1

128 22 26
                                    

Direkt giriyoruz.

"Alo! Jimin. Seni göremiyorum! Jimin! Sesin gelmiyor...!"

Ettiği küçük çaplı küfürden sonra telefonu kapatıp cebine sıkıştırmış, sıkı sıkıya tuttuğu, neredeyse kendisinden büyük gibi gözüken çantasının saplarını avucu içinde sıkmıştı. Korkak gözlerle etrafına bakınmış, altındaki şortunun açık bıraktığı esmer bacaklarını birbirine bastırmıştı. Üzerindeki beyaz gömleğinin açık yakasından neredeyse gözükmek üzere olan, omzunu yanağına bastırmıştı. Ağır ve büyük çantayı saniyelik yere koymuş, gömleğinin yakasını düşmekten son anda kurtarmıştı.

Gözleri etrafta gezdirip arkadaşı Jimin'i ararken çalan telefonu ile yerinden sıçradı.

"Jimin! Tanrıya şükür, sonunda seni duyabiliyorum! Neredesin?!"

"Şey... Tae'm..."

Gözleri sıraya giren askerleri endişeyle incelerken seslice yutkunmuş, acı kahve deri çantasını ayakları üzerine koymuştu.

"Jimin şöyle şunu!"

"Taehyung ben 19. Bölgedeyim! Yanlış görmüşüm... özür dilerim seni heyecanlandırdığım için..."

Dolmaya başlayan gözlerini kırpıştırmış, burnunu çekmişti. Ağlayacağını anlayan arkadaşı ona seslendiğinde sorun olmadığını söylemiş ve telefonu kapatmıştı.

Başını eğmiş koluna silmişti yüzünü. Dudağı bir bebek gibi aşağı sarkarken Taehyung, koyduğu ayağı üzerindeki çantasını oflayarak yere bırakmıştı. İki elini de çantasının sapına sıkıca sarmış, çimenler üzerinde sürüyerek yürümeye başlamıştı. Askeriye binasına yavaş yavaş adımlarken etrafına bakmıyor, yalnızca yere bakıyordu. Jimin'in aramasını beklerken izlediği askerlerin bedenleri gelmişti aklına. Hepsi iri yarı, uzun ve yapılı heriflerdi. Taehyung'un yüzü daha da asıldığında çantasının ağırlığı ona daha fazla gelmeye başlamıştı. Gözleri anbean dolarken askeriyenin kapısına geldiğini gördü. Yüzünde bir gülümseme oluştuğunda daha güçlü çekti çantasını. Adımını askeriyenin arka kapısına attığında istediği son şey, kendisine seslenilmesiydi.

"Hey sen! Olduğun yerde kal ve yüzünü buraya dön!"

Tüm askeriyeyi inletecek o ses ile yerinden tekrar sıçrayan Taehyung hemen hazır ola geçmişti. Baş selamı vererek ordunun önünde tüm heybetiyle duran generale baktı.

"Emredin komutanım!"

"Rütben ne?"

"Anlamadım komutanım?"

Bu sefer general, öfkeyle karışık yüksek sesle bağırdığında Taehyung yeniden sıçramıştı.

"Hangi bölümdesin diyorum asker! Kimsin sen?!"

"Ay komutanım! Korktum ya. Öyle desenize siz de of! Şeyim ben.. ee-"

Generalin ifadesi bozulmazken alnındaki damarların belirginleşmesiyle Taehyung derince yutkunmuştu.

"D-doktorum komutanım."

"Ha yani askersin, öyle mi doktor?"

Hızla başını sallayıp masumca gülümsediğinde sağ tarafındaki kendisini izleyen 200 kişilik orduyu unutarak masumca komutanına bakmaya devam etti. General, onu baştan aşağı süzmüş, bakışlarını çıplak bacaklarında sabitlemişti.

"Madem askersin, bu hâlinin sebebi nedir?"

"Komutanı-"

"Madem askersin doktor, sana böyle giyinmeni kim söyledi?"

Mahçup bir şekilde başını eğmiş, ellerini yumruk yaparak tırnaklarını avucuna bastırmıştı.

"Kendinden yüksek rütbeli birisiyle konuşurken başını eğemezsin doktor! Askeriyede görgü kurallarını da öğretecek değiliz! Soruma cevap ver!"

Hızla başını kaldırmış, yaşlarının akmaması için uğraşırken generalinin gözlerine bakmıştı.

"Ü-üzgünüm komutanım, kimse."

"Yeni mi geldin?"

Başını sallayarak komutanı onaylamış, gözlerini iri bedenin arka taraflarında bir yerlere sabitlemişti. Ağlamamaya çalışırken sinirlerine de hakim olmayı deniyordu.

"Odana çık ve yerleş doktor! Ortalıklarda gezinme, zamanla her şeyi öğreneceksin!"

Hızlı adımlarla sıkı sıkıya tuttuğu çantasını üst kata çıkarmıştı. General, Taehyung ortalıktan kaybolana kadar gözlerini ondan ayırmamış ve daha sonrasında eğitime kaldığı yerden devam etmişti.

Az sonra odasına geldiği gibi kendisini yatağa atan Taehyung, bir süre dinlenmeyi amaçlamıştı. Tüm bedeni o çantayı taşımak için yorulduğunda gözlerini kapatmış ve 2 dakikalığına da olsa sakinliğin tadını çıkarmıştı.

2 dakikanın, 2 saat olduğunu anlamayacak kadar yorulduğunda, ne Jimin'in kendisini aramasını, ne de kapısına gelen askerlerin çaldığı kapıyı duymuştu.

Taehyung uyandığında, ilk günden komutanı tarafından çok güzel azar yiyecekti...

Kısa oldu fakat ilk bölüm olduğu için göz ardı edin.

Yorumlarınızı alırım.

Yazım yanlışlarını sonra düzelteceğim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LITTLE SOLDIER | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin