"senin olmak istiyorum" (pedri x gavi)

5- "seni sevdim, bununla baş etmek zorundayım"

Gavi, alarmının çalma sesiyle uyandı; kapatmak için uzanırken inledi. Gözleri yavaşça açıldı; çevresini bakarken sabah güneşinin parlak ışığına gözlerini kıstı, kendi odası ona uzak ve tuhaf geldi; gecelerinin çoğunu Pedri'de geçirdi.

Olayın gerçekleşmesinden bu yana birkaç gün geçmişti; Gavi ertesi gün uyandı ve vücudunda çenesinden kalçalarına kadar uzanan utanç verici derecede koyu kırmızı ve mor izler buldu. Genç o gün antrenmandan korkmuştu ve bunu örtbas etmek için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmış olsa da; soyunma odasındaki bazı küçük çocuklar onu görmüş ve "Gavi bazı vahşi geceler geçiriyor" ve "Dostum, bir ayı tarafından mı hırpalandın?" gibi alaycı açıklamalar yapmıştı. Ardından her taraftan yankılanan kahkahalar ve kahkahalar izledi. Gavi, Pedri'nin gururlu bir sırıtmayı süslediğini görünce yaşlıyı yumruklamak istemişti. Neyse ki, çocuklar buna çok uzun süre tutunamadılar ve aşağılayıcı gün Gavi hariç herkes için bir anıdan daha azına dönüşmüştü.

Tembelce duş almak için kalktı; ayakları soğuk kiremitli zeminde sürüklendi ve Ansu ile geçirmeye söz verdiği gün için hazırlandı. Ne kadar havalı olmaya çalışsa da, günü en iyi arkadaşıyla geçirme beklentisiyle ölüyordu. Sanki yeniden bir çocuktu ve Ansu'nun ve onun yetişmesi gereken çok şey olduğunu biliyordu.

Ansu planladıkları gibi sabah 11'de kapısının önündeydi; Gavi her zaman olduğu gibi geç kalıyordu, ayakkabı bağlamakta beceriksizdi ve sonunda kapıdan dışarı fırladı, en iyi arkadaşıyla yüz yüze geldi.

"Pablo, neredeyse kapınla güzel yüzümü çarptın!!!" Ansu her zamanki gibi aşırı tepki verdi, Gavi onu parçalamış gibi burnunu tuttu. Yaşlı olan, ona Gavi değil de hala adıyla seslenen çok az kişiden biriydi. Birinin ilk adına formalarının arkasında yazılı olan isimden daha fazla önem verildiği zamandan beri birbirlerini tanıyorlardı.

"Ama yapmadım, o yüzden şimdi gidelim.." Dedi Gavi, şikayetçi çocuğu kolundan sürükleyerek.

Sonunda arabanın içindeyken, Ansu latin pop çalma listesini açtı ve ilk hedeflerine; tiyatroya gitti.

Ansu, ikisi de onlardan korkmuş olsalar da, yakın zamanda yayınlanan bir korku/gerilim filmi için onlara bilet aldı; Ansu ve trend olan ve popüler olan her şeyin üstünde kalma ihtiyacı suçluydu. Bir şekilde filmin içinden geçmeyi başardılar; gözleri yarı kapalı ve her on dakikada bir ürpererek.

Daha sonra bir restoranda durdular; yerine gelmek için yemek yediler. Daha sonra sonraki birkaç saati alışveriş yaparak geçirdiler, çünkü Ansu, genç olanın kendi tarzına bir "yükseltmeye" ihtiyacı olduğunu söyledi. Gavi, Ansu'nun onun için kıyafetlerini seçmesine izin vermedi ve onu hangi giyim eşyasıyla eşleştireceğini söylerken yakından dinledi; herkes Ansu'nun moda söz konusu olduğunda nasıl olduğunu biliyordu. Hatta bir bowling salonuna bile gittiler; korkunç olmalarına rağmen coşkuyla oynuyorlardı. Futbolda bir kariyere sahip oldukları için şanslıydılar, bu değil...

Eve Gavi'nin yanına döndüler ve zamanlarının geri kalanını hayatlarında olan her ayrıntı hakkında konuşarak geçirdiler; neredeyse her şey, Gavi ona Pedri'den bahsetmemişti...

Gençlerin kanepesinde FIFA oynarken akşam yemeği için pizza sipariş ettiler, burada ve orada ailelerinin nasıl olduğu hakkında rastgele konuşmalar yaptılar, Barca takım arkadaşlarına ve La Masia'dan eski arkadaşlarına yeni dedikodular yaptılar, komşularının evcil hayvanları da dahil olmak üzere güneşin altındaki her şey hakkında konuşmuş oldular.

Sonunda, çok bekledikleri akşam yemekleri geldi ve mutfak tezgahının üzerine eğilip yiyeceklerini yutarken, animasyonlu konuşmaları gittikleri yere geldi ve tekrar kolayca aktı. Ansu ile her şey o kadar mükemmel ki, diye düşündü Gavi, ondan ne kadar sakladığını her fark ettiğinde boğulma hissine sahip olmamasını diledi.