Herşey bir düşünce ile başlar günlerce aklımızda kalır aklımızdan atmaya, çıkarmaya çalışırız onu ama olmaz işte yapamadığımız için daha çok ağlarız ve o bir göz yaşından başlayan ağlama bitmeyen, susmayan hıçkırıklara dönüşür büyür ve daha çok büyür nefret hissi oluşturur. "Şöyle olsaydı böyle olmicaktı" ama mâlesef zorunlu . İlla olucak zaten ama neden, neden zorunda ki "bulamazsın her yerde arasanda".
Her şeye son veren şey bir ölüm olur bazen, "onsuz yapamam" dersin yaparsın ama aynı olmaz...
Evcil hayvan dostunun ölümü, sahipleri için derin bir üzüntü kaynağı olabilir. Bu kayıp, aile üyelerinin bir parçasını kaybetmiş gibi hissettirir ve yoğun bir yas sürecine neden olur.
Yaşayınca o kadar kötü olur ki çünkü o seni korur kollar, nedensiz sever, karşılıksız, sonra bir gün eve gelirsin onun gözleri donmuş ölü bedeni yerde yatıyor o an hıçkıra hıçkıra ağladım, hiç ağlamadığım kadar son kez sevemedim onu, okşayamadım... Kahroldum boşluk hissi sardı tüm bedenimi 10 yıl beni bırakıp gitmişti onsuz yapamayacağımı düşünürken onunla daha vedalaşmadan kaybolup gitti hayatımdan hayattan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiç mi düşünmedik?
Non-FictionBazen kendimizi boşlukta buluruz;bir film, ilişki, arkadaşlık veya birisi ölünce... Ama en önemlisi şudur o boşluk hissinin asıl sebebi ne yok olması mı, gitmesi ya'da kalması mı işte böyle durumlarda bunu düşünecek aklımız kalmaz, gereksiz olsa bil...