Kaçak Gelin' (gxg)

1. Bölüm Kalktı,indi,kaçtı!

.....................................
İtalya - Göl Villası Düğün mekanı;

'ÜNlü bir atasözü der ki; gönül yarana yara bandı yapıştırırsan o yarayı afiyetle yersin.. Ama ağızla değil..'

Doğanın ve yeşilliğin içinde bir villada düğün için tüm davetliler gelmeye başlamıştı yavaştan. Büyük ve görkemli bir düğündü bu. Palas soyadına sahip İtalya'nın sayılı zenginlerden olan Brad Palas'ın düğünüydü bu. New York'un en zengini Clarke Griffin ile evlenecekti kendisi. Aylardır planlanıyordu bu düğün. Ve oldukca da dikkat,zaman ve para gerektirmişti. Milyon dolarlar harcanmıştı. Harcanmaya da devam ediyordu.

Göl villaları düğün için kiralanıyordu. Oldukca da güzel bir manzaraya sahipti. Villalar Alice Woods adında güzel bir hanımefendiye aitti. Kendisi Hem İtalya'nın hem de birçok ülkenin en zenginlerindendi. Villaları alma sebebi de tamamen eğlence ve katılım amaçlıydı. Ama Yoğun olduğu zaman diliminde kızı Lexa Woods ilgileniyordu. Lexa.. Dünyalar güzeli seksi kız. Tüm kızlar-erkekler peşindeydi. Ama onun gözü kimseyi görmüyordu elbette. Oturmuş hayatının aşkının gelmesini bekliyordu.

Brad kapıyı tıklatıp Clarke'ın bulunduğu odaya girmişti. Clarke gülerek karşılık vermişti ona.

'Güzeller güzeli sevgilim..' Brad Clarke'ı öpmüştü. 'Bir evlenseydik..'

'Söyleme.. Çok heyecanlıyım zaten..'

'Bir de bana sor..' demişti Brad ve o an durmuştu. Clarke'a baktı. Süzdü. Bir sorun vardı çünkü yüzü düşmüştü.

'Ne oldu?'

'Hiçbir şey. Giyinmeyi unutmuşsun sadece.'

'Ne?'

'Bu kıyafet diyorum. Gelinlik. fazla dekolteli değil mi? Sence de?'

'Saçmalıyorsun şu an' dedi Clarke sinirle. 'Düğün günü bunu mu tartışcaz sahiden? Üstelik bir şeyi bile yok'

'Evet memelerini sergiliyorsun sadece. Ne o göstermek hoşuna mı gidiyor?'

'Anlamadım? Ne?' Demişti Clarke şaşkınca. 'Her zaman giyinirim farklı şekillerde şimdi gelinlikte mi sorun oldu?'

'Elbette hayır ama şimdi daha fazla ortada. Bu sefer Giyinmeyi unutmuş gibisin daha çok. ' diyip sakalını kaşımıştı Brad. 'Ama artık evleneceğiz ve dikkat etmeni istiyorum ' Clarke ona şokla bakmaya devam ediyordu. 'Bazı kurallar getirmek şart oldu. Senin anlayacağın yok yoksa.'

'Sen ciddisin'

'Gayet de' dedikten sonra; 'Misafirlere bakmak için aşağıya ineceğim. Sana da terziyi gönderirim orayı güzelce diker açık kısmı kapatır. İtiraz etme ve düğünümüzü berbat etme' dedi ve kapıya yönelerek çıktı. 'Canımız sıkılmasın'

'Düğünü berbat etmek mi?' Clarke kendi kendine söylenmişti. Şoku hala atamamıştı üzerinden. Yıllardır tanıdığı adam bir anda değişmişti. Ya da hep öyleydi ama o görememişti.

Birkaç dakika sonra;;

'Clarke..' diyerek kapıyı çalmıştı Wynonna. 'Kız Clarke giyindin mi?'

'Ses yok' dedi Bill. 'Kaçtı mı bu kız naptı?'

'Yok artık' dedi Wynonna. 'Niye kaçsın'

'O adamı hiç sevemedim. Beni bile kıskandı. Ki ben gay'im.' dedi Bill sinirle. 'Gay!'

'Evet o saçmaydı. Ama en saçma olan da Clarke'ı gün geçtikçe bİzden uzaklaştırması..'