama bakmadan çıkışa gittim. Görevli beni durdurdu. "Efendim nereye gidiyorsunuz, after partiye kalmayacak mısınız?"  Birde soruyor muydu. "Çekil önümden." Adamı ittirip dışarı çıktım.

Kaskımı taktım, motoruma binip hızlıca çalıştırdım. Gelmem hataydı. Tek yaptığım kendimi öfkelendirmekten başka bir şey değildi. Hızımı arttırıp saat geç olduğu için boş olan yolda sağa sola savrularak sürmeye devam ettim.



En sevdiğim kısım bu fotoğraflar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

En sevdiğim kısım bu fotoğraflar. Saatlerce bakabilirim

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 5 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TemptationHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin