Scar Rebecca'nın neden bu kadar durgun olduğunu anlayamıyordu. Soyguna gitmeden önce onunla şakalaşmışlardı bile, morali epey yerindeydi. Evet, soygunlardan sonra normal bir insan mutlu olmayabilirdi ama bu onların 10 yıldır yaptığı bir şeydi ve normalleşmişti. Rebecca'nın bahsettiği "halletmesi gereken iş" de neydi?
Scar bu sessizlikten bıkmıştı. "Halletmen gereken o işin neydi?" Rebecca cevap vermeyince Scar sorusunu tekrarladı. "Rebecca, yapacağın iş neydi diye soruyorum!" Rebecca göz devirdi. "Söylemek zorunda mıyım?" Scar tek kaşını kaldırdı. "Hayır? İstersen söyleme. Seni zorlayan yok. Ama birazdan Daria'ya hesap vermen gerekecek." Rebecca yürümeyi bırakıp Scar'a döndü. "Daria ile kendini bir mi tutuyorsun? Daria'ya ben asla hesap vermedim. Sadece dertleştik ve konuştuk. Sen ise benden sana hesap vermemi istiyorsun." Scar Rebecca'nın kendine bu kadar çıkışmasına sinir olmuştu. "Bir şey sordum diye burnumdan getirdin. Sadece durgun olduğun için konuşmak iyi gelir diye düşünmüştüm. Hesap vermeni isteyen olmadı sonuçta. Daha da bir şey sormuyorum, geldik zaten. Git ve Daria ablacığın ile dertleş. Selamımı da söylersin. Scar bana hesap sordu diye de anlatırsın, tamam mı?" dedi ve Rebecca'nın cevap vermesine izin vermeyip hızlanarak kendi küçük kulübelerine gitti.
Rebecca içinden huysuz çocuk diye geçirdi. Bakışlarını yana çevirince Daria ile göz göze geldi. Elini kaldırıp yanda bir kere salladı.Daria Cien. 32. yılın Elanor ayında doğdu. Ancak 9 yaşına kadar olan anılarını ve ailesini hatırlamıyor. Kendinden 4 yaş küçük erkek kardeşi hariç ailesini kaybetmiş.
Daria Rebecca'nın selamına cevap vermedi. Orda ona kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu. Rebecca Scar'ın dediklerinin doğru olduğunu biliyordu. Daria'ya ne diyecekti. Daria kendinden 4 yaş daha büyüktü ve reşitti. Küçük ailelerinin en büyüğü olduğu için de herkes onun emrine amadeydi. Ve şu an olduğu gibi bir düzensizlik çıkarsa Daria'ya hesap verilirdi.
Rebecca yere bakarak Daria'nin yanına kadar ilerledi. "Selam..." diye fısıldadı. Daria Rebecca ile göz teması kurmaya çalışıyordu ancak Rebecca bundan kaçınıyordu. Daria Rebecca'nın selamını ikinci kez cevaplamadı onun yerine "Gözümün içine bakar mısın?" dedi. Rebecca çaresizce kafasını kaldırıp Daria ile göz göze geldi. "Peki. Neden o evde oyalandın? Scar ile olan konuşmanızı duydum. Bir işinin olduğunu söylemişsin ona, neydi bu işin? Sana sorarsam beni de Scar'a yaptığın gibi tersler misin?" Rebecca elleriyle oynayarak cevap verdi. "Hayır... Sana karşı nasıl öyle davranabilirim ki? Ama bu anlatacaklarım biraz özel o yüzden öğrenilmesi pek tercihim değil." Daria başını iki yana salladı. "Bana da mı söylemeyeceksin?" Rebecca cevap veremeden sözüne devam etti. "Bana anlatamadığın bu şey bizi tehlikeye atıyorsa öğrenmem hakkım değil mi?" Rebecca ağzını açıp bu sözleri reddedecekti ama Daria buna da izin vermedi. "Scar yıllardır seninle beraber, hep yakındınız ama buna rağmen onu da tersledin. Duygularına biraz daha çeki düzen vermen gerekmez mi sence de Becky?"(Becky, Rebecca'nın kısaltması)
Rebecca bir süre Daria'nın sözünü devam ettirmesini bekledi. Ama başka bir şey söylemeyince konuşmaya başladı. "Abbey ailesinden Zoe'nin odasını merak ettiğim için oraya girmiştim. Sonra orada gördüğüm bir oyuncak, en ufak ayrıntısına kadar benim ailemden kalan son hatırama benziyordu. Ama ben o oyuncağı bir kaç sene önce kaybetmiştim. Ve o oyuncağın benim olduğunu düşündüm. Yanıma aldım. O sırada kapının önünden ses gelmeye başladı. Ben de bu oyuncak ayının neden onların evinde olduğunu sormaya karar verdim. Ve-" Daria Rebecca'nın sözünü kesti. "Hepimizi tehlikeye atarak orda beklemeye başladın, sırf o aile gelsin ve seninle medeni bir şekilde konuşsun diye mi? Bir hırsızla medenice konuşacaklarını mı düşündün cidden?" Rebecca şu andan itibaren söyleyeceği her şeyin bahane olduğunun farkındaydı ama yine de başını iki yana sallayıp konuşmaya devam etti. "Kız beni canavar olarak tanımlıyor. Bir canavarla neden konuşsunlar ki?" Daria gözlerini kocaman açtı ve sesini yükselterek "Seni gören mi oldu??" diye sordu. Rebecca stresten ellerini yırtmaya başlamıştı. Daria bunu fark edince sesini alçaltıp Rebecca'nın ellerini tuttu ve yavaşça tekrar konuşmaya başladı. "Kim gördü seni?" Rebecca'nın boğazı düğümlenmişti.
"Abbey ailesinin kızı, Zoe." diyebildi zorla. Daria nefesini yavaşça verdi."Kaç yaşlarındaydı o çocuk?" dedi. Daria Rebecca'nın yeterince etkilendiğinin farkındaydı ve kendine bu kadar yüklenmesine sebep olmak istemiyordu. O yüzden zoraki bir gülümseme kondurmaya çalışmıştı yüzüne. Rebbecca'nın elleri Daria'nın ellerinin arasında titriyordu. Bir kere yutkunup "Sanırım dokuzdur." Dedi fısıltıdan bir ton yüksek sesiyle. Daria 9 yaşında olan bir kız çocuğunun kesinlikle Rebecca'nın yüzünü hatırlayacağından emindi. Ancak zenginliğini çocukları kırılmasın diye kullanmaya çalışan fazla denetimli ebeveynleri sayesinde o sırada Rebecca'dan korkmuş olsa gerekti ve asla kendisi Rebecca'ya meydan okumaya cüret edemezdi.
Bu zamanın zenginleri bile hayatta kalmak için bir çok şeyle uğraşmak zorunda oldukları için Abbey ailesinin başka işleri yokmuşçasına Rebecca'yı araması pek olağan değil gibiydi. Ama Rebecca'nın göz önüne çıkması ve rahat rahat dolaşması da asla işten değildi. Daria bir süre düşündükten sonra her şeyi aştıkları gibi bunu da kolayca aşabileceklerini düşünüp gülümsedi. "Aslına bakarsan bu olay kolayca kapanabilir sanırım..." dedi ve bu sefer yüzünde samimi bir gülümseme oluştu. Rebecca, ne yapması gerektiğini sorunca Daria bu sefer düşündüklerini sözlerine dökmeye başladı. "Ailenin başka işleri yokmuş gibi ortalıklarda seni arayacaklarını düşünmüyorum. Ama çevredeki tanıdıklarını çocuğun anlatabildiği düzeyde seni tarif edip dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarırlar. O yüzden göz önüne çıkmaman lazım. Bu da artık soygunlara çıkamayacağın anlamına gelir. Onun dışında pek de sorun olacağını düşünmüyorum."
Rebecca Daria'nın dediklerini bir süre kafasına yerleştirmeye uğraştıktan sonra gülümsedi. "Bu benim için pek sorun olmayacak ama sizin için bir kişi sadece tüketici hale gelerek yük olacak..." dedi. Daria başını iki yana salladı. "Bu dert değil. Sen bizim bir yoldaşımız, arkadaşımızsın. Seni bir yük olarak görebileceğimizi düşünüyor musun?" dedi. Konuşma biraz daha sakinleştiği için Daria Rebecca'yla birlikte kendi özel ve küçük sığınağının önündeki sandalyelere oturmuştu. Yüzü biraz daha ciddileşerek sözüne devam etti.
"Gerçi bugün bizi riske atman bir yana beni daha çok kıran başka bir şey vardı." dedi. Rebecca dinliyorum anlamında başını salladı. Bir yandan yüzü yavaşça korkuya kapılıyordu. Az çok Daria'nın diyeceklerini biliyordu. Açıkça belliydi. Onlara bahsetmek istemediği sırrı -ki aslında öyle değildi. Daria'ya bilinmesini pek istemediğim diye bahsetmişti çünkü herkesin duyabileceği bir alandalardı. Ama zaten bunları söyleyememiş ayrıca herkesin ortasında bu konuları da açmak zorunda kalmıştı. Bunun yerine Daria onu dinleseydi buraya geldiklerinde kimsenin duymayacağı şekilde bu konuyu konuşabilirlerdi- veya Scar'a çıkışmasından bahsedecekti Daria.
"Ben seni arkadaşımız ve yoldaşımız olarak gördüğümüzü söyledim. Ama acaba sen bizi aynı şekilde görüyor musun? Bundan artık şüphe duymaya başladım. Bizden çoğu şeyini saklaman, bize kötü anlarında çatışman gibi bir çok sebep var bunun arkasında. Senin bizi riske atarak orda beklemeni doğru düzgün anlayamama sebebim de bu zaten. O kadar fazla şey saklıyorsun ki bizden. Bugün senin Scar'a çıkıştığını görünce bun fark ettim. Ben senin için belki bir diktatörüm ama Scar senin için hiç öyle olmadı ki. Bu felakettin öncesinden beri tanıdığın olan Scar'dan bile sakladığını fark ettim her şeyini. Şu ana kadar bu kadar gözüme batmamıştı çünkü benimle paylaşmadığın şeyleri senin çok daha yakının olan Scar ile konuştuğunu düşünüyordum."
Rebecca yüzünü ekşitti. Konuyu zaten bilmesine rağmen Daria'nın ağzından çıktığında sözcüklerin çok büyük etkisi olmuştu. Rebecca düşündüğünden çok daha fazla agresif olduğunu fark etti. Onun için her şeylerini feda etmeye hazır olan bir gruba sahipken yine de o zengin züppesi olan kızı kıskanıyordu. O kız ondan üstün bile değildi. Kız onun yanında çok alçaktaydı. O kızın hayatı için kendini tehlikeye atan bir "ailesi" var mıydı? Rebecca elinde olan imkanları asla göremediğini fark etti. Aslında ne kadar bencil olduğunu düşündü. Scar beni rahatsız ediyor diye düşünmüştüm şeklinde aklından geçirdi. Scar ne diye Rebecca'yı rahatsız etmeye çalışsındı ki? Ne anlamı vardı? Scar onun hayat arkadaşı sayılırdı. Kendi kardeşi sayılırdı. Ne zamandan beri Scar'ı kendine düşman bellemişti? Ne zamandan beri sadece kendini umursayıp insanları kırıyordu acaba? Ne zamandan beri bu kadar kördüm acaba, diye düşündü Rebecca ve sonunda ondan cevap bekleyen Daria'nın karşısında dudaklarından sesi duyulmayacak kadar az da olsa "Ne zamandan beri..." dediği okunuyordu. Daria nefesini verdi ve tekrar konuşmaya başladı. "Umarım bir daha bizimle paylaşmaya korktuğun şeyler uğruna bizi feda etmeye çalışmazsın Rebecca" dedi. "Zaten bu andan sonra düşünmen için epey zamanın olacak. Ne de olsa artık soygunlarda olmayacaksın." Rebecca gözlerinin dolmaması için içinde büyük bir mücadele verirken bir yandan da zorla başını salladı. Düşünme işi çoktan halloldu, asıl sorun yaptıklarımı telafi etmekte diye içinden geçirdi.
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Felaketin Çekirdeği
FantasyYan adı verilen üstün varlıklar tarafından topraklar paylaşılıp yönetilmektedir. Her Yan kendi sahiplendiği toprağa bir isim verir ve o toprak parçası o Yan'ın ovası olur. Siazolie isimli Yan, Tuzin adlı bir ovayı işgal eder. Ancak tüm sorumlulukla...