Hayatta kalma mücadelesi

16 2 20
                                    

51. Yıl...

Yıkıntıların arasinda kirden sarı olduğu belli olmayan saçlarını savurarak ilerleyen bir kız göründü. Felaketin ardından 10 yıl geçmişti ancak hala yaralar sarılamamıştı. Tuzin ovası diğer ovadaki Shinler tarafından hatırlanmıyordu bile. Unutulmuşlardı. Hem diğer Shinler tarafından hem de onları yönetmekle görevli olan Yan'lar tarafından... Kendi kendilerine yetinmeleri gerekiyordu. Ama birlik bile olamıyorlardı. Herkes bencildi. Zengin aileler kendilerine sığınaklar yapmışlardı. Fakat kimsesizlerin yapabilecek bir şeyleri yoktu. Bu yüzden felaket bitti biteli açlık ve susuzluk gibi sebeplerden ölümler bir türlü bitmemişti. Nüfus sürekli bir düşüş içindeydi. Ama kimse onları fark edip umursamıyordu.

 Ama kimse onları fark edip umursamıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rebecca Allien. 36. yılın İlyada ayında doğdu. Felakette ailesini kaybetti ve bir kaç yetim çocukla birlikte yetişti.
 
Rebecca'da bu kimsesiz shinlerden biriydi. Anne ve babasını felakette kaybetmişti. Henüz  4,5 yaşındayken felakete yakalanan küçük kızın yaşamasını sağlayanlar da bir kaç çocuktan başkası değildi. Yıllardır zengin ailelerin evlerini yağmalayarak yaşıyorlardı. Çünkü zenginlerin başka ovalardaki tanıdıklarından ithal ettiği yiyeceklere başka türlü ulaşım imkansızdı.

Bir soyguna hepsi bir anda giderlerse dikkat çekeceğinden her gün bir kişi gidiyordu. Ve bugün de sıra Rebecca'daydı. Rebecca'nın bugün gideceği ev Abbey ailesinin eviydi. Bu aile kendi kızları Zoe'nin doğum günü için başka bir ovaya kutlama yapmaya gitmişlerdi. Bu yüzden uzun bir süre eve geri dönmeyeceklerdi ki bu Rebecca için çok iyi bir fırsattı. Rebecca bu fırsatı değerlendirmek için yerden bulduğu bir taşı alıp pencereyi kırdı. Cam kırılma sesinin çok dikkat çekmiş olabileceğini düşünüp etrafı kolaçan ettikten sonra yavaşça penceren içeriye girdi. Oyalanmadan mutfağa gidip bulduğu yiyecekleri yanında getirdiği torbaya doldurmaya başladı. Yeterli olduğunu düşündüğünde evden geri çıkmak için pencereye doğru yöneldi ancak son anda evi biraz daha incelemeye kadar verdi. En merak ettiği, hatta tek merak ettiği yer Zoe'nin odasıydı. Oda çok düzenli ve güzeldi. Rebecca hayatın bu kadar adaletsiz olmaması gerektiğini düşündü.

Gözü masanın üstünde duran bir oyuncak ayıya takıldı. Bu ayı nedense ona çok tanıdık geliyordu. Sanki bir yerde görmüş gibi hissediyordu. Ama nedenini bir türlü çıkaramadı. Oyuncak ayıyı eline alıp incelemeye başladı. Ayının arkasını çevirince o oyuncak ayının nereden tanıdık geldiğini anladı. Oyuncak ayının sırtına kazınmış "R♡" yazısı...

Bu oyuncağın aynısı küçükken onda da vardı, hatta biraz daha ayıya bakınca bu oyuncağın ona ait olduğunu düşünmeye başladı. O an kendisi de yaptığın şeyin çok riskli ve gereksiz olduğunu biliyordu. Ama yine de yaptı, oyuncak ayıyı da aldı. Sonra kapının dışından ses geldiğini duydu. Çıkmak için hareketlenmesi gerekirken kitlenip kaldı. Nedense birilerine bu düşüncesini doğrulatmak istiyordu. Pencerenin yanına gitti ve kapı açılmadan önce torbanın ağzını bağlayıp yere attı.

Felaketin Çekirdeği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin