𝐌𝐢𝐬𝐚
Göz kapaklarımı araladığımda odamın tavanındaki küçükken çizdiğim yıldız ve ay çizimlerini bir süre izledim.Bu sabah her zamankinden daha sakin hissediyordum sanki dün hayatımdaki bütün olumsuzlukları zihnimde sıfırlanmış ardından yeniden başlatılmış gibiydim.
Kollarımda duran yatak arkadaşım Kayon'a bir kez daha bakıp gülümsedim,ona sıkıca sarılmamdan sonra kalkıp yatağımı düzelttim.Kayon'umu ise yatağın üstüne güzelce yerleştirdim.Her ne kadar canlı olmadığını bilsem de çocukluğumdan beri sanki canlıymış gibi hissediyordum,ona karşı sürekli olarak bir empati içindeydim.
𝐋𝐥𝐨𝐲𝐝
Sabahın erken saatleriydi,sarayda halledilecek işlerin çoğunu erken kalkarak halletmemin verdiği huzurla sarayın kırmızı halılarının birinde yürüyordum.Her an bir tehlike olabileceğini seziyordum.Arkamda beni takip eden bir şey olduğuna emindim fakat onun varlığını hissettiğimi takipçiye çaktırmamam gerektiği için sadece yürümeye devam ettim.Her an daha da yaklaştığını hissedebiliyordum,sadece yürümeye devam ettim.
Kılıcımı daha hızlı tutabilmek için takipçiye hiçbir belirti göstermemeye dikkat ederek sol elimi hafifçe aşağı salladım.Bir koridora saptım,bu koridorda birkaç tane ayna vardı eğer takipçi gerçekten sarayı araştırarak donanımlı olarak gelmişse hamlesini ben görmeden hızlı yapmak zorundaydı aynı zamanda bu koridor diğer koridorlara göre ses çıkarma oranı daha fazlaydı,bu koridor içindeki eşya sayısı en az olan koridorlardan birisiydi kısacası eğer takipçi usta bir biçimde eğitilmiş olsa bile metal sesi onu ele verirdi eninde sonunda tahminlerim doğru çıktı.
Yerde hiç ses çıkarmadan bana doğru atıldığında tek duyduğum bir metal sesiydi.Sesi duyduğum anda vakit kaybetmeden yere eğilip iki kılıcımı kavradım.Sol elimdeki kılıcımla onun elindeki bıçağa sert bir hamle yapmamın ardından bıçağı havalandı,sağ elimdeki kılıcımla takipçimin kalbine yakın bir yere derin bir kesik açtım.En fazla birkaç saat yaşadıktan sonra ölürdü ölmesi umurumda değildi istersem onun boğazını oracıkta kesebilirdim tek yapmam gereken şey sağ elimdeki kılıçla şah damarına hamle yapmaktı ama bana bilgi lazımdı.
Takipçimin bıçağı yere düştüğü anı saniyesine kadar bekledim kılıçlarımı kınlarına sokup ileri atılmak için hazırlığımı yaptıktan sonra bıçak yere düştüğü anda takipçimin üzerine atılıp onun boğazını kavradım.
Hareket etmesine karşın bacaklarımı onun beline doladım,takipçimin kollarını alıp kendi başının üzerinde sağ elimle kilitleyip sol elimle cebimden bir bıçak çıkartıp onun şah damarına dayadım.Onun gözlerindeki korkuyu gördüğümde gülümsedim.Takipçimin bir kadın olduğunu anlamıştım.
"Ah... Hanımefendi siz kuralları çok yanlış anlamışsınız biz saygıyı kadına gösteririz suikastçılara değil."
Çok hızlı biçimde kadının kıyafetlerini yokladıktan sonra pantalonumdaki silahımı kavrayıp silahı kendi arkama tutup ateş ettim.Acı dolu bir ses duyduğumda tekrardan gülümseyip kadına döndüm.
"Sanırım yedek planlarınız bitti hanımefendi?"
