13-Mektup

1.3K 176 101
                                    

Oy sınırı 90, yorum sınırı 75. İyi okumalar.

Violet

Ertesi gün babamın göndereceğinden emin olduğum mektup gelmişti. Ama James'e değil, bana.

Babamın mührüyle mühürlenmiş zarfı elimde tutarken sadece ellerim değil tüm vücudum titriyordu. James evden çıkalı birkaç dakika olmuştu ve onun yapacağını söylediği gibi mektubu okumadan yakmam gerektiğini biliyordum.

Ama yapamıyordum.

Beni kız kardeşimle tehdit edeceğinden emindim. Ve mektubu okumadan yakarsam eve dönmediğim takdirde ona ne yapacağını hiçbir zaman bilemeyecektim.

Babam eve dönmem için tekrar tekrar mektup gönderecek biri değildi. Sadece bir kez eve dönmezsen şunu yaparım derdi ve eve dönmezsem o şeyi gerçekten de yapardı.

Sonunda mektubu açmaya karar verdiğimde gözlerimi kapayıp derin bir nefes aldım. Sonra da titreyen ellerimle mektubu açıp okumaya başladım.

Bu akşam eve döndüğümde sen de eve dönmüş olacaksın Violet. Yoksa senin hatanın bedelini Jasmine öder.

Kardeşimin ismini görmemle gözyaşlarımın akmaya başlaması eş zamanlı olurken dudağımı o kadar sert ısırdım ki ağzıma kan tadı geldi.

Benim yüzümden kardeşimin zarar görmesini istemiyordum. Zaten onu o evde bırakmak zorunda kaldığım için yeterince suçluluk duyuyordum ve şimdi bir de benim yüzümden babamın tüm hıncını ondan çıkartmasını istemiyordum.

Ama o eve dönemezdim. O eve dönersem bebeğim ölürdü.

Jasmine'in içinde bulunduğum durumu bilse bana söyleyeceği şeyin, beni düşünme, sadece bebeğini düşün, olacağını biliyordum. Zaten o evden ayrılabilmemin tek sebebi de Jasmine'in bu konuda beni desteklemesiydi. Eğer yanında kalmamı isteseydi o evden asla ayrılamazdım.

Elimde babamdan gelen mektupla ne kadar süre mutfaktaki masada oturduğumu bilmiyordum ama mektup aniden elimden çekildiğinde bakışlarım eve ne zaman geldiğini fark etmediğim James'i buldu.

James mektubu çatılı kaşlarla okuyup sonra da bakışlarını bana çevirdiğinde, "O eve dönmeyeceksin." dedi. "Jasmine'i akşam olmadan o evden çıkarmanın bir yolunu bulacağım."

"Sen." dedim tereddütlü bir ses tonuyla. "Sen gerçekten onu o evden çıkarmanın bir yolunu bulabilir misin ki?"

Bahsettiği şeyin imkânsız olduğunu bilmeme rağmen içimde bir umut belirirken James'e yaşlarla dolu gözlerle baktım.

"Elimden geleni yapacağım." dedi James. Sonra da önümde tek dizinin üzerine çöküp kucağımdaki ellerimi tuttu. "Ama sen stres yapma tamam mı? Aklım sende kalırsa kardeşini kurtarma işine yeterince odaklanamam."

"Tamam yapmam." dedim çabucak, aslında fazlasıyla stres yapacak olmama rağmen. "Kardeşimi çok özledim James. Onu bana getir lütfen."

James bir şey söylemek yerine dudaklarını karnıma bastırdığında gözlerimi kapayıp titrek bir nefes aldım. "Kendine dikkat et." dedim sonra da gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken. "Oraya tek başına gitmesen daha iyi olur. Remus, Sirius ve Peter kesin gelirler seninle. Kardeşim henüz reşit değil, bu yüzden de babam onu takip edebiliyor. Onu evden çıkartabilirsen hemen buraya Cisimlenin. Babam yaptığı büyü sayesinde Jasmine'in burada olduğunu anlayacağı için akşam Bakanlık çalışanlarıyla kapımıza dayanacak kesin ama evde yokmuş gibi davranabiliriz. Yaptığı büyü yasa dışı, bu yüzden de büyü sayesinde Jasmine'in burada olduğundan emin olduğunu onlara söyleyemez. Yani-"

"Violet stres yapmayacağın konusunda anlaştığımızı sanıyordum."

"Stres yapmıyorum ki zaten. Sadece olma ihtimali yüksek olan şeyleri söylüyorum."

"Olma ihtimali yüksek olan şeyleri düşünmeyi de bırak o zaman. Sadece kardeşini buraya getirmek için elimden geleni yapacağımı bil yeter."

İSTENMEYEN 【James Potter】ARA VERİLDİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin