tw: duzyazi.
________
Eğer hızlı ve çevik olmanızı gerektirecek bir sporun içindeyseniz, hata yapma şansınız yok denecek kadar az olmalıdır.
Fakat Charles, kendisinde bu özveriyi göremeyecek kadar zayıf ve yeteneksiz olduğunu düşünüyordu.
Bu konunun kendisiyle sınırlı olmadığını biliyordu elbette, Jules'un vasiyetini devam ettirmeliydi. Kendisi için olmasa bile onun için bunu sürdürmeliydi.
Max ile aralarındaki ilişki, önce Karting'de iddialı olan iki küçük çocuğun atışmasıyla başlamıştı. Zaman içinde büyüyüp gelişen mevkiler, Max'in Dünya şampiyonu olması ve Charles'ın veliahttaki yeri, aralarının açılmasına sebep olmuştu.
Yarış pistinde sergiledikleri her bir performans, aralarındaki rekabet dürtüsünü artırıyordu. Bu denli bir soğuma söz konusuyken, hâlâ görüşebiliyor olmalarını sağlayan da Max'in kurduğu denge politikasıydı.
Max yarış esnasında oldukça sinirli ve engel tanımaz bir tutuma sahipti ancak pistin dışında sakin, eğlenmeyi seven ve saygılı birisiydi.
Ondan her zaman sinirli olmasını ya da en ufak bir şeyde kendilerine çıkışmasını isteyenler, umduklarını bulamadıkları için daima onu karalama kampanyasının bir parçası oldular.
Bu Max'in umrunda değildi, onu gerçekten ilgilendiren tek şey en üst mertebeye ulaşabilmekti.
Charles ise bu yolda onun için bir engeldi.
Böyleydi işte, Charles, Monaco'nun Prensi, Ferrari'nin gözde çocuğu ve hayatının aşkı için tam bir sorundu.
Max ise böyle düşünmüyordu. Birlikte oldukları sürede asla onu suçlamamıştı, 2022'de kazandığı şampiyonluğunu övüp onun için iyi dileklerde bulunmakla yetinirdi.
Peki bu seviyeli dostluk ve bolca rekabet içeren ilişki, nasıl olmuştu da ikisinin de hayatını ele geçiren tutkulu bir aşka dönüşmüştü?
Bunun için Charles'ın şampiyon olduğu o geceye dönmek gerekliydi. Uzun bir zaman boyunca Max Verstappen öncülüğündeki RedBull Racing'in kazanmasına göz yummuş olan Ferrari destekçileri, ani bir şekilde gelişen bu başarı sonrasında Max'e karşı hiç de sıcak bir tutum sergilemediler.
Charles ne kadar engellemeye çalışsa da, Max fazlasıyla yuhalandı ve bir anda gecenin dalga geçilen kişisi oldu.
Yine de sineye çekti, sessizliğini korudu. Ancak kırılmış olduğu gözlerinden ve buruk gülümsemesinden açıkça görülüyordu.
Bu görüntü, Charles'ın kalbini paramparça etti.
O geceyi şen şakrak bir biçimde kutlayıp eğlenmek yerine, Max ile geçirmeyi tercih etti.
Max'in bu nezaketi bir borç olarak üstlenmesi ve sonraki iki yıl art arda kazandığı başarılarda bile Charles'ı ihmal etmemesi, aralarındaki samimiyeti yeniden bulmalarını sağladı.
Bu samimiyet de onları ileri boyutlara taşıdı elbette.
Ancak Max, çok hırslı birisiydi. İş, başarı ve şampiyonluk peşinde koşturduğu o iki yıllık süreç boyunca, Charles ile birebir ilgilenmesi hiç mümkün olmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
midnight rain, lestappen.
Fanfictioncharles: max sen mal misin yagmurlu havada 250'yle tabakhaneye bok mu yetistiricen aq max: yagmur aslinda babamdi.