Kadının kıyafetlerinin arasında "Kyne" armasını hissetmiştim.Kyne bu dünyadaki en kapsamlı ve gizli terör örgütlerinden birisiydi.Kyne üyeleri yurt dışı görevlerinde 2 kişi çalışırlardı.Bizim krallığımızda Kyne merkezi bulunmadığından bu görevde 2 kişi olduğu kanısına varınca aynı zamanda birkaç metre arkamda burada hiç hissetmediğim –tanımadığım- bir enerji hissedince silahın tetiğini çekmekten çekinmemiştim.Kadına bir anlaşma teklif ettim.
"Belki bana bir şeyler anlatmanız karşılığında hayatınızı bağışlayabilirim?"
"Kalbimin yakınlarına derin bir kesik açmış olan ve birkaç saat sonra kan kaybımdan öleceğini bilen birisini nasıl yaşatmayı düşünüyorsunuz?"
"Bu saraydaki her şey benim kontrolüm altında hanımefendi,bu sarayda kimin ölüp yaşayacağına ben karar veririm.Aynı zamanda yarayı derin ve kalbe yakın açmış olabilirim fakat yarayı açtığım yer iyileşmesi kolay bir bölgedir.Sizi sağlık ekiplerine teslim edip sizi tekrardan hayata bağlayabilirim.
Seçim sizindir,ya burada benim kollarımda acılar içinde ölürsünüz ya da bana bildiğiniz herşeyi anlatırsınız ve bende sizin canınızı bağışlarım."
Kadın sonunda bildiklerini anlatmaya karar verdiğinde ceketimi çıkartıp üstüne çıkarttığım iki şişeden biraz ceketime sıktıktan sonra ceketimi kadının yarası olan bölgeye bastırdığımda kadındaki dışa doğru olan kan akışı durdu.Sıvılardan birisi son zamanlarda krallığımızın doktorlarının geliştirdiği kanın çok daha hızlı pıhtılaşmasını sağlayan bir sıvıydı diğeri ise insan vücuduna kolayca karışan bir sakinleştiriciydi.
Kadından bütün bildiklerini öğrendikten sonra onu kucağıma alıp koridorda bir süre yürüdüm.Kadını yere yatırdım,kadının gözleri bana dönünce kadına gülümsedim.
"Örgüte katıldığınızdan beri kimse size sarılmamıştı değil mi?"
Kadın sorunun nedeni anlayamadı ama başını evet anlamında sallayınca ona sarıldım.O da hareketimi bir süre sorguladıktan sonra bana sarılınca sağ elimin bileğinden ona hiç hissettirmeden küçük bir çakı çıkartıp onun şah damarına yaklaştırdım.Bana sarılırken gözleri kapalıydı,bundan yararlanarak en doğru anda ve acıyı hissetmeyeceği biçimde orada şah damarına hızlı bir kesik atarak işini bitirdim.
Kadın ölünce ayağa kalktım,muhafızları çağırıp kadını götürmelerini emredip kardeşim Misa'nın yanına gitmek için merdivenlere yöneldim.Hayatta güvenmeyeceğim kişilerin başında gelir Kyne üyeleri,çocukluklarından beri vahşi ve insan ruhuna aykırı olarak yetiştirilir.Çocukluklarında liderlerine itaat etmeleri için genetiklerinde değişiklikler yapmışlardır.Hiçbir zaman onların ne yapacaklarını bilemezsiniz hayvanlardan farksızlardır.Tek farkları onları birilerinin yönetmesidir.Başka birisinin yönetimi altına geçerlerse delirirler çünkü onlar için tek gerçek liderleridir.
Kısacası Kyne üyelerine şans verilmez onlar artık bir insan değildir bazen ne kadar sakin ve aklı başında görünselerde ne zaman delireceklerini bilemezsiniz.
Canım kardeşim Misa'nın odasına ilerlerken kendi halimde gülümsedim.Acaba uyanmış mıdır küçük uykucu?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Misa
FantasyBu planlanmış bir kitap değildir daha bölümleşmemiştir bazen sahneler yazacağım kim bilir? belki bir gün bir kitap yazarım